15 Şubat 2014 Cumartesi

ALEVİ’LİK ÜZERİNE



ALEVİ’LİK ÜZERİNE

Samimi olan her türlü kabul ve uygulama açık ve alenidir!

Herkesin katılımına da açıktır. 

Üstelik katılımlara da memnun olurlar ve desteklerler. 

Alevilik ise kapalı ve gizli olarak muhafaza edilme geleneğine sahip olduğu için çoğu pisliklerin de zula yeri haline gelmiştir.

Alevilikle hiç alakası olmayan bir çok ırk, ritüel, gelenek ve uygulama Alevilik (Bektaşilik, Mevlevilik, Melamilik ve benzer cemaatlerde de olduğu gibi...) içinde tam siper yapmışlar ve arazi olmuşlardır. 

Kendilerini rahatsız edenlerden uzak olarak geliştikleri ve serpildikleri bu ortamda güçlerini artırmış bulunan gizli yapılanmalar, günümüz Türkiyesi siyasetinde de giderek daha etkili olmaktadırlar... 


Eğer bir öğreti, inanç, gelenek, ritüel, din, uygulama vs. umuma kapalı ve gizli ise orada mutlaka bir pislik, bir karanlık vardır. 

Hacı Bektaş Veli Resmindeki Aslan ve Geyik Sembolünün Yahudi Versiyonu

Hakikat budur !

Sızma harekatı o kadar başarılı olmuştur ki; 

Gerçek ve kadim Türk Aleviliğini, İslam Aleviliğini asıl sahiplerinden alıp, toptan ele geçirme boyutlarına ulaşmıştır. 

Türkiye’deki Alevilik içindeki farklı farklı çatlak sesler, gruplaşmalar, dernekleşmeler bu derin ve farklı radikal kabullerin faşizan dayatmalarından başka bir şey değildir... 


Kürt milliyetçiliği yapan Alevilerden tutun da, Ermeni aşığı Alevilere kadar, Ateist Alevilerden tutun da, gizli Yahudici ve Dönmeci Alevilere kadar birbirine çok uzak ve alakasız hizipler oluşmuştur...

Bektaşilik ve Alevilik temel söylevlerinden, nefeslerinden olan “can” deyişi de, özünü kaybedip sözde kalmıştır. 

İspatını, bu toplulukların içindeki lider kılıklı “sahte kişilikler”deki çatışmacı ve saldırgan profillerde rahatça görebilirsiniz.

Aleviliğin içine kimler sızdı?

Kimler sızmadı ki! 

Savaştığımız ve savaşmadığımız, aleni ve gizli düşmanlarımızın çoğu buralarda tırnak tuttular.



Tek tek sayamaya gerek var mı bu hazreti kriptoları? 

Anlayacağınız yok yok…

Gözlerden uzak kalmak isteyen “herkes” Alevi oldu.


(Çıplak ayaklı Yahudi dansçı kızlar)

Bunların içindeki sapkınlar uygunsuz vaziyetlerde yakalanınca da, gerçek kimliklerini saklayarak bizler Aleviyiz çamurunu attılar!

Böylece Türk-İslam Aleviliği de (Hatta Kadim ve Okült Alevilik de) derin yaralar almış oldu. 

Bu çamurların içinde “MUM SÖNDÜ” en büyük rezalettir. 



Ne yazık ki, 
“Sahte ve Kripto Dedeler” bu eşsiz geleneğe derin ve kalıcı yaralar vermeye devam etmektedir. 



Elbetteki bu noktada, “Sahte ve Kripto İmamlardan” ve onların da varlığından bahsedilmesi de elzem ve kaçınılmazdır.

Peki “mum söndü” nedir? 


Anadolu da ve İslam coğrafyalarında mum değil kandil kullanılır.

Böyle bir iftira hakikat olsa idi “mum söndü” yerine “kandil söndü” denilmesi gerekirdi.

“Kandil Söndü” diye bir şey hiçbir zaman yaşanmamış ve duyulmamıştır.

Bu asla göz ardı edilmemesi gereken çok önemli bir ayrıntıdır.

Türklerde, İslam’da, ve Türk/İslam/Arap/Fars Aleviliği coğrafyalarında mum kullanılması hiçbir zaman gelenek olmamıştır.

Velhasıl-ı kelam, “mum”ları kim(ler) yakıyorsa (kullanıyorsa) onlar söndürürler. (!!!)

Güncel bakış: 

Anadolu’yu ele geçirmek, yalnızca top, tüfek ve asker gücüyle mümkün olamaz... 

Olamadı da...

Ancak gizlice, içten ve derinden yürüyerek kontrol altına alabilirsiniz.

Bunun için de Elli yıllık, yüz yıllık planlar yapmak zorunda kalırsınız.


Yahudilikte "İki Tarfını Aslanların Koruduğu" Tapınağa Giden Yol.
(Aslanlı Yol)

Zaten Babadan oğla geçen bir sistemde “baba genetiğine” sızabilmeniz başka türlü gerçekleşemez değil mi efendim?


Bektaşiliğimizin, Mevleviliğimizin, Melamiliğimizin ve benzeri ocaklarımızın öyle bir iki günlük, haftalık, aylık hatta yıllık çalışmalarla ele geçirilemeyeceğini herkes bilir. 

Ama maalesef hepsine de sızıldı sonunda…..


Halen tüm bu evrensel öğretileri dejenere edip içlerini boşaltmaya ve özlerini yok etmeye (kendileştirmeye) çalışmaktadırlar.
Günümüzün bir çok derneği ve cemaati bu açıdan da doğru kişiler tarafından mercek altına alınmalıdır.


Ayrıca Aleviliğin nerden geldiği konusunu Alevilik kelimesinin içindeki;
[AL-EVİ], [ALEV-İ], [ALİ-EVİ]
Gibi türetmeler de nafile saptırmalardan başka bir şey değildir.
Hayır bunlar gerçektir diyenler olur ise, ben de onlara (biri kayıp 12’li kümeyi de izahlayan) [A-LEVİ]türetmesini sunarım ki, o zaman işler fena karışır.

(Yahudi dansçı  dindarlar)

(Dindar Yahudi dansçı gençler)

Son sözler; 

Alevilik kesinlikle İslam içinde yer alan ve Ali’yi çok daha fazla sevip önemseyen bir Müslüman gruptur o kadar. 

Gerisi ise laf-ı güzaftır.

Sahip çıkılmaz ve yozlaşmasına göz yumulursa, sonunda köklerini şeytanda bile aratmaya başlar bu kendilerini zula zanneden aleni alçaklar! 

Böylece; 
Bir yazımda daha suya ve sabuna dokunmuş bulunmaktayım. 

Asılların değil ama, “sızmacı sahtelerinin” bu yazımdan sonra derleşip toplaşıp gizli gizli üzerime gelmeleri de muhtemeldir…....;


Skolastik Zihinler İçin Hazırlanmış Kısa Bir Eklektik Yolculuktan Işıklı Kareler:

Yahudi Mezar Taşındaki Bektaşiliğin "Aslan ve Geyik" Sembolü


Hacı Bektaş Müzesindeki Taş Kabartma


Arnavutluktaki Bektaşi Tapınağı

Bir Çok Okült İnacın Sembolü: Aslan ve Kuzu


Amerika Detroit'teki Bektaşi Mabet Duvarındaki Hacı Bektaş Veli


Bir Yahudilik Sergisi Salonu Köşesi


 
Dans Eden Bir Sufi Yahudi Dervişi


Yahudi Dervişler


Toplu Zikr Ayini



Hiç yorum yok:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder