Lozan Barış Antlaşması
I.BARIŞ
ANTLAŞMASI
30
Ocak -24 Temmuz 1923
Bir yanda:
İNGİLİZ İMPARATORLUĞU,
FRANSA,
İTALYA,
JAPONYA,
YUNANİSTAN,
ROMANYA,
SIRP-HIRVAT-SLOVEN
DEVLETİ,
Ve öte yanda:
TÜRKİYE,
1914 yılından beri Doğu'nun huzurunu bozan savaş durumuna kesin bir son vermek
için aynı istekle duygulu olarak,
Uluslarının ortaklaşa refah ve mutluluğu için gerekli olan dostluk ve ticaret
ilişkilerini aralarında yeniden kurmak özlemi içinde,
Ve bu ilişkilerin, Devletlerin bağımsızlığına ve egemenliğine saygı temeline
dayanması gerektiğini düşünerek,
Bu amaçla bir Antlaşma yapmayı kararlaştırmışlar ve Tam yetkili Temsilcilerini
aşağıda belirtildiği üzere atamışlardır:
MAJESTE BÜYÜK-BRİTANYA VE İRLANDA BIRLEŞİK-KRALLIĞI VE DENİZLER ÖTESİ İNGİLİZ
ÜLKELERİ KRALI, HİNDİSTAN IMPARATORU:
Çok Sayın Sir Horace George Montagu RUMBOLD, Baronet, G.C.M.G., İstanbul'da
Yüksek-Komiser;
FRANSA CUMHURBAŞKANI:
Korgeneral Sayın Maurice PELLE, Fransa Büyükelçi, Cumhuriyet'in Doğu'da
Yüksek-Komiseri, LYgion d'Honneur Ulusal Nişanın Grand Officier rütbesi;
MAJESTE İTALYA KRALI:
Sayın Marki Camile GARRONI, Krallık Senatörü, İtalya Büyükelçisi, İstanbul'da
Yüksek-Komiser, Saints Maurice et Lazare Nişanlarıyla Couronne d'Italie Nişanının
Grand-Croix rütbesi;
M.Jules CYsar MONTAGNA, Atina'da Olağanüstü Temsilci ve Tamyetkili Ortaelçi,
Saints Maurice et Lazare Nisanlarinin Commandeur rütbesi, Couronne d'Italie
Nişanının Grand Officier rütbesi;
MAJESTE JAPONYA İMPARATORU:
M.Kentaro OTCHIAI, Jusammi, Soleil Levant Nişanının Birinci Sınıf rütbesi,
Roma'da Olağanüstü ve Tamyetkili Büyükelçi;
MAJESTE YUNANLILAR KRALI:
M.Eleftherios K. VENISELOS, eski Başbakan, Sauveur Nişanının Grand-Croix
rütbesi;
M.DYmètre CACLAMANOS, Londra'da Tamyetkili Temsilci, Sauveur Nişanının
Commandeur rütbesi;
MAJESTE ROMANYA KRALI:
M.Constantin I.DIAMANDY, Tamyetkili Ortaelçi;
M.Constantin CONTZESCO, Tamyetkili Ortaelçi;
MAJESTE SIRPLAR, HIRVATLAR VE SLOVENLER KRALI:
M.Dr.Miloutine YOVANOVITCH, Bern'de Olağanüstü Temsilci Tamyetkili Ortaelçi;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ HÜKÜMETİ:
İSMET Paşa, Dışişleri Bakanı, Edirne Milletvekili;
Dr.RIZA NUR Bey, Sağlık İşleri ve Sosyal Yardım Bakanı, Sinop Milletvekili;
HASAN Bey, eski Bakan, Trabzon Milletvekili.
BU TEMSILCILER, yetki belgelerini gösterdikten ve bu belgeler usulüne uygun ve
geçerli kabul edildikten sonra, aşağıdaki hükümler üzerinde anlaşmaya
varmışlardır:.
BÖLÜM I
SIYASAL HÜKÜMLER
MADDE 1.
İşbu Anlaşmanın yürürlüğe girişi tarihinden başlayarak, bir yandan İngiliz
İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya Sırp-Hırvat-Sloven
Devleti ve öte yandan Türkiye arasında olduğu kadar, bunların uyrukları
arasında da, barış durumu kesin olarak kurulmuş olacaktır.
Taraflar arasında resmi ilişkiler kurulacak ve Tarafların ülkelerinde diplomasi
ve konsolosluk görevlileri (agents
diplomatiques et consulaires), yapılacak özel anlaşmalara halel
gelmeksizin, Devletler hukukunun genel ilkeleri uyarınca işlem göreceklerdir.
KESİM I
i.ÜLKEYE İLİŞKİN HÜKÜMLER
MADDE 2
Karadeniz'den Ege Denizi'ne kadar Türkiye'nin sınırları aşağıdaki gibi
saptanmıştır
(I sayılı Haritaya bakılması):
1. Bulgaristan ile:
Rezvasya'nın denize döküldüğü yerden, Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarının
birleştikleri noktada, Meriç'e kadar:
Bulgaristan'ın Güney sınırı, şimdiki durumuyla saptanmış olduğu gibi;
2. Yunanistan ile:
Buradan, Arda ve Meriç'in birleştikleri yere kadar:
Meriç'in akım yolu;
Buradan Arda kaynağına doğru (vers l'amont de l'Arda) bu nehir üzerinde ve
Çörek Köy'ün hemen yakınında olmak üzere arazi üzerinde saptanacak bir noktaya
kadar:
Arda'nın akım yolu;
Buradan, Güney-Doğu doğrultusunda, Bosna Köy'ün, nehrin denize döküldüğü yönde
(en aval) 1 kilometre uzaklığında bulunan bir noktaya kadar:
Bosna-Köy'ü Türkiye'de bırakan, belli olacak ölçüde düz bir çizgi, Çörek Köy, 5
nci maddede belirtilen Komisyonca, nüfusunun (halkının) çoğunluğunun Türk ya da
Rum olarak kabul edileceğine göre Türkiye'ye ya da Yunanistan'a verilecektir; 1
Ekim 1922 den sonra bu köye göç etmiş olanlar hesaba katılmayacaklardır;
Buradan, Ege Denizi'ne kadar;
Meriç'in akım yolu.
MADDE 3
Akdeniz'den İran sınırına kadar, Türkiye'nin sınırı aşağıdaki gibi saptanmıştır:
1. Suriye ile:
20 Ekim 1921 tarihli Türk-Fransız Antlaşmasının 8nci maddesiyle saptanmış olan
sınır;
2. Irak ile:
Türkiye ile Irak arasındaki sınır, işbu Antlaşmanın yürürlüğe girişinden
başlayarak dokuz aylık bir süre içinde Türkiye ile İngiltere arasında dostça
bir çözüm yoluyla saptanacaktır.
Öngörülen süre içinde iki Hükümet arasında bir anlaşmaya varılamazsa,
anlaşmazlık Milletler Cemiyeti Meclisine götürülecektir.
Sınır çizgisi konusunda alınacak kararı beklerken, Türk ve İngiliz Hükümetleri,
kesin geleceği [kaderi] bu karara bağlı olan toprakların şimdiki durumunda
herhangi bir değişiklik yapacak nitelikte hiç bir askeri ya da başka bir
harekete bulunmamayı karşılıklı olarak yükümlenirler.
MADDE 4
İşbu Antlaşmada belirtilen sınırlar, Andlaşmaya eklenmiş 1/1,000,000 ölçekli
haritalar üzerine çizilecektir. Andlaşma metni ile haritalar arasında
uyuşmazlık çıkarsa, Andlaşma metni üstün tutulacaktır.
MADDE 5
İşbu Andlaşmanın 2 nci maddesinin 2 nci paragrafında tanımlanmış sınırı, toprak
[arazi] üzerinde çizmekle, bir Sınırlandırma Komisyonu görevlendirilecektir.
Komisyon, Türkiye ile Yunanistan'in -her Devlet için birer temsilci olmak
üzere- temsilcilerinden ve bunların üçüncü bir Devletin uyrukları arasında
seçecekleri bir Başkan'dan kurulacaktır.
Sınırlandırma Komisyonu, her yerde, yönetsel sınırlarla yerel [mahalli]
ekonomik çıkarları, elden geldiği ölçüde göz önünde tutarak, Andlaşmalarda
verilmiş tanımlamaları en yakından izlemeye çalışacaktır.
Komisyonun kararları oyçokluğuyla alınacak ve bu kararlar ilgili Taraflar için
bağlayıcı nitelikte olacaktır.
Sınırlandırma Komisyonunun giderleri ilgili Taraflarca eşit olarak
yüklenilecektir.
MADDE 6
Bir nehrin ya da bir ırmağın kıyılarıyla değil de akım yollarıyla tanımlanan
sınırlar bakımından, işbu Andlaşmadaki tanımlamalarda kullanılan "akım
yolu" (mecra "cours" ya da "chenal") terimleri, şu
anlama gelmektedir: Bir yandan, gemilerin gidiş-gelişine (ulaşıma) elverişli
olmayan nehirlerde, akar suyun ya da ana kolunun ortay çizgisi (ligne mYdiane),
ve öte yandan, gemilerin gidiş-gelişlerine (ulaşıma) elverişli nehirlerde, ana
gidiş-geliş yolunun ortay çizgisi (ligne mYdiane du chenal de navigation
principale). Bununla birlikte, akım ya da gidiş-geliş yolunda değişiklikler
olması halinde, sınır çizgisinin, bu biçimde tanımlanmış olan akım yoluyla
gidiş-geliş yolunu mu izleyeceğini, yoksa, bu yolun, işbu Andlaşmanın yürürlüğe
giriş anındaki durumunda olduğu gibi kesin olarak saptanmış mı kalacağını
kararlaştırmaya, işbu Andlaşmada öngörülen Sınırlandırma Komisyonu yetkili
olacaktır.
İşbu Andlaşmada aykırı bir hüküm bulunmadıkça, deniz sınırları, kıyıya üç
milden daha yakın bulunan adaları ve adacıkları da içine alacaktır.
MADDE 7
İlgili Devletler, Sınırlandırma Komisyonuna, görevlerini yerine getirmesi için
gerekli her türlü belgeleri, özellikle şimdiki ya da eski sınırların
saptanmasına ilişkin tutanakların doğruluğu onanmış örneklerini, elde bulunan
en büyük ölçekli bütün haritaları, geodezik verileri, yapılmış fakat
yayınlanmamış yerölçmesi [mesaha] haritalarını (levYs), sınırdaki akarsuların
yatak değiştirmelerine ilişkin bilgileri vermeyi yüklenirler.. Türk
makamlarının elinde bulunan haritalar, geodezik veriler, yayınlanmamış olsa
bile yerölçmesi [mesaha] haritaları, işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulmasından
sonra en kısa süre içinde, İstanbul'da, Sınırlandırma Komisyonunun Başkanına
teslim edilecektir.
İlgili Devletler, bundan başka, bütün belgeleri, özellikle planları,
kadastrolarla tapu kütüklerini ve, Komisyon isterse, mülkiyet durumuna ve
ekonomik akımlara ilişkin bilgilerle gerekli her çeşit bilgileri Komisyona
iletmeleri için yerel makamlara yönergeler [talimat] vermeyi de yükümlenirler.
MADDE 8
İlgili Devletler, Sınırlandırma Komisyonuna, görevlerini yerine getirebilmesi
için gerekli olan ulaşım, konut, işgücü ve malzemeye (direkler ve sınır
işaretleri) ilişkin her türlü yardımı gerek doğrudan gerekse yerel makamların
aracılığıyla yapmayı yükümlenirler.
Özellikle, Türk Hükümeti, Sınırlandırma Komisyonunun görevlerini yerine
getirmesinde, gerekli görünürse, teknik personel yardımında bulunmayı
yükümlenir.
MADDE 9
İlgili Devletler, Komisyonca konulmuş nirengi noktalarını, sınır işaretlerini,
taşlarını, kazık ya da direklerini korumayı yükümlenirler.
MADDE 10
Sınır işaretleri [taş, kazık ya da direkler], birbirinden gözle görülecek
uzaklıklarda konulacaktır; bunlara sayı verilecek ve yerleriyle sayıları bir
haritaya işlenecektir.
MADDE 11
Sınırlandırmaya ilişkin kesin tutanaklar, bunlara ekli haritalar ve belgeler,
her biri de asıl nusha sayılmak üzere, üç nusha olarak düzenlenecektir;
bunlardan ikisi sınırdaş Devletlere, üçüncüsü de, doğruluğu onaylanmış birer
örneğini işbu Andlaşmayı imzalamış Devletlere gönderecek olan, Fransa
Cumhuriyeti Hükümetine verilecektir.
MADDE 12
İmroz (Imbros) adası ile Bozcaada (Tenedos) ve Tavşan adaları (Iles aux Lapins)
dışında, Doğu Akdeniz adaları ve özellikle Limmi (Lemnos), Semadirek
(Semendirek, Samothrace), Midilli (MitylYne), Sakız (Chio), Sisam (Samos) ve
Nikarya (Nicaria) adaları üzerinde Yunan egemenliği konusunda 17/30 Mayıs 1913
tarihli Londra Andlaşmasının 5 nci ve 1/14 Kasım 1913 tarihli Atina
Andlaşmasının 15 nci Maddeleri hükümleri uyarınca alınan ve 13 Şubat 1914
tarihinde Yunan Hükümetine bildirilen karar, bu Andlaşmanın, İtalya'nın
egemenliği altına konulan ve 15 nci Maddede belirtilen adalara ilişkin
hükümleri saklı kalmak üzere, doğrulanmıştır.. İşbu Andlaşmada aykırı bir hüküm
bulunmadıkça, Asya kıyısından 3 milden az bir uzaklıkta bulunan adalar, Türk
egemenliği altında kalacaktır.
MADDE 13
Barışın sürekli olmasını sağlamak amacıyla, Yunan Hükümeti, Midilli, Sakız,
Sisam ve Nikarya adalarında, aşağıdaki tedbirlere uymayı yükümlenir:
1. Bu adalarda hiç bir deniz üssü kurulmayacak, hiç bir istihkâm
yapılmayacaktır.
2. Yunan askeri uçaklarının Anadolu kıyısı toprakları üstünde uçmaları yasak
olacaktır.
Buna karşılık, Türk Hükümeti de askeri uçaklarının bu adalar üstünde uçmalarını
yasaklayacaktır.
3. Bu adalarda, Yunan askeri kuvvetleri, askerlik hizmetine çağrılmış ve bulundukları
yerde eğitilebilecek normal asker sayısında çok olmayacağı gibi, jandarma ve
polis kuvvetleri de, bütün Yunan ülkesindeki jandarma ve polis kuvvetlerine
orantılı bir sayıda kalacaktır.
MADDE 14
Türk egemenliği altında kalan İmroz adasıyla Bozcaada, yerel [mahalli] yönetim
ile can ve mal güvenliği bakımından, Müslüman-olmayan yerli halka gerekli bütün
güvenceyi sağlayan, yerel unsurlardan kurulu bir özel yönetim örgütünden
yararlanacaktır. Bu adalarda düzenin korunması yukarıda öngörülen yerel yönetim
örgütünün aracılığıyla yerli halktan seçilmiş ve bu örgütün emrinde bulunan bir
polis kuvvetince sağlanacaktır.
Rum ve Türk halklarının mübadelesine ilişkin olarak Türkiye ile Yunanistan
arasında kararlaştırılmış ya da kararlastırılacak olan hükümler, İmroz ve
Bozcaada adaları halkına uygulanmayacaktır.
MADDE 15
Türkiye, aşağıda sayılan adalar üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından
İtalya yararına vazgeçer: Bugünkü durumda İtalya'nin işgali altında bulunan
Stampalia (Astropolia), Rodos (Rhodes, Rhodos), Kalki (Calki, Khalki),
Skarpanto (Scarpanto), Kazos (Casos, Casso), Piskopis (Piscopis, Tilos),
Miziroz (Misiros, Nisyros), Kalimnos (Calimnos, Kalymnos), Leros, Patmos,
Lipsos (Lipso), Simi (Symi) ve İstanköy (Cos, Kos), adaları ile, bunlara bağlı
adacıklar, ve Meis (Castellorizo) adası (2 sayılı Haritaya bakılması).
MADDE 16
Türkiye, işbu Andlaşmada belirtilen sınırlar dışında bulunan topraklar
üzerindeki ya da bu topraklara ilişkin olarak, her türlü haklarıyla
sıfatlarından ve egemenliği işbu Andlaşmada tanınmış adalardan başka bütün
öteki adalar üzerindeki her türlü haklarından ve sıfatlarından vazgeçmiş
olduğunu bildirir; bu toprakların ve adaların geleceği [kaderi], ilgililerce
düzenlenmiştir ya da düzenlenecektir..
İşbu maddenin hükümleri, Türkiye ile sınırdaş olan ülkeler arasında komşuluk
durumları yüzünden kararlaştırılmış ya da kararlaştırılacak olan özel hükümlere
halel vermez.
MADDE 17
Türkiye'nin Mısır ve Sudan üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından
vazgeçisi, 5 Kasım 1914 tarihinden başlayarak yürürlüğe girmiş olacaktır.
MADDE 18
Türkiye, Mısır vergisiyle güvence altına alınmış Osmanlı borçlanmaları -başka
bir deyimle 1855, 1891 ve 1894 borçlanmaları- konusundaki bütün yükümlerinden
ve borçlarından aklanmıştır [ibra edilmiştir]. Bu üç borçlanmanın hizmetleri
için Mısır'ın yaptığı yıllık ödemeler, bugün Mısır Devlet Borcu hizmetlerinin
ödenmesinin bir parçasını oluşturmakta olduğundan, Mısır, Osmanlı Devlet
Borcuna [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye'ye] ilişkin olarak başka her türlü
borçlardan aklanmıştır.
MADDE 19
Mısır Devletinin tanınmasından doğan sorunlar, ilgili Devletler arasında
saptanacak şartlar içinde, sonradan kararlaştırılacak hükümlerle çözüme
bağlanacak ve işbu Andlaşma uyarınca Türkiye'den ayrılan topraklara ilişkin
olarak sözü geçen Andlaşmanın hükümleri Mısır Devletine uygulanacaktır.
MADDE 20
Türkiye, İngiliz Hükümetince 5 Kasım 1914 tarihinden ilan edilen, Kıbrıs'ın
[İngiltere'ye] katılışını tanıdığını bildirir.
MADDE 21
5 Kasım 1914 tarihinden Kıbrıs adasında yerleşmiş bulunan Türk uyrukları, yerel
kanunun saptadığı şartlar içinde, İngiliz uyrukluğunu edinecekler ve bu
kimseler Türk uyrukluğunu yitireceklerdir. Bununla birlikte, işbu Andlaşmanın
yürürlüğe girişinden başlayarak iki yıllık bir süre içinde, Türk uyrukluğunu
seçme yetenekleri olacaktır; bu durumda, seçme hakkını (option) kullandıkları
tarihi izleyecek oniki ay içinde Kıbrıs adasından ayrılmaları zorunlu
olacaktır.
İşbu Andlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihte Kıbrıs adasında yerleşmiş olup da,
bu tarihte, yerel kanunun öngördüğü şartlar içinde yapılmış başvurma üzerine
İngiliz uyrukluğunu edinmiş bulunan ya da edinmekte olan Türk uyrukları da bu
yüzden Türk uyrukluğunu yitireceklerdir.
Şurası kararlaştırılmıştır ki, Kıbrıs Hükümetinin, Türk Hükümetinin rızası
olmaksızın Türk uyrukluğundan başka bir uyrukluk edinmiş olan kimselere,
İngiliz uyrukluğunu reddetme yeteneği olacaktır.
MADDE 22
Türkiye, 27 nci Maddenin genel hükümlerine halel gelmemek şartıyla, 18 Ekim
1912 tarihli Lausanne Andlaşması ve bu Andlaşmaya ilişkin senetler uyarınca, ne
nitelikte olursa olsun, Libya'da yararlandığı bütün haklarının ve
ayrıcalıklarının kesin olarak sona erdiğini tanıdığını bildirir.
2.ÖZEL HÜKÜMLER
MADDE 23
Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar rejimine ilişkin bugünkü tarihle yapılmış
olan Sözleşmede öngörüldüğü üzere Çanakkale Boğazı'nda, Marmara Denizi'nde ve
Karadeniz Boğazı'nda, denizden ve havadan, barış zamanında olduğu gibi savaş
zamanında da, geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) serbestliği ilkesini kabul ve ilan
etmekte görüş birliğine varmışlardır. [Boğazlar rejimine ilişkin olarak bugünkü
tarihle yapılmış] bu Sözleşme, Yüksek Taraflar bakımından, sanki bu Andlaşmanın
içindeymiş gibi, aynı güç ve değerde olacaktır.
MADDE 24
İşbu Andlaşmanın 2 nci Maddesinde tanımlanan sınır rejimine ilişkin olarak
bugünkü tarihte yapılmış olan Sözleşme, işbu Andlaşmaya taraf olan Devletler
bakımından, sanki bu Andlaşmanın içindeymiş gibi, aynı güç ve değerde
olacaktır.
MADDE 25
Türkiye kendisiyle yan yana savaşmış olan Devletlerle öteki Bağıtlı Devletler
arasında yapılmış Barış Andlaşmaları ile ek Sözleşmeleri tam geçerli olarak
tanımadığı, eski Alman İmparatorluğu, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan
topraklarına ilişkin olarak alınmış ya da alınacak kararları kabul etmeyi ve
yeni Devletler [bu andlaşmalarda] saptanan sınırlar içinde tanımayı yükümlenir.
MADDE 26
Türkiye, şimdiden, Almanya'nın, Avusturya'nın, Bulgaristan'ın, Yunanistan'ın,
Macaristan'ın, Polonya'nın, Romanya'nın, Sırp-Hırvat-Sloven Devletinin ve
Çeko-Slovakya Devletinin sınırlarını -işbu sınırlar 25 nci Maddede belirtilen
Andlaşmalar ya da bunları tamamlayıcı bütün sözleşmelerde saptanmış olduğu ya
da saptanabileceği üzere- tanıdığını ve kabul ettiğini bildirir.
MADDE 27
Türk ülkesinin dışında, işbu Andlaşmayı imzalayan öteki Devletlerin egemenliği
ya da koruyuculuğu (protectorat) altında bulunan ülkelerin uyrukları ile
Türkiye'den ayrılmış ülkelerin uyrukları üzerinde, Türk Hükümeti ya da Türk
makamlarınca, siyasal, yasamaya ya da yönetime iliskin herhangi bir nedenle
olursa olsun, hiç bir güç ya da yetki kullanılmayacaktır.
Şurası kararlastırılmıştır ki, Müslüman din makamlarının ruhani yetkilerine
halel verilmiş değildir.
MADDE 28
Bağıtlı Yüksek Taraflar, her biri kendi yönünden, Türkiye'de Kapitülasyonların
her bakımdan kaldırıldığını kabul ettiklerini bildirirler.
MADDE 29
Fransız uyrukluğundaki Fas'lılara ve Tunus'lulara, Türkiye'de, her bakımdan,
öteki Fransız uyruklarına uygulanan rejim uygulanacaktır.
Libya uyrukluğunda olanlara, Türkiye'de, her bakımdan, öteki İtalyan
uyruklarına uygulanan rejim uygulanacaktır.
İşbu Maddenin hükümleri, Türkiye'de, yerleşmiş, Tunus, Libya ve Fas kökenli
kimselerin uyrukluğunu etkilememektedir.
Buna karşılık, Türk uyrukları, halkı 1 nci ve 2 nci fıkraların hükümlerinden
yararlanan ülkelerde, Fransa ile Italya'da yararlandıkları aynı rejimden
yararlanacaklardır.
Birinci fıkradaki hükümlerden halkı yararlanan ülkelerden gelen ya da bu
ülkelere gönderilen mallara [ticaret esyaşına] Türkiye'de uygulanacak rejim
ile, buna karşılık, Türkiye'den gelen ya da Türkiye'ye gönderilecek mallara bu
ülkede uygulanacak rejim, Fransız Hükümeti ile Türk Hükümeti arasında anlaşma
ile saptanacaktır.
KESİM II
UYRUKLAR
MADDE 30
İşbu Andlaşmanın hükümleri uyarınca, Türkiye'den ayrılmış ülkelerde yerleşmiş
Türk uyrukları hukukça (de plein droit) ve yerel yasaların öngördüğü şartlarla,
bu ülke hangi Devlete bırakılmışsa o Devletin uyruğu olacaklardır.
MADDE 31
Onsekiz yaşını aşmış olup da Türk uyrukluğunu yitiren ve 30 ncu Madde uyarınca
hukuk açısından yeni bir uyrukluk edinmiş bulunan kimseler, işbu Andlaşmanın
yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, iki yıllık bir süre içinde Türk
uyrukluğunu seçebileceklerdir.
MADDE 32
İşbu Andlaşma uyarınca, Türkiye'den ayrılan bir ülkede yerleşmiş ve bu ülkede
halkın çoğunluğundan soy [ırk] bakımından ayrı olan, 18 yaşını aşmış kimseler,
işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak iki yıllık bir süre
içinde, halkın çoğunluğu seçme hakkını (droit d'option) kullanan kişinin
soyundan olan Devletlerden birinin uyrukluğunu, bu Devletin de buna razı olması
şartıyla, edinebileceklerdir..
MADDE 33
31 nci ve 32 nci Maddelerdeki hükümler uyarınca, seçme haklarını (droit
d'option) kullanan kimseler, bunu izleyen oniki ay içinde konutlarını [ikametgâhlarını],
seçme haklarını hangi Devlet için kullanmışlarsa o Devletin ülkesine taşıtmak
zorundadırlar.
Bu gibi kimseler, seçme haklarını kullanmazdan önce, oturmakta oldukları öteki
Devletin ülkesinde malik oldukları taşınmaz malları ellerinde tutmakta serbest
olacaklardır.
Bu gibi kimseler, her çeşit taşınır mallarını yanlarında götürebileceklerdir.
Bu yüzden, kendilerinden, bu malların çıkarılışı ya da sokuluşu için hiç bir
vergi ya da resim alınmayacaktır.
MADDE 34
İşbu Andlaşmanın hükümleri uyarinca, Türkiye'den ayrilan bir ülkenin yerli
halkindan olup, 18 yasini asmis ve İşbu Andlaşmanın yürürlüge girdigi tarihte
yabanci ülkelerde yerlesmis bulunan Türk uyrukları, Türkiye'den ayrilan
ülkelerde yetkilerini [otoritelerini] kullanan Hükümetlerle, yerlesmis
bulunduklari ülkelerin Hükümetleri arasında yapilmasi gerekli görülebilecek
anlasmalar sakli kalmak üzere, yerli halkinda olduklari ülkedeki uyruklugu
seçebilirler.. Bu seçme hakkı (droit d'option), İşbu Andlaşmanın yürürlüge
girdigi tarihten baslayarak iki yillik bir süre içinde kullanilmalidir.
MADDE 35
Bagitli Devletler, İşbu Andlaşmada, ya da Almanya, Avusturya, Bulgaristan ya da
Macaristan ile yapilmis Barış Andlaşmalarinda, ya da Türkiye'den baska bagitli
Devletlerle ya da onlardan biriyle Rusya arasında, ya da kendileri arasında
yapilmis bir Andlaşmada öngörülen ve ilgililere, kendileri için edinilmesi
mümkün her hangi bir uyrukluga geçme olanagini saglayan seçme hakkının (droit
d'option) kullanilmasina, herhangi bir engel çikartmamayi yükümlenirler..
MADDE 36
İşbu Kesimdeki hükümlerin uygulanmasinda, her bakimdan, evli kadinlarin durumu
kocalarinin, ve 18 yasindan küçük çocuklarin durumu da ana-babalarinin durumuna
göre ayarlanacaktir.
KESİM III
AZINLIKLARIN KORUNMASI
MADDE 37
Türkiye, 38 nci Maddeden 44 ncü Maddeye kadar olan Maddelerin kapsadigi
hükümlerin temel yasalar olarak taninmasini ve hiç bir kanunun, hiç bir
yönetmeligin (tüzügün) ve hiç bir resmi islemin bu hükümlere aykiri ya da
bunlarla çelisir olmamasini ve hiç bir kanun, hiç bir yönetmelik (tüzük) ve hiç
bir resim islemin söz konusu hükümlerden üstün sayilmamasini yükümlenir..
MADDE 38
Türk Hükümeti, Türkiye'de oturan herkesin, dogum, bir ulusal topluluktan olma
[milliyet, nationalitY], dil, soy ya da din ayirimi yapmaksizin, hayatlarini ve
özgürlüklerini korumayi tam ve eksiksiz olarak saglamayi yükümlenir.
Türkiye'de oturan herkes, her inancin, dinin ya da mezhebin, kamu düzeni ve
ahlak kurallariyla çatismayan gereklerini, ister açikta isterse özel olarak,
serbestçe yerine getirme hakkına sahip olacaktir.
Müslüman-olmayan azinliklar, bütün Türk uyruklarına uygulanan ve Türk
Hükümetince, ulusal savunma amaciyla ya da kamu düzeninin korunmasi için,
ülkenin tümü ya da bir parçasi üzerinde alinabilecek tedbirler sakli kalmak
sartiyla, dolasim ve göç etme özgürlüklerinden tam olarak yararlanacaklardir.
MADDE 39
Müslüman-olmayan azinliklara mensup Türk uyrukları, Müslümanlarin
yararlandiklari ayni yurttaslik [medeni] haklariyla siyasal haklardan
yararlanacaklardir.
Türkiye'de oturan herkes, din ayirimi gözetilmeksizin, kanun önünde esit
olacaktir.
Din, inanç ya da mezhep ayriligi, hiç bir Türk uyrugunun, yurttaslik haklariyla
[medeni haklarla] siyasal haklarindan yararlanmasina, özellikle kamu hizmet ve
görevlerine kabul edilme, yükseltilme, onurlanma ya da çesitli mesleklerde ve
is kollarinda çalisma bakimindan, bir engel sayilmayacaktir.
Herhangi bir Türk uyrugunun, gerek özel gerekse ticaret iliskilerinde, din,
basin ya da her çesit yayin konulariyla açik toplantilarinda, diledigi bir dili
kullanmasina karsi hiç bir kisitlama konulmayacaktir.
Devletin resmi dili bulunmasina ragmen, Türkçeden baska bir dil konusan Türk
uyruklarına, mahkemelerde kendi dillerini sözlü olarak kullanabilmeleri
bakimindan uygun düsen kolayliklar saglanacaktir.
MADDE 40
Müslüman-olmayan azinliklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakimindan hem de
uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla ayni islemlerden ve ayni güvencelerden
[garantilerden] yararlanacaklardir. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek
üzere, her türlü hayir kurumlariyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü
okullar ve buna benzer ögretim ve egitim kurumlari kurmak, yönetmek ve
denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel
ayinlerini serbestçe yapmak konularinda esit hakka sahip olacaklardir.
MADDE 41
Genel [kamusal] egitim konusunda, Türk Hükümeti, Müslüman-olmayan uyrukların
önemli bir oranda oturmakta olduklari il ve ilçelerde, bu Türk uyruklarınin
çocuklarina ilkokullarda ana dilleriyle ögretimde bulunulmasini saglamak
bakimindan, uygun düsen kolayliklari gösterecektir. Bu hüküm, Türk Hükümetinin,
söz konusu okullarda Türk dilinin ögrenimini zorunlu kilmasina engel
olmayacaktir.
Müslüman-olmayan azanliklara mensup Türk uyruklarınin önemli bir oranda
bulunduklari il ve ilçelerde, söz konusu azinliklar, Devlet bütçesi, belediye
bütçesi ya da öteki bütçelerce, egitim, din ya da hayir islerine genel
gelirlerden saglanabilecek paralardan yararlanmaya ve pay ayrilmasina hak
gözetirlige uygun ölçülerde katilacaklardir.
Bu paralar, ilgili kurumlarin (Ytablissements et institutions) yetkili
temsilcilerine teslim edilecektir.
MADDE 42
Türk Hükümeti, Müslüman-olmayan azinliklarin aile durumlarilya [statüleriyle,
aile hukukuyla] kisisel durumlarin [statüleri, kisi halleri] konusunda, bu
sorunlarin, söz konusu azinliklarin gelenek ve görenekleri uyarinca
çözümlenmesine elverecek bütün tedbirleri almagi kabul eder.
Bu tedbirler, Türk Hükümetiyle ilgili azinliklardan her birinin esit sayida
temsilcilerinden kurulu özel Komisyonlarca düzenlenecektir. Anlasmazlik
çikarsa, Türk Hükümetiyle Milletler Cemiyeti Meclisi, Avrupa'li hukukçular
arasından birlikte seçecekleri bir üst-hakem atayacaklardir.
Türk Hükümeti, söz konusu azinliklara ait kiliselere, havralara, mezarlıklara
ve öteki din kurumlarina tam bir koruma saglamayi yükümlenir. Bu azinliklarin
Türkiye'deki vakiflarina, din ve hayir isleri kurumlarina her türlü kolayliklar
ve izinler saglanacak ve Türk Hükümeti, yeniden din ve hayir kurumlari
kurulmasi için, bu nitelikteki öteki özel kurumlara saglanmis gerekli
kolayliklardan hiç birini esirgemeyecektir.
MADDE 43
Müslüman-olmayan azinliklara mensup Türk uyrukları, inançlarina ya da dinsel
ayinlerine aykiri herhangi bir davranista bulunmaga zorlanamayacaklari gibi,
hafta tatili günlerinde mahkemelerde hazir bulunmalari ya da kanunun öngördügü
herhangi bir islemi yerine getirmemeleri yüzünden haklarini yitirmeyeceklerdir.
Bununla birlikte bu hüküm, söz konusu Türk uyruklarıni, kamu düzeninin
korunmasi için, öteki Türk uyruklarına yükletilen yükümler disinda tutar
anlamina gelmeyecektir.
MADDE 44
Türkiye, bu Kesimin bundan önceki Maddelerdeki hükümlerin, Türkiye'nin
Müslüman-olmayan azinliklariyla ilgili oldugu ölçüde, uluslararasi nitelikte
yükümler meydana getirmelerini ve Milletler Cemiyetinin güvencesi [garantisi]
altina konulmalarini kabul eder. Bu hükümler, Milletler Cemiyeti Meclisinin
çogunlugunca uygun bulunmadikça, degistirilemeyecektir. Ingiliz Imparatorlugu,
Fransa, Italya ve Japon Hükümetleri, Milletler Cemiyeti Meclisinin çogunlugunca
razi olunacak herhangi bir degisikligi reddetmemegi, İşbu Andlaşma uyarinca
kabul ederler.
Türkiye, Milletler Cemiyeti Meclisi üyelerinden her birinin, bu yükümlerden
herhangi birine aykiri herhangi bir davranisi ya da böyle bir davranista
bulunma tehlikesini Meclise sunmaga yetkili olacagini ve Meclisin, duruma göre,
uygun ve etkili sayacagi yolda davranabilecegini ve gerekli görecegi
yönergeleri [talimati] verebilecegini kabul eder.
Türkiye, bundan baska, bu maddelere iliskin olarak, hukuk bakimindan ya da
uygulamada, Türk Hükümetiyle imzaci öteki Devletlerden herhangi biri ya da
Milletler Cemiyeti Meclisine üye herhangi bir baska Devlet arasında görüs
ayriligi çikarsa, bu anlasmazligin, Milletler Cemiyeti Misakinin 14 ncü Maddesi
uyarinca uluslararasi nitelikte sayilmasini kabul eder. Türk Hükümeti, böyle
bir anlasmazligin, öteki taraf isterse, Milletlerarasi Daimi Adalet Divanina
götürülmesini kabul eder. Divanin karari kesin ve Milletler Cemiyeti Misakinin
13 ncü maddesi uyarinca verilmis bir karar gücünde ve degerinde olacaktir.
MADDE 45
Bu Kesimdeki hükümlerle, Türkiye'nin Müslüman-olmayan azinliklarina taninmis
olan haklar, Yunanistan'ca da, kendi ülkesinde bulunan Müslüman azinliga
taninmistir.
BÖLÜM III
MALI HÜKÜMLER
KESIM I
OSMANLI DEVLET BORCU
MADDE 46
İşbu Kesime ekli çizelgede belirtildigi üzere, Osmanli Devlet Borcu [Düyun-u
Umumiye-i], Türkiye, 1921-1913 Balkan Savaslari sonucu olarak kendilerine
Osmanla Imparatorlugundan topraklar katilmis Devletler, İşbu Andlaşmanın 12 nci
ve 15 nci Maddelerinde belirtilen adalarla, bu Maddenin son fikrasinda
belirtilen toprak parçasi kendilerine birakilmis olan Devletler ve son olarak,
İşbu Andlaşma uyarinca Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis Asya topraklari
üzerinde yeni kurulan Devletler arasında, İşbu Kesimde belirtilen sartlar
içinde, bölüstürülecektir. Bundan baska, yukarıda belirtilen bütün bu
Devletler, 53 ncü Maddede gösterilen tarihlerden baslayarak, Osmanli Devlet
Borcu hizmetlerinin ödenmesine iliskin yillik yükümlere [taksitlere] de, İşbu
kesimde belirtilen sartlar içinde, katilacaklardir.
Türkiye, 53 ncü Maddede belirtilen tarihlerden baslayarak, öteki Devletlere
yükletilmis katilma paylarindan artik hiç bir biçimde sorumlu tutulmayacaktir.
1 Agustos 1914 tarihinde Osmanli egemenligi altinda olup, Türkiye'nin, İşbu
Andlaşmanın 2 ncü Maddesinde saptanan sınırlari disinda bulunan Trakya arazi,
Osmanli Devlet Borcunun bölüstürülmesi konusunda, İşbu Andlaşma uyarinca
Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis gibi sayilacaktir.
MADDE 47
Osmanli Devlet Borcu [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye] Meclisi, İşbu Andlaşmanın
yürürlüge girişinden baslayarak üç aylik bir süre içinde İşbu Kesime ekli
çizelgenin (A) Bölümünde yazili borçlanmalara iliskin olan ve ilgili
Devletlerden her birine düsen yillik taksitlerin tutarini, 50 nci ve 51 nci
Maddelerde kabul edilmis esaslara dayanarak saptayacak ve bu tutari sözü geçen
Devletlere bildirecektir..
Bu Devletler, Osmanli Borcu Meclisinin bu konudaki çalismalarini izlemek üzere,
Istanbul'a temsilciler gönderebileceklerdir.
Osmanli Devlet Borcu Meclisi, Bulgaristan ile yapilmis 27 Kasim 1919 tarihli
Andlaşmanın 134 ncü Maddesinde öngörülen görevleri de yerine getirecektir.
İşbu bu Maddede yazili ilkelerin uygulanmasi konusunda, ilgili taraflar
arasında dogabilecek her türlü anlasmazliklar, 1 nci fikrada belirtilen
bildirinin yapilmasi tarihinden baslayarak en çok bir ay içinde, Milletler
Cemiyeti Meclisinden atanmasi rica edilecek bir hakeme sunulacak ve bu hakem,
en çok üç aylik bir süre içinde kararini verecektir. Hakemin kararlari kesin
olacaktir. Anlasmazligin sözü geçen hakeme sunulmus olmasi, yillik taksitlerin
ödenmesini geciktirmeyecektir.
MADDE 48
İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde gösterilen Osmanli Devlet Borcunun
aralarinda bölüstürülecegi, Türkiye'den baska Devletler, 47 nci Maddede
öngörülen aylik taksitlerden her birine düsen pay konusunda, 47 nci Madde
uyarinca kendilerine yapilacak bildiri gününden baslayarak üç aylik bir süre
içinde, Osmanli Devlet Borcu Meclisine, kendi paylarinin güvence altina alinmasi
için yeterli saglancalar [karşılıklar, rehinler] vereceklerdir.. Bu saglancalar
yukarıda belirtilen süre içinde gösterilmemis olursa, ya da bu saglancalarin
uygun olup olmadigi konusunda anlasmazlik çikarsa, İşbu Andlaşmanın Imzacisi
Devletlerden herhangi birince, Milletler Cemiyeti Meclisine
basvurulabilecektir.
Milletler Cemiyeti Meclisi, saglanca olarak ayrilan gelirlerin toplanmasini,
aralarinda Borcun bölüstürülmüs oldugu, Türkiye disindaki Devletlerde bulunan
uluslararasi maliye örgütlerine emanet edebilecektir. Milletler Cemiyeti
Meclisinin kararlari kesin olacaktir.
MADDE 49
Ilgili Devletlerden her birine düsecek yillik taksitler tutarinin 47 nci Madde
hükümleri uyarinca kesin olarak saptanmasina girişilecegi günden baslayarak bir
aylik bir süre içinde, İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde gösterilen
Osmanli Devlet Borcunun nominal anaparasinin bölüstürülme yol ve yöntemlerini
saptamak üzere, Paris'de bir komisyon toplanacaktir. Bu bölüstürme, yillik
taksitlerin bölüstürülmesi için kabul edilen oranlara göre, borçlanma
sözlesmeleriyle İşbu Kesimin hükümleri göz önünde tutularak, yapilacaktir.
1 nci fıkrada öngörülen Komisyon, Türk Hükümetinin bir temsilcisiyle, Osmanli
Devlet Borcu Meclisinin temsilcilerinden, Birleştirilmiş Borç ve İkramiyeli
Türk Tahvilleri [Düyun-u Muvahhide ve Ikramiyeli Türk Tahvilatı, la Detta
unifiYe et les Lots turc] disinda kalan Osmanli Devlet Borcunun bir
temsilcisinden ve ilgili Devletlerden her birinin atayabileceği birer
temsilciden kurulacaktır.. Komisyonda görüs birligine varilamayacak bütün
sorunlar, 47 nci Maddenin 4 ncü fikrasinda öngörülen hakeme sunulacaktır.
Türkiye, kendi payini temsil etmek üzere yeni borç senetleri çikarmaga karar
verirse, Borç anaparasinin bölüstürülmesi, önce, Türkiye bakimindan, Türk
Hükümetinin temsilcisinden, Osmanli Devlet Borcu temsilcisinden ve
Birlestirilmis Borç ve Ikramiyeli Türk Tahvilleri disindaki borcun
temsilcilerinden kurulu bir Komitece yapilacaktir. Yeni çikartilmis borç
senetleri Komisyona teslim edilecektir; Komisyon da, bunlarin, bir yandan
Türkiye'nin aklanmis [ibra edilmis] oldugunu, öte yandan da borç senetlerini
ellerinde bulunduranlarin, Osmanli Devlet Borcundan kendilerine bir pay düsen
öteki Devletlere karsi haklarini göz önünde tutarak, borç senetlerini ellerinde
bulunduranlara verilmesini saglayacaktir. Osmanli Devlet Borcundan her Devlete
düsecek payi temsil etmek üzere çikartilacak senetler, Bagitli Yüksek
Taraflarin ülkelerinde, her türlü damga resimlerinden ya da bu senetlerin
çikartilmasinin yol açabilecegi her çesit vergilerden bagisik tutulacaktir.
Ilgili Devletlerden her birine düsecek yillik taksitlerin ödenmesi, İşbu
Maddenin, nominal anaparanin bölüstürülmesine iliskin hükümleri yüzünden,
ertelenmeyecektir.
MADDE 50
Yillik taksitlerin 47 nci Maddede öngörülen bölüstürülmesi ile, Osmanli Devlet
Borcu [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye] nominal anaparanin 49 ncu Maddede sözü
edilen bölüstürülmesi, asagidaki gibi yapilacaktir:
(1) 17 Ekim 1912 tarihinden önce borçlanmalar ve onlara iliskin yükümler,
1912-1913 Balkan Savaslarindan sonraki durumda Osmanli Imparatorlugu ile,
Balkan Savaslari sonucunda Osmanli Imparatorlugundan toprak almis Balkan
Devletleri ve İşbu Andlaşmanın 12 nci Maddesinde belirtilen adalar kendilerine
verilmis olan Devletler arasında bölüstürülecektir; bu savaslara son veren
Andlaşmalarin ya da sonradan yapilan Andlaşmalarin yürürlüge girislerinden bu
yana meydana gelen ülke degisiklikleri de göz önünde tutulacaktir.
(2) Bu ilk bölüstürmeden sonra, Osmanli Imparatorlugunun üzerinde kalmis
borçlanmalarin ve onlara iliskin yillik taksitlerin, 17 Ekim 1912 ile 1 Kasim
1914 tarihi arasında, Osmanli Imparatorlugunun yapmis oldugu borçlanmalarin ve
bunlara iliskin taksitlerin ertelenmesiyle artmis olan geri kalan parçasi
[bakiyesi], Türkiye ile, bu Andlaşma uyarinca kendilerine Osmanli Imparatorlugundan
toprak katilmis Asya'da yeni kurulmus Devletler ve bu Andlaşmanın 46 nci
Maddesinde belirtilen topragin kendisine verilmis bulundugu Devlet arasında
bölüstürülecektir.
Anaparanin bölüstürülmesi, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişi tarihinde her
borçlanmanin anaparasinin tutari üzerinden yapilacaktir.
MADDE 51
50 nci Maddede öngörülen bölüstürme sonucu olarak, Osmanli Devlet Borcu'nun
[Düyun-u Umumiye-i Osmaniye'nin] yillik borçlarindan, ilgili her Devlete düsen
pay söyle saptanacaktir:
(1) 50 nci Maddenin lik fikrasinda öngörülen bölüstürme için, önce, 12 nci ve
15 nci Maddelerde belirtilen adalar ile, Balkan Savaslari sonucunda Osmanli
Imparatorlugundan ayrilmis topraklarin tümüne düsen payin saptanmasina
girişilecektir. Bu payin 50 nci Maddenin 1 nci paragrafi hükümleri uyarinca
bölüstürülmesi gereken yillik taksitler toplam tutarina göre tutari, yukarıda
sözü geçen adalarla topraklarin, birlikte hesaplanan ortalama genel gelirinin,
Osmanli Imparatorlugunun 1910-1911 ve 1911-1912 mali yillari içindeki -1907
yilinda konulmus ek gümrük vergisi gelirini de kapsamak üzere- ortalama genel
gelirine olan oranina esit oranda olacaktir..
Böylece saptanan tutar, daha sonra, bir önceki fikrada öngörülen topraklar
kendilerine verilmis bulunan Devletler arasında bölüstürülecektir; bu islem
üzerine, sözü geçen Devletlerin her birine düsen payin, aralarinda bölüsülen
toplam tutara göre orani, Balkan Savaslari sonucunda Osmanli Imparatorlugundan
ayrilmis bütün topraklar ile 12 nci ve 15 nci Maddelerde belirtilen adalarin
-1910-1011 ve 1911-1912 mali yillari içindeki- genel ortalama geliri oraniyla
ayni oranda olacaktir. Bu fikrada öngörülen gelirlerin hesaplanmasinda, gümrük
vergi gelirleri dikkate alinmayacaktir.
(2) 46 nci Maddenin son fikrasinda belirtilen topragi da kapsamak üzere, İşbu
Andlaşma uyarinca Osmanli Imparatorlugundan ayrilan topraklara gelince, ilgili
Devletlerden her birine düsen payin, 50 nci Maddenin 2 nci fikrasi hükümleri
uyarinca bölüstürülecek yillik taksitlerin toplam tutarina göre tutari, ayrilan
topraklarin ortalama gelirinin 1910-1911 ve 1911-1912 mali yillari içindeki
-1907 yilinda konulmus ek gümrük vergisi gelirini de kapsamak üzere- Osmanli
Imparatorlugunun, 1 nci paragrafta belirtilen topraklarla adalarin payinin
düsülmesinden sonraki ortalama toplam gelirine olan oranina esit oranda
olacaktir..
MADDE 52
İşbu Kesime bagli çizelgenin (B) Bölümünde öngörülen öndelikler [avanslar],
Türkiye ile 46 nci Maddede belirtilen öteki Devletler arasında, asagidaki
sartlar içinde bölüstürülecektir:
(1) Çizelgede gösterilen ve 17 Ekim 1912 tarihinde varolan öndeliklerin, İşbu
Andlaşmanın yürürlüge konulmasi tarihinde ödenmemis bulunan anaparasi varsa,
İşbu anapara ile bunun, 53 ncü Maddenin birinci fikrasinda belirtilen
tarihlerden bu yana birikmis faizleri ve bu tarihlerden sonra yapilmis bulunan
ödemeler, 50 nci maddenin birinci paragrafi ile 51 nci maddenin birinci
paragrafi hükümleri uyarinca bölüstürümecektir.
(2) Bu ilk bölüstürmeden sonra, Osmanli Imparatorlugu üzerinde kalan borçlara
ve bu Imparatorlukça 17 Ekim 1912 ve 1 Kasim 1914 tarihleri arasında alinmis ve
çizelgede gösterilen öndeliklere gelince, İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris
tarihinde ödenmemis anapara varsa, bu anapara ile, bunun, 1 Mart 1920 tarihine
kadar birikmis faizleri ve bu tarihten sonra yapilmis ödemeler, 50 nci Maddenin
2 nci paragrafi ile 51 nci Maddenin 2 nci paragrafi hükümleri uyarinca
bölüstürülecektir.
Osmanli Devlet Borcu Meclisi, söz konusu öndeliklerden [avanslardan] ilgili
Devletlerden her birine düsen payin tutarini, İşbu Andlaşmanın yürürlüge
girişinden baslayarak üç aylik bir süre içinde saptayacak ve bu tutari söz
konusu Devletlere bildirecektir.
Türkiye'den baska Devletlerin borçlu tutulduklari paralar, bu Devletlerce,
Osmanli Devlet Borcu Meclisine ödenecek, ya da Türkiye'nin bu Devletler
hesabina gerek faiz gerekse borcun karsiligi olarak ödemis bulundugu para
tutarina esit bir tutari buluncaya kadar, Türk Hükümeti hesabina gelir
yazilacaktir.
Bir önceki fikrada öngörülen ödemeler, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden
baslayarak yillik bes esit taksitle yapilacaktir. Söz konusu ödemelerin Osmanli
Imparatorlugunun alacaklilarina yapilacak parçasi, öndeki sözlesmelerinde sart
kosulan faizleri de kapsayacak ve Türk Hükümetine düsen parçasi ise faizsiz
ödenecektir.
MADDE 53
Balkan Savaslari sonucunda Osmanli Imparatorlugundan ayrilan topraklari
kendilerine katmis olan Devletlerce ödenmesi gereken, İşbu Kesime ekli
çizelgenin (A) Bölümünde belirtilmis bulunan Osmanli Devlet Borcu
borçlanmalarinin yillik taksitleri, bu topraklarin sözü geçen Devletlere
katilmasini saglamis bulunan Andlaşmalarin yürürlüge giris tarihinden
baslayarak, ödenmesi gerekli duruma gelecektir. 12 nci Maddede belirtilen
adalara iliskin yillik taksit 1/14 Kasim 1914 den baslayarak ve 15 nci Maddede
belirtilen adalara iliskin yillik taksit de 17 Ekim 1912 den baslayarak
ödenmesi gerekli duruma gelecektir.
İşbu Andlaşma uyarinca, Osmanli Imparatorlugundan ayrilan Asya'daki topraklar
üzerinde yeni kurulmus Devletlerin ve 46 nci Maddenin son fikrasinda belirtilen
topragi kendisine katan Devletin borçlu olduklari yillik taksitler, 1 Mart 1920
tarihinden baslayarak ödenmesi gerekli duruma gelecektir.
MADDE 54
İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde sayilan 1911-1912 ve 1913 yillari
Hazine Tahvilleri (Bons de TrYsor), sözlesmelerinde öngörülen ödeme tarihlerinden
baslayarak on yil içinde, kararlastirilmis faizleriyle birlikte ödeneceklerdir.
MADDE 55
Aralarinda Türkiye de bulunmak üzere 46 nci Maddede belirtilen Devletler, İşbu
Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde gösterildigi üzere Osmanli Devlet Borcundan
kendilerinde düsen ve 53 ncü Maddede belirtilen tarihlerden baslayarak ödenmesi
gerekirken ödenmemis bulunan yillik taksitlerin tutarini Osmanli Devlet Borcu
Meclisine ödeyeceklerdir. Bu ödeme, İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinden
baslayarak, esit yirmi taksitle, faizsiz yapilacaktir.
Türkiye'den baska Devletlerin Osmanli Devlet Borcu Meclisine ödedikleri yillik
taksitler, Borç Meclisince, söz konusu Devletler hesabina Türkiye'nin ödemis
oldugu para tutarini buluncaya kadar, Türkiye'nin borçlu kalabilecegi gecikmis
taksitler hesabindan düsülecektir.
MADDE 56
Bundan böyle, Osmanli Devlet Borcu Yönetim Meclisinde, ellerinde borç senetleri
bulunduran Almanlarin, Avusturya'lilarin ve Macarlarin temsilcileri [vekilleri]
bulunmayacaktir.
MADDE 57
Osmanli Devlet Borcu borçlanmalariyla faizlerine ve karsiligi Misir vergisi ile
saglanmis olan 1855, 1891 ve 1894 borçlanmalarina iliskin faizsiz kuponlarin
sunulmasina iliskin süreler ile, sözü geçen borçlanmalardan adçekme vurmus olan
borç senetlerinin ödenmek üzere sunulma süreleri, Yüksek Bagitli Taraflar
ülkesinde 29 Ekim 1914 tarihinden baslayarak İşbu Andlaşmanın yürürlüge
girişini izleyecek üç ayin sona ermesine kadar ertelenmis sayilacaktir.
KESIM II
ÇESITLI HÜKÜMLER
MADDE 58
Bir yandan Türkiye ve öte yandan (Yunanistan disinda) öteki Bagitli Devletler,
bu Devletlerle (tüzem kisileri de kapsamak üzere) uyruklarınin, 1 Agustos 1914
tarihiyle İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihi arasındaki süre boyunca
ugramis olduklari, gerek savas eylemleri, gerekse zoralim, haciz, diledigi gibi
kullanma ve elkoyma tedbirlerinden dogan kayip ve zararlardan dolayi her türlü
parasal istemde bulunanma hakkında karşılıkli olarak vazgeçerler..
Bununla birlikte, yukarıdaki hüküm, İşbu Andlaşmanın II ncü Bölümünde (Ekonomik
hükümleri) öngören hükümlere halel getirmeyecektir.
Türkiye, Almanya ile yapilmis 28 Haziran 1919 tarihli Barış Andlaşmasınin 259
ncu Maddesinin birinci fikrasi ve Avusturya ile yapilmis 10 Eylül 1919 tarihli
Barış Andlaşması 210 ncu Maddesinin birinci fikrasi uyarinca, Almanya ile
Avusturya'nin geçirmis [transfer etmis] olduklari altin paralar üzerindeki her
türlü haktan, (Yunanistan disinda) öteki Bagitli Devletler yararina vazgeçer..
Sürüme [tedavüle] çikarilan birinci tertip Türk kagit paralarina iliskin
olarak, gerek 20 Haziran 1331 (3 Temmuz 1915) tarihli sözlesme, gerekse söz
konusu kagit paralarin arkasinda yazili metin uyarinca, Osmanli Devlet Borcu
Meclisine yükletilmis bütün ödeme yükümleri geçersiz sayilmistir.
Bunun gibi, Türkiye, Osmanli Hükümetince Ingiltere'ye ismarlanmis ve Ingiliz
Hükümetince 1914 de elkonmus olan savas gemileri için ödenmis bulunan paranin
geri verilmesini Ingiliz Hükümetinden ya da Ingiliz uyruklarından istememegi
kabul eder ve bu yüzden her türlü istemde bulunmaktan vazgeçer.
MADDE 59
Yunanistan, Anadolu'da, savas yasalarina aykiri olarak, Yunan ordusu ya da
Yunan yönetiminin eylemleriyle islenmis zararlari onarma yükümünü kabul eder.
Öte yandan, Türkiye, Yunanistan'in, savasin uzamasindan ve savas sonuçlarindan
dogan mali durumunu dikkate alarak, onarimlar karsiligi olarak, Yunan
Hükümetine karsi yöneltebilecegi her türlü zarar-giderim isteminde kesinlikle
vazgeçer.
MADDE 60
Gerek Balkan Savaslari sonucu olarak gerekse İşbu Andlaşma ile, kendilerine
Osmanli Imparatorlugundan bir toprak parçasi ayrilmis ya da ayrilan Devletler,
Osmanli Imparatorlugunun bu toprak parçasinda bulunan her türlü tasınır ve
tasinmaz mallari, herhangi bir karşılık ödemeksizin, edinmis olacaklardir.
surasi kararlastirilmistir ki, 26 Agustos 1324 (8 Eylül 1908) ve 20 Nisan 1325
(2 Mayis 1909) tarihli Iradelerde, Hazine-i Hassa'dan (Liste civile) Devlete
geçirilmesi buyrulmus olan tasınır ve tasinmaz mallarla, 30 Ekim 1918'de, bir
kamu hizmeti yararina Hazine-i Hassa'ca yönetilen mallar, sözü geçen Devletler
Osmanli Imparatorlugunun yerini almis olduklarindan ve bu mallar üzerinde
kurulmus bulunan Vakiflarin geçerli taninmasi sartiyla, bir önceki fikrada
belirtilen tasınır ve tasinmaz mallarin kapsami içinde bulunmaktadirlar..
Gerek Balkan Savaslari sonucu olarak, gerek daha sonra Yunanistan'a geçmis eski
Osmanli Imparatorlugu topraklarinda bulunan ve Hazine-i Hassa'dan Devlete
geçmis tasınır ve tasinmaz mallar konusunda, Türk Hükümeti ile Yunan Hükümeti
arasında çikan anlasmazlik, 1/14 Kasim 1913 tarihli Atina Andlaşmasına ekli
özel bir protokol uyarinca yapilacak bir hakemlik sözlesmesine göre, La Haye'de
bir hakemlik mahkemesine götürülücektir..
İşbu Maddenin hükümleri, Hazine-i Hassa adina yazitli bulunan ya da Hazine-i
Hasa'ca yönetilen ve bu Maddenin 2 nci ve 3 ncü fikralarinda öngörülmeyen
tasınır ve tasinmaz mallarin hukuksal niteligini degistirmeyecektir.
MADDE 61
Türk sivil ya da askeri emeklilik maasindan yararlananlardan, İşbu Andlaşma
uyarinca Türkiye'den baska bir Devletin uyrukluguna geçmis bulunanlar,
emeklilik maaslarina iliskin olarak Türk Hükümetine karsi herhangi bir istemde
bulunamayacaklardir.
MADDE 62
Türkiye, Almanya ile Versailles'de 28 Haziran 1919 tarihinde yapilmis Barış
Andlaşmasınin 261 nci Maddesi ve Avusturya ile 10 Eylül 1919 da, Bulgaristan
ile 27 Kasim 1919 da ve Macaristan ile 4 Haziran 1920 de yapilmis Barış
Andlaşmalarinin bu konuyla ilgili maddeleri uyarinca, Almanya, Avusturya,
Bulgaristan ve Macaristan'in, Türkiye'den olan bütün alacaklarinin [Bagitli
Devletlere] geçirilmesini [transferini] kabul eder..
Bagitli öteki Devletler, bu yüzden Türkiye'ye düsen borçlardan Türkiye'yi
aklanmis [ibra edilmis] saymayi razi olurlar.
Türkiye'nin, Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve Macaristan'dan olan alacaklari
da sözü geçen Bagitli Devletlere geçirilmistir.
MADDE 63
Türk Hükümeti, öteki Bagitli Devletlerle görüs birligi içinde, savastan sonra
Almanya'dan Türkiye'ye gönderilecek mallarin tutarina karşılık olarak, Alman
Hükümetince sürüme çikartilmis kagit paralari belli bir kambio degeri üzerinden
kabul edecegi konusunda girmis oldugu yükümlerden Alman Hükümetini aklanmis
[kurtulmus, ibra edilmis] saydigini bildirir.
BÖLÜM III
EKONOMIK HÜKÜMLER
MADDE 64
Bu Bölümde, "Müttefik Devletler" (Puissances alliYes) terimi,
Türkiye'den baska bagitli Devletler anlamina gelmektedir; "Müttefik
uyrukları" (ressortissants alliYes) terimi, Türkiye'den baska bagitli
Devletlerin uyruklugunda bulunan ya da bu Devletlerin koruyuculugu
(protectorat) altinda bulunan bir Devletin ya da bir ülkenin uyruklugunda olan
gerçek kisileri, dernekleri ve kurumlari kapsamaktadir.
Bu Bölümün, sözü geçen "Müttefik uyrukları"na iliskin hükümleri,
Müttefik Devletlerin uyruklugunda bulunmamakla birlikte, bu Devletlerin olgusal
[fiili] korumasindan (protection) yararlanmis bulunmalari yüzünden, Osmanli
makamlarinca kendilerine Müttefik uyrukları gibi islem yapilmis ve bu yüzden de
zarar görmüs olan kimselere de uygulanacaktir.
KESIM I
MALLAR, HAKLAR VE ÇIKARLAR
MADDE 65
İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinde Türk egemenligi altinda kalmis bir
ülkede bugün de bulunup kimligi ortaya konulabilecek ve 29 Ekim 1914 tarihinde
Müttefiklerin uyrugu olan kimselere ait mallar, haklar ve çikarlar,
bulunduklari durumlariyla, derhal hak sahiplerine geri verilecektir.
karşılıkli olarak, 29 Ekim 1914 tarihinde Müttefik Devletlerin egemenligi ya da
koruyuculugu altina konulmus ülkelerde ya da Balkan Savaslarindan sonra Osmanli
Imparatorlugundan ayrilarak bugün sözü geçen Devletlerin egemenligi altina
konulmus ülkelerde bulunup da Türk uyruklarına ait olan mallar, haklar ve
çikarlar, derhal hak sahiplerine geri verilecektir. İşbu Andlaşma uyarinca Osmanli
Imparatorlugundan ayrilmis ülkelerde bulunan ve Müttefik Devletler makamlarinca
tasfiye konusu yapilmis ya da baska herhangi olaganüstü tedbirler uygulanmis,
Türk uyruklarına ait olan mallar, haklar ve çikarlar konusunda da bu hüküm
uygulanacaktir.
İşbu Andlaşma uyarinca Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis bir ülkede bulunup,
Osmanli Hükümetince uygulanan kural-disi [istisnai] bir savas tedbirine konu
olduktan sonra, bu ülkede yetkilerini [otoritesini] kullanan Bagitli Yüksek
Taraflarin simdi elinde bulunan mallardan kimligi ortaya konulabilecek olanlar,
bulunduklari durumlariyla, mesru maliklerine geri verilecektir. Bu ülkede
yetkilerini [otoritesini] kullanan Bagitli Devletçe tasfiye edilmis tasinmaz
mallar konusunda da ayni islem yapilacaktir. Özel kisiler arasında bunlar
disinda kalan istemler, yetkili yerel mahkemelere sunulacaktir.
Istenmis mallarin kimin oldugu ya da bunlarin geri verilisi konusunda ortaya
çikacak her türlü anlasmazliklar, bu Bölümün V nci Kesiminde öngörülen Hakemlik
Karma Mahkemesine sunulacaktir.
MADDE 66
64 nci Maddenin 1 nci ve 2 nci fikralarindaki hükümleri yürürlüge koymak için,
Bagitli Yüksek Taraflar, en hizli bir yönetim süreci uygulayarak, maliklerin
rizasi olmaksizin konmus olabilecek her türlü yükümlerden ya da yararlanma
haklarindan arinmis olarak, maliklere, mallarini, haklarini ve çikarlarini geri
verdireceklerdir. Mallari, haklari ve çikarlari, bu geri verdirmeyi yaptiracak
olan Hükümetten dolayli ya da dolaysiz olarak edinmis olan ve bu geri vermeden
zarara ugramis bulunabilecek üçüncü kisilerin zararlarini gidermekle, geri
verdirmeyi yaptiran Hükümet yükümlü olacaktir. Bu zarar-giderim konusunda
ortaya çikabilecek olan anlasmazliklarin çözümünde ortak (genel) hukuk
mahkemeleri yetkili olacaklardir.
Bütün öteki durumlarda, zarar-giderimde bulunmalari gerekenlere karsi, zarara
ugramis üçüncü kisilerin dava açma haklari olacaktir.
Bu amaçla, Bagitli Yüksek Taraflarca, düsman mallarina, haklarina ve
çakarlarina iliskin olarak alinmis bütün kullanim (geçirim) islemleri ya da
baska olaganüstü savas tedbirleri -henüz tamamlanmamis bir tasfiye söz konusu
ise- derhal kaldirilacak ve durdurulacaktir. Istemde bulunan maliklerin
mallari, haklari ve çikarlari -bunlarin sahipleri belli olur olmaz- derhal geri
verilerek, bu istemler yerine getirilecektir.
Geri verilmesi 65 nci Maddede öngörülen mallar, haklar ve çikarlar, İşbu
Andasmanin imzasi tarihinde Bagitli Yüksek Taraflardan birinin yetkili
makamlarinca tasfiye edilmis bulunursa, bu Bagitli Taraf, tasfiye tutarini,
mallarin, haklarin ve çikarlarin maliklerine ödeyerek, geri verme yükümünden
aklanmis [kurtulmus, ibra edilmis] olacaktir. Malikin basvurmasi üzerine,
Hakemlik Karma Mahkemesi, tasfiyenin hakli bir degeri tutturacak kosullar
altinda yapilmamis oldugu kanisinda bulunursa, bu Mahkeme, taraflar
anlasamazlarsa, tasfiyeden elde edilen geliri, hakgözetirlige uygun görecegi
ölçüde arttirabilecektir. Söz konusu mallar, haklar ve çikarlar, malikleriyle
yapilmis anlasmadan ya da yukarıda öngörülen Hakemlik Karma Mahkemesinin
kararindan sonra iki ay içinde ödeme yapilmamissa, geri verilecektir.
MADDE 67
Bir yandan Yunanistan, Romanya, Sirp-Hirvat-Sloven Devleti ve öte yandan
Türkiye, Türkiye ülkesinde ve karşılıkli olarak, Yunanistan, Romanya ve Sirp
Hirvat-Sloven Devleti ülkelerinde, ordularinca ya da yönetim makamlarinca
elkonmus, haczedilmis ve geçici olarak elkonulmus olup da simdi de bu ülkede
bulunan her türlü tasınır mallarin kendi ülkelerinde aranmasini ve bulunanlarin
geri verilmesini, gerek uygun düsen yönetim tedbirleri alarak, gerekse bunlara
iliskin bütün belgeleri teslim ederek, kolaylastiracaktir..
Bu arastirma ve geri verme, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan ordularinca
makamlarinca, Yunanistan, Romanya ve Sirp-Hirvat-Sloven Devleti ülkesinde
haczedilmis ya da geçici olarak elkonulmus ve Türkiye'ye ya da Türk uyruklarına
geçirilmis mallarla, Yunanistan, Romanya ve Sirp-Hirvat-Sloven Devleti
ordularinca Türk ülkesinde elkonularak ya da haczedilerek Yunanistan'a,
Romanya'ya ya da Sirp-Hirvat-Sloven Devletine ya da bunlarin uyruklarına
geçirilmis mallar için de uygulanacaktir..
Bu arastirmalara ve geri vermelere iliskin istemler [dilekçeler], İşbu
Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinden baslayarak alti aylik bir süre içinde
sunulacaktir.
MADDE 68
Türkiye'de Yunan ordusunca isgal olunan bölgelerde, bir yandan Yunan makamlari
ve yönetimleri ile, öte yandan Türk uyrukları arasında yapilmis sözlesmelerden
dogan borçlar, bu sözlesmelerde öngörülen sartlar içinde, Yunan Hükümetince
ödenecektir.
MADDE 69
1922-1923 mali yilindan önceki mali yillar için, Müttefiklerin uyruklarından ya
da bunlarin mallarindan, Müttefik uyruklarınin ve mallarinin 1 Agustos 1914'de
yararlandiklari statü uyarinca bagli kilinmamis bulunduklari hiç bir vergi
resim ya da ek-resim (vergi) alinmayacaktir.
1922-1923 mali yilindan önceki mali yillar için, 15 Mayis 1923'den sonra para
alinmis bulunuyorsa, İşbu Andlaşma yürürlüge girer girmez, bu paralar hak
sahiplerine geri verilecektir.
15 Mayis 1923 den önce alinmis paralar için hiç bir basvurmada
bulunulamayacaktir.
MADDE 70
65 nci, 66 nci ve 69 ncu Maddelere dayandirilacak istemlerin, İşbu Andlaşmanın
yürürlüge konulusundan baslayarak yetkili makamlara alti ay içinde ve,
anlasmaya varilamazsa, Hakemlik Karma Mahkemesine onsekiz aylik bir süre içinde
sunulmus olmalari gerekmektedir.
MADDE 71
Ingiliz Imparatorlugu, Fransa, Italya, Romanya ve Sirp-Hirvat-Sloven Devleti ya
da bunlarin uyrukları, kendi mallari, haklari ve çikarlarina iliskin olarak, 19
Ekim 1914 tarihinden önce Osmanli Hükümetine istemlerde bulunmus ya da dava
açmis olduklarindan, İşbu Kesimin hükümleri, sözü geçen istemleri ya da
davalari hiç bir zaman etkileyemecektir.. Ingiliz Imparatorlugu, Fransa,
Italya, Romanya ve Sirp-Hirvat-Sloven Hükümetlerine Osmanli Hükümetince ya da
Osmanli uyruklarınca sunulmus istemlere ya da açilmis davalara da ayni islem
uygulanacaktir. Bu istemler ya da davalar, Türk Hükümetiyle İşbu Maddede belirtilen
öteki Hükümetlere karsi, Kapitülasyonlara son verilmis oldugu göz önünde
tutularak, kovusturulacaktir.
MADDE 72
İşbu Andlaşma uyarinca Türk kalan topraklarda, Almanya'ya, Avusturya'ya,
Macaristan'a ve Bulgaristan'a ya da bunlarin uyruklarına ait olup da, İşbu
Andlaşmanın yürürlüge girişinden önce Müttefik Hükümetlerce elkonulmus ya da
isgal edilmis olan mallar, haklar ve çikarlar, [Müttefik] Hükümetlerle Almanya,
Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan Hükümetleri ya da ilgili uyrukları
arasında anlasmalarin (düzenlemelerin) yapilmasina kadar, Müttefik Hükümetlerin
elinde kalacaktir.. Bu mallar, haklar ve çikarlar tasfiye edilmislerse,
yapilmis tasfiyelerin geçerli oldugu dogrulanmistir.
İşbu Andlaşma uyarinca Türkiye'den ayrilan topraklarda, Almanya'ya,
Avusturya'ya, Macaristan'a ve Bulgaristan'a ya da bunlarin uyruklarına ait
mallari, haklari ve çikarlari, söz konusu ülkelerde yetkilerini [otoritelerini]
kullanan Hükümetler, İşbu Andlaşmanın yürürlüge konulusundan baslayarak alti ay
içinde, tasfiye edilebileceklerdir.
Daha önce yapilmis ya da yapilmamis olsun, tasfiyelerden elde edilen para,
tsafiye edilmis mallar Almanya, Avusturya, Macaristan ya da Bulgaristan
Devletelrinin mülkiyetinde ise, ilgili devletle yapilmis Barış Andlaşmasınin
kurmus oldugu Onarimlar Komisyonuna [Tâmirat Komisyonuna, La Commission des
RYparations] ödenecektir. Tasfiye edilen mallar özel kisilerin ies, tasfiyeden
elde edilen para, dogrudan dogruya mallarin sahiplerine ödenecektir.
İşbu Maddenin hükümleri, Osmanli anonim ortaklarina [sirketlerine]
uygulanmayacaktir.
Türk Hükümeti, İşbu Maddeded öngörülen tedbirlerden hiç bir biçimde sorumlu
olmayacaktir.
KESIM II
SÖZLEŞMELER VE SÜRE AŞIMLARI
MADDE 73
82 nci Maddede tanimlandigi biçimde, sonradan düsman durumuna girmis bulunan
taraflar arasında ve bu Maddede belirtilmis tarihten önce yapilmis, asagidaki
kategorilere giren sözlesmeler (contrats), bu sözlesmelerin kapsadigi
hükümlerle İşbu Andlaşmanın hükümleri sakli tutulmak sartiyla, yürürlükte
kalacaklardir:
a) Teslim islemi 82 nci Maddenin hükümleri uyarinca taraflarin düsman durumuna
girmelerinden önce gerçekten yapilmis bulunan, tasinmaz mallarin satisina
iliskin sözlesmeler - asil satis islemi usulüne uygun olarak gerçeklestirilmis
olmasa bile;
b) Özel kisiler arasında yapilmis kiralama, kiraya verme sözlesmeleriyle, kira
vaadi sözlesmeleri;
c) Madenlerin, ormanlarin ve tarim topraklarinin isletilmesine iliskin olarak,
özel kisiler arasında yapilmis sözlesmeler;
d) Ipotek, teminat ve emanet konusunda sözlesmeler;
e) ortaklıkların kurulmasina iliskin sözlesmeler; bu hüküm, yönetildikleri
kanun uyarinca, ortaklarin kisiliginden ayri bir kisilik olusturmayan kollektif
ortaklıklara (partnerships) uygulanmaz;
f) Özel kisilerle ya da ortaklıklarla, Devlet, vilâyetler, belediyeler ya da
bunlara berzer yönetim tüzel kisileri arasında, herhangi bir konuda, yapilmis
sözlesmeler;
g) Aile durumuna [statüsüne] iliskin sözlesmeler;
h) Her çesit bagislara, [hibe ve teberrulara, à des donations ou à des
libYralitYs] iliskin sözlesmeler.
İşbu Madde, sözlesmelerle, yapildiklari siradaki degerlerinden baska bir deger
verdine amaciyla öne sürülemeyecektir.
İşbu Madde, ayricalik [imtiyaz] sözlesmelerine uygulanmayacaktir.
MADDE 74
Sigorta sözlesmelerine, İşbu Kesimin Ek'inde öngörülen hükümler uygulanacaktir.
MADDE 75
73 ncü ve 64 ncü Maddelerde sayilan sözlesmelerle, ayricalik [imtiyaz]
sözlesmeleri disinda, sonradan düsman dukuna girmis kimseler arasında,
taraflarin düsman durumuna girmeleri tarihinden önce yapilmis olan sözlesmeler,
bu tarihten baslayarak sona erdirilmis sayilacaktir.
Bununla birlikte, sözlesmenin taraflarindan her biri, gerekirse, öteki tarafa,
sözlesmenin yapildigi tarihte yürürlükte tutulmasi istenilen andaki kosullar
ararisnadki farki karsiyalacak bir zarar -giderim [tazminat] ödenmesi sartiyla,
İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden baslayarak üç aylik bir sürenin geçisine
kadra, öteki taraftan, bu sözlesmenin uygulanmasini isteyebilecektir. Bu
zarar-giderim, taraflar kendi aralarinda anlasamazlarsa, Hakemlik Karma
Mahkemesince saptanacaktir.
MADDE 76
İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden önce, 73 ncü Maddeden 75 nci Maddeye
kadar olan Maddelerde belirtilen sözlesmelerde, ödemede kullanacak para ya da
kambio degeri konusundaki sözlesmeleri de kapsamak üzere, özellikle bu
sözlesmelerin sona erdirilmesine, yürürlükte tutulmasina, uygulama sartlarina
ya da bu sözlesmelerde yapilacak degisikliklere iliskin olarak, taraflar
arasında yapilmis bütün islemlerin geçerli oldugu dogrulanir..
MADDE 77
30 Ekim 1918 tarihinden sonra, Müttefik uyruklarıyla Türk uyrukları arasında
yapilmis sözlesmeler geçerli kalmaktadirlar; bunlara genel (ortak) hukuk
kurallari uygulanir.
30 Ekim 1918 tarihinden sonra, 16 Mart 1920 tarihine kadar Istanbul Hükümetiyle
usulüne uygun olarak yapilmis sözlesmeler de geçerli kalmaktadirlar; bunlara
genel (ortak) hukuk kurallari uygulanir.
16 Mayis 1920 den sonra Istanbul Hükümetiyle usulüne uygun olarak yapilmis
bulunan ve bu Hükümetin etkin yetkili [otoritesi] altindaki topraklara iliskin
bütün sözlesmeler ve anlasmalar, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden
baslayarak üç aylik bir süre içinde ilgililerin istemesi üzerine, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin uygun bulusuna sunulacaktir. Bu sözlesmeler uyarinca yapilmis
bulunan ödemeler, İşbu ödemelerde bulunmus olan tarafin hesabina, geregi gibi,
alacak yazilacaktir.
Bu sözlesmeler uygun bulunmazlarsa, ilgili tarafin, gerekiyorsa, dogrudan
dogruya ve gerçekten ugranilmis zarari karsilayacak bir zarar-giderime
[tazminata] hakkı olacaktir; dostça bir anlasmaya varilamazsa, bu zarar-giderim
Hakemlik Karma Mahkemesince saptanacaktir.
İşbu Maddenin hükümleri, ayricalik [imtiyaz] sözlesmelerine, ayricalik
geçirimlerine ve kamu hizmeti ayricaligina iliskin isletme sözlesmelerine
uygulanmayacaktir.
MADDE 78
Sonradan düsman olmus taraflar arasında, ayricalik [imtiyaz] sözlesmeleri
disindaki sözlesmelere iliskin olarak ortaya çikmis bulunan ya da, asagida
gösterilen alti aylik sürenin bitiminden önce ortaya çikabilecek olan her türlü
anlasmazliklar, Hakemlik Karma Mahkemesince çözümlenecektir; bununla birlikte,
tarafsiz Devletlerin kanunlari uyarinca bu Devletlerin ulusal mahkemelerinin
yargi yetkisi içinde bulunabilecek olan anlasmazliklar, bu kuralin disinda kalmaktadir..
Bu durumda, bu çesit anlasmazliklar, Hakemlik Karma Mahkemesince degil, fakat
bu ulusal mahkemelerce çözümlenecektir. Bu Madde uyarinca Hakemlik Karma
Mahkemesinin yetki alanina giren anlasmazliklara iliskin sikayetlerin, bu
mahkemenin kurulus tarihinden baslayarak alti aylik bir süre içinde bu
mahkemeye sunulmalari gerekecektir.
Bu sürenin sona erisinde, Hakemlik Karma Mahkemesine sunulmamis olacak
anlasmazliklar, genel (ortak) hukuk hükümleri uyarinca yetkili olan
mahkemelerce çözüme baglanacaktir.
İşbu Maddenin hükümleri, savas boyunca ayni ülkede oturmus ve hem kendileri hem
de mallari bakimindan diledikleri gibi davranmis olan bütün taraflar arasından
yapilmis görüsmelerde, taraflarin düsman olduklari tarihten önce yetkili bir
mahkemece hükme baglanmis anlasmazliklara uygulanamaz.
MADDE 79
Bagitli Yüksek Taraflarin ülkesinde, düsmanlar arasındaki iliskilerde, süre
asimina, kanunda öngörülen sürelere uyulmamasi yüzünden dava açma hakkının
sınırlanmasina ya da yitirilmesine iliskin bütün süreler, ister savasin
baslangicindan ister önce, ister sonra islemege baslamis bulunsun, 29 Ekim 1914
tarihinden baslayarak İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden sonra üç ayin
geçisine kadar ertelenmis sayilacaktir..
Bu hüküm, özellikle, faiz ve kazanç [temettü] kuponlarinin sunulmasi sürelerine
ve adçekme ile ya da baska herhangi bir nedenle ödenmesi gerekli her türlü
bonolarin sürelerine uygulanacaktir.
Yukarıda belirtilen süreler, Romanya bakimindan, 27 Agustos 1916 tarihinden
baslayarak kesilmis sayilacaktir.
MADDE 80
Düsmanlar arasındaki iliskilerde, savastan önce yapilmisolan hiç bir ticaret
senedi, salt kabul ya da ödeme için gerekli olan süre içinde sunulmamis olmasi,
ya da ödenmemis bulunmasi yüzünden, ya da savas sirasinda çekicilerle
[kesidecilerle, tireurs] yükleneceklere [cirantalara, endosseurs] kabul etmeme
ya da ödememe bildirisinde bulunulmamasi nedeniyle, ya da protestoda
bulunulmamis olmasindan veya baska herhangi bir islemi yerine getirmemis olmasi
yüzünden, geçersiz sayilmayacaktir..
Bir ticaret senedinin kabulü ya da ödenmesi için sunulmasi gerekli olan süre,
ya da kabul edilmeme ve ödememenin çekicilerle [kesidecilerce] yükleneceklere
[cirantalar] bildirilmesi gerekli süre, ya da senedin protesto edilmesi için
gerekli olan süre, savas içinde geçmisse ve senedi sunmasi, protesto etmesi ya
da kabul edilmedigini, ya da ödenmedigini bildirmesi gereken taraf, savas
sirasinda böyle bir davranista bulunmamissa, senedin sunulmasi, kabul
edilmediginin ya da ödemediginin bildirilmesi ya da protesto düzenlenmesi için,
kendisine, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden baslayarak, üç aylik bir süre
taninacaktir..
MADDE 81
Ödenmesi gerekli olmus borçlarin güvencesi olarak savastan önce kabul edilmis
ipotekli bir tasinmaz malin ya da bir saglancanin [rehnin] paraya çevrilmesi
için savas sirasinda yapilmis olan satislar, malikine haber verilmesi için
gerekli bütün islemler yapilmamis olsa bile -söz konusu borçlunun, her türlü
zarar ve ziyanlar konusunda hesaplasmak üzere, alacakliyi Hakemlik Karma Mahkemesine
çagirmasi hakkı açikça sakli tutulmak sartiyla- geçerli sayilacaktir.
Mahkeme, taraflar arasındaki hesaplari tasfiye etmekle, saglanca ya da güvence
olarak verilen malin satilis sartlarini incelemekle ve alacakli kötü niyetle
davranmissa ya da saglancayi satmaktan kaçinmak için ya da bu satisin gerçek
fiyatiyla yapilmasini saglamak bakimindan elinden gelebilecek her yola
basvurmamis ise, borçlunun satis yüzünden ugramis olabilecegi zarari onarma
zorunluluguyla alacakliyi yükümlü tutmakla görevli olacaktir..
İşbu hüküm, yalniz düsmanlar arasında uygulanabilecek ve yukarıda öngörülen
islemlerden 1 Mayis 1923 tarihinden sonra yapilmis olanlara uygulanmayacaktir.
MADDE 82
İşbu Kesimdeki hükümler uyarinca, bir sözlesmeye taraf bulunan kisiler,
aralarinda ticaret iliskilerinin olaylar yüzünden gerçekten imkansiz oldugu, ya
da bu taraflardan birinin bagli oldugu kanunlar, kararnameler ya da tüzükler
(yönetmelikler) yüzünden yasaklanmis ya da hukuka aykiri sayilmis bulundugu
tarihten baslayarak, düsman sayilacaklardir.
Bununla birlikte, 73 ncü Maddeden 75 nci Maddeye kadar olan Maddelerle, 79 ncu
ve 80 nci Maddelerde öngörülen hükümler, (ortaklıkları da kapsamak üzere)
düsman kisiler ya da onlarin temsilcileri arasında, Bagitli Yüksek Taraflardan
birinin ülkesinde yapilmis sözlesmelere -bu ülke, bagitlanan taraflardan biri
için düsman ülkesi idiyse ve bu ülkede hem kendisi hem de mallari bakimindan
diledigi gibi davranabilmisse- uygulanmayacaktir; bu sözlesmelere genel (ortak)
hukuk kurallari uygulanacaktir..
MADDE 83
İşbu Kesimin hükümleri, Japonya ile Türkiye arasında uygulanmayacak ve bu
hükümlere konu olan sorunlar, bu iki ülkeden her birinde, yerel [ulusal]
kanunlari uyarinca çözüme baglanacaktir.
EK
I. HAYAT SIGORTASI
§ 1.
Bir sigortaci ile, sonradan düsman olan bir kimse arasında yapilmis hayat
sigortasi sözlesmeleri, savasin baslamasi ya da bu kimsenin düsman durumuna
girmesi yüzünden sona erdirilmis sayilmayacaktir.
Bir önceki fikra uyarinca sona erdirilmis sayilmayan bir sözlesme geregince, savas
sirasinda ödenmesi gerekli olmus sigorta altinda bulunan bir para tutarinin,
savastan sonra, ödenmesi istenebilecektir. Bu para tutarina, ödenmesi gerekli
oldugu tarihten ödeme gününe kadar, yillik %5 faiz eklenecektir.
Sigorta ücretlerinin [primlerinin] savas sirasinda ödenmemesi, ya da sözlesme
hükümlerinin yerine getirilmemesi yüzünden, bir sözlesme geçersiz duruma düsmüsse,
sigortalinin ya da vekillerinin ya da hak sahiplerinin, İşbu Andlaşmanın
yürürlüge girişinden basliyarak oniki aylik bir süre içinde her an, sigorta
senedinin [poliçesinin] geçersiz ya da sona erdirilmis sayildigi günkü
degerini, yillik % 5 faizlerin de eklenmesiyle, sigortacidan istemege haklari
olacaktir..
Hayat sigortasi sözlesmelir 29 Ekim 1914 tarihinden önce imzalanmis olup da, bu
sözlesmelerin hükümleri geregince primlerin ödenmemis bulunmasi yüzünden
sözlesmeleri sona erdirilmis ya da degeri indirilmis bulunan Türk uyruklarınin,
İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinden baslayarak üç aylik bir süre içinde
ve bu sirada yasiyorlarsa, sigorta edilmis para tutarinin tümü için, sigorta
senetlerini [poliçelerini] yeniden düzenlemege haklari olacaktir. Bunun için,
Sigorta Ortakliginin [Kumpanyasinin] doktorunca Ortakligin yeterli sayacagi bir
saglik denetiminden geçirildikten sonra, birikmis primleri % 5 bilesik faiziyle
ödeyeceklerdir.
§ 2.
simdi Müttefik devletlerden birinin uyruklugunda bulunan ortaklıklarla Türk
uyrukları arasında, 29 Ekim 1914 tarihinden önce yapilmis olup da, primleri 18
Kasim 1915 tarihinden önce ve sonra, ya da yalniz bu tarihten önce, Türk
Lirasindan baska bir para ile ödenmis bulunan hayat sigortasi sözlesmelerinin,
asagidaki gibi uygulanmasi kararlastirilmis: (1) 18 Kasim 1915 tarihinden
önceki dönem için sigorta edilen kimsenin haklari, sigorta senedindeki
[poliçesindeki] genel sartlar uyarinca, sözlesmede öngörülen para ile ve bu
paranin, onu çikaran ülkedeki degerine göre düzenlenecektir (öregin, Frnak,
altin Frank, ya da kagit para Frnak olarak belirtilmis tutarlar, Frnasiz Frangi
olarak dönecektir); (2) 18 Kasim 1915 tarihinden sonraki dönem için, kagit para
Türk Lirasi ile ve Türk Lirasinin degeri savas öncesi degerine esit sayilarak
ödenecektir..
Sözlesmeleri Türk parasından baska bir para üzerinden yapilmis olan Türk
uyrukları, primlerini, 18 kasim 1915 tarihinden bu yana, sözlesmelerde
öngörülen para ile ödemis oldukarini ispat ederlerse, bu sözlesmeler de, 18 Kasim
1915 tarihinden sonraki dönem için bile, bu para ile ve bu paranin, onu çikaran
ülkedeki degeri üzerinden düzenlenecektir.
simdi Müttefik devletlerden birinin uyruklugunda bulunan ortaklıklarla, 29 Ekim
1914 tarihinden önce Türk parasından baska bir para üzerinden sözlesme yapmis
bulunan Türk uyruklarınin sözlesmeleri, primlerinin ödenmis olmasi yüzünden
bugün de yürürlükteyse, bu Türk uyruklarınin, İşbu Andlaşmanın yürürlüge
girişinden basliyarak üç aylik bir süre içinde, söz konusu para ile ve bu paranin,
onu çikaran ülkedeki degeri üzerinden, anapara tutarinin tümü için sigorta
senetlerini [poliçelerini] yenileme haklari olacaktir. Bunun için, 18 Kasim
1915 tarihinden bu yana, süreleri gelmis olan primleri bu para ile ödemeleri
gerekmektedir. Buna karşılık, söz konusu Türk uyruklarınin, belirtilen tarihten
bu yana kagit para Türk Lirasiyla ödemis olduklari primler, onlara, ayni çesit
parayla geri verilecektir.
§ 3.
Türk Lirasi olarak yapilmis sigorta sözlesmeleri, kagit para Türk Lirasi olarak
hesaplanarak ödenecektir.
§ 4.
Sigorta ortakligi ile özel bir sözlesme yaparak, sigorta senetlerinin
[poliçelerinin] degerini ve primlerin nasil ödenecegini daha önce düzenlemis
bulunan sigortalilarla, işbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinde sigorta senetlerini
kesin olarak ödemis olan sigortalilara 2 nci ve 3 ncü pragraflarin hükümleri
uygulanacaktir.
§ 5.
Yukarıdaki paragrafin uygulanmasi bakimindan, hayat sigortasi sözlesmesi
sayilacak sözlesmeler, taraflarin karşılıkli yükümlerini hesaplamak için, insan
yasantisinin olasiliklarina dayanan ve bunlarin faiz tutarlari eklenerek
hesaplanan sigorta sözlesmeleridir.
II. DENIZ SIGORTALARI
§ 6.
Taraflarin düsman olmalarindan önce, tehlike [risk, risque] dogmus
bulunmaktaysa ve sigortalinin, uyrugu bulundugu Devletçe ya da bu Devletin
müttefiklerince girişilmis savas eylemlerinden dogan zararlari karsilamak söz
konusu olmamak sartiyla, deniz sigortalari sözlesmeleri, bu sözlesmelerdeki
hükümler sakli kalmak üzere, sona erdirilmis sayilmayacaklardir.
III.YANGIN SIGORTALARI VE ÖTEKI SIGORTALAR
§ 7.
Bir önceki paragrafta belirtilen çekince [ihtirazi kayit] yürürlükte kalmak
üzere, yangina karsi sigortalarla bütün öteki sigortalara iliskin sözlesmeler
sona ermis sayilmayacaklardir.
KESIM III
BORÇLAR
MADDE 84
Bagitli Yüksek Taraflar, savastan önce yapilmis sözlesmeler uyarinca, savastan
önce ya da savas sirasinda ödenmesi gereken ve savas yüzünden ödenmemis kalan
borçlarin, sözlesmelerde öngörülen sartlar içinde, üzerinde anlasilimsi para
ile ve o paranin çikartildigi ülkeldeki degir üzerinden ödenmesi gerekeeceginde
görüs birligine varmislardir.
İşbu Bölümün II nci Kesimi Ek'indeki hükümlere halel gelmemek sartiyla, surasi
kararlastirilmistir ki, savastan önceki bir sözlesme uyarinca yapilmasi gereken
ödemelerin savas sirasinda, söz konusu sözlesmede gösterilen paradan baska bir
para ile tüm olarak ya da yalniz bir parçasi alinmis bir para tutarinin
karsiligi olmalari durumunda, bu ödemeler, gerçekte alinmis olan para tutarlari
için hangi cins para ile yapilmis ise, ayni cins para ile yapilabilecektir.. Bu
hüküm, işbu Andlaşmanın yürürlüge konulmasindan önce, ilgili taraflar arasında
dostça bir anlasma ile yapilmis buna aykiri hükümlere halel getirmeyecektir..
MADDE 85
Osmanli Devlet Borcu [Dünyun-u Umumiye-i Osmaniye], görüs birligi içinde, işbu
Bölümün (Ekonomik hükümler) bu Kesimiyle öteki Kesimlerinin disinda
birakilmistir.
KESIM IV
ENDÜSTRI, EDEBIYAT YA DA SANAT YAPITLARI
MÜLKIYETI
MADDE 86
İşbu Andlaşmanın hükümleri sakli kalmak üzere, endüstri, edebiyat ya da sanat
yapitlari mülkiyetine iliskin haklar, Bagitli Devletlerden her birini yasalari
uyarinca 1 Agustos 1914 tarihindeki durumlariyla, Bagitli Yüksek Taraflarin
ülkelerinde, işbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinden baslayarak, bu
haklardan savas durumunun basladigi anda yararlanmakta olan kimseler ya da
bunlarin hak sahipleri yararina yeniden taninacak ya da geçerli sayilacaktir..
Bunun gibi, savas çikmamis olsaydi, endüstri mülkiyetinin ya da bir edebiyat
veya sanat yapitinin yayinlanmasini korumak için, yasalar uyarinca yapilmis bir
istem sonucu olarak, savas süresince edinilebilecek haklar da, işbu Andlaşmanın
yürürlüge giris tarihinden baslayarak, hak sahibi durumunda olan kimseler
yararina yeniden kabul edecek ya da yeniden geçerli sayilacaktir.
Yukarıdaki hüküm uyarinca, sahiplerine yeniden taninmasi gerekecek haklara
halel gelmemek sartiyla, savas sirasinda Müttefik Devletlerden birinin yasama,
yürütme ya da yönetim makamlarindan birince, Osmanli uyruklarınin endüstri,
edebiyat ya da sanat yapitlari mülkiyeti haklarina iliskin olarak, alinmis
olabilecek özel tedbirler, yapilmis kamusal islemler (lisans vermeyi de
kapsamak üzere), yürürlükte kalacak ve hukuk açisindan tam geçerli
sayilacaklardir.. Bu hüküm, herhangi bir Müttefik Devlet uyruklarınin haklarina
iliskin olarak Türk makamlarinca alinmis olabilecek tedbirler için de,
ayrintilarda gerekli degisikliklerle (mutatis mutandis) uygulanacaktir.
MADDE 87
1 Agustos 1914 tarihine kadar edinilmis bulunan, ya da savas çikmamis olsaydi,
savastan önce ya da savas süresi içinde yapilmis bir istem ile o tarihten bu
yana edinilebilecek olan endüstri mülkiyetine iliskin haklarin sakli tutulmasi
ya da iade edilebilmeleri veya bu konuda bir itirazda bulunabilmeleri amaciyla,
Bagitli Devletlerden her birinin ülkesinde Türk uyruklarına, ek vergi ya da her
hang ibir ceza olmaksizin, gerekli bütün islemleri yapmak, her türlü usul
gereklerini yerine getirmek, her çesit vergi ödemek ve genel olarak her
Devletin kanunlarinda ve tüzüklerinde [yönetmeliklerinde] öngörülen her türlü
yükümü yerine getirmek için, işbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinden
basliyarak, en az bir yillik bir süre taninacaktir..
Herhangi bir islemin yapilmamasindan, bir formalitenin yerine getirilmemesinden,
ya da bir harcin ödenmemis olmasi yüzünden, endüstri mülkiyetine iliskin
olarak, yitirilmis sayilan haklar yeniden geçerli kabul edilecektir; bulus
belgeleri [ihtira beratlari, brevets] ile desenler [dessins] konularnida,
bunlarin, geçersiz sayildiklari süre içinde isletmis ya da kullanmis olan
üçüncü kisilerin haklarini korumak için, her Devletin hak gözetirlik bakimindan
gerekli sayacagi tedbirleri alabilmek hakkı saklidir..
Bir bulus belgesinin [ihtira beratinin] isletmeye konulmasi, ya da fabrika ve
ticaret markalarinin, ya da desenlerin kullanilmasi için taninan süre
bakimindan, 1 Agustos 1914 tarihi ile işbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihi
arasındaki dönem hesaba katilmayacaktir; bundan baska, 1 Agustos 1914 tarihinde
geçerli bulunmakta olan hiç bir bulus belgesinin, fabrika ya da ticaret
makrkasinin veya desenin, işbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden basliyarak iki
yillik bir süre geçmedikçe, salt isletmeye konulmamis ya da kullanilmamis
olmasi nedeniyle, geçerli olmaktan çikmis ya da hükümsüz sayilmayacagi da
kararlastirilmistir..
MADDE 88
Bir yandan Türk uyrukları ve Türkiye'de oturmakta olan ya da Türkiye'de bir is
tutmus kimselerle, öte yandan Müttefik Devletler uyrukları ya da Müttefiklerin
ülkesinde oturan ya da bu ülkede bir is tutmus kimselerce, ya da bu kimselerin
savas sirasinda haklarini kendilerinden yana birakmis olabilecekleri üçüncü
kisilerce, savas durumunun baslama tarihi ile işbu Andlaşmanın yürürlüge
konulus tarihi arasında geçen süre içinde, öteki tarafin ülkesinde meydana gelmis
olabilecek ve savas süresinin herhangi bir aninda varolmus ya da 86 nci Madde
uyarinca yeniden taninacak endüstri, edebiyat ya da sanat yapitlari mülkiyeti
haklarini bozmus gibi sayilacka olaylar yüzünden hiç bir dava açilamayacak, hiç
bir istemde bulunulamayacaktir.
Yukarıda sözü edilen olaylar arasında, Bagitli Yüksek Tarafllarin Hükümetleri
ya da onlarin hesabina, ya da onlarin rizasiyla, herhangi bir kimsece,
endüstri, edebiyat ya da sanat yapitlari mülkiyeti haklarinin kullanilmasi
bulundugu gibi, bu haklarin uygulanacagi her türlü ürünlerin, araç ve
gereçlerin, ya da her türlü nesnelerin kullanilmasi, satisi ya da satisa
çikartilmasi da bulunmaktadir..
MADDE 89
Bir yandan Müttefik Devletler uyrukları ya da bu Devletlerin ülkelerinde oturan
ya da orada bir is tutmus olan kimlerle, öte yandan Osmanli uyrukları arasında,
savas durumundan önce yapilmis olan isletme lisanslari ya da edebiyat veya
sanat yapitlarinin çogaltilmasi konularindaki sözlesmeler, Türkiye ile Müttefik
bir Devlet arasında savas durumunun baslamasi tarihinden sona ermis
sayilacaktir. Ancak, her konuyla ilgili olarak, daha önceleri bu çesit bir
sözlesmeden yararlanmakta olan kimsenin, işbu Andlaşmanın yürürlüge giris
tarihinden baslayarak alti ay içinde, hak sahibinden yeni bir lisans ayricaligi
istemege hakkı olacak ve bunun sartlari, taraflar arasında anlasma olmazsa, bu
Bölümün V nci Kesimiyle öngörülen Hakemlik Karma Mahkemesince saptanacaktir.
Mahkeme, gerekirse, savar süresince haklarin kullanilmis olmasi yüzünden,
ödenmesini adalete uygun görecegi parayi da saptayabilecektir.
MADDE 90
İşbu Andlaşma uyarinca Türkiye'den ayrilmis bulunan ülkelerde oturanlar -bu
ayrilma ve bunun dogurdugu uyruklar degisikligi göz önünde tutulmaksizin-
Osmanli yasalarina göre, bu ülke geçirimi [transferi] aninda sahip olduklari
endüstri, edebiyat ve sanat yapitlari mülkiyetine iliskin haklardan, Türkiye'de
tam ve eksiksiz olarak yararlanmaya devam edeceklerdir.
İşbu Andlaşma uyarinca Türkiye'den ayrilmis ülkelerde, bu ayrilma aninda
geçerli olan ya da 86 nci Madde uyarinca yeniden taninacak ya da geçerli
sayilacak olan endüstri, edebiyat ve sanat yapitlari mülkiyetine iliskin
haklar, söz konusu ülkenin geçecegi Devletlerce taninacak ve Türk [Osmanli]
kanunlari uyarinca kendilerine verilecek süre içinde bu ülkede geçerli
olacaklardir..
MADDE 91
Osmanli Imparatorlugu Hükümetinin, 30 Ekim 1918 tarihinden bu yana, Istanbul'da
ya da baska yerlerde, unsulüne uygun olarak vermis oldugu ya da kütüge geçirmis
bulundugu bütün bulus belgeleri [ihtira beratlari] ya da fabrika markalarinin
baskalarina geçirilmesi ya da birakilmasina iliskin istemler, işbu Andlaşmanın
yürürlüge girişinden baslayarak üç aylik bir süre içinde yapacaklari istem
üzerine, Türk Hükümetine sunulacaktir.. Bu kütüge yazitlanma, ilk yazitlanma
tarihinden baslayarak geçerli sayilacaktir..
KESIM V
HAKEMLIK KARMA MAHKEMESI
MADDE 92
Bir yandan Müttefik Devletlerden her biri ve öte yandan Türkiye arasında, işbu
Andlaşmanın yürürlüge girişinden baslayarak üç aylik bir süre içinde, bir
Hakemlik Karma Mahkemesi kurulacaktir.
Bu Mahkemelerden her biri, ikisi ilgili Hükümetlerden her birince atanmak
üzere, üç üyeden olusacaktir; bu Hükümetler birçok kimseyi üye olarak
göstermege yetkili olacaklar ve duruma göre, Mahkemede üye olarak bulunacak
kimseyi, bunlar arasından seçeceklerdir. Baskan, ilgili iki Hükümet arasında
anlasma ile seçilecektir.
İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişi tarihinden baslayarak iki aylik bir süre
içinde bu anlasmaya varilamazsa, söz konusu Baskan, ilgili Hükümetlerden
birinin istemesi üzerine, La Haye Milletlerararasi Daimi Adalet Divani
Baskaninca, savas sirasinda tarafsiz kalmis Devletlerin uyrukları arasından
seçilecektir.
Söz konusu iki aylik süre içinde, ilgili Hükümetlerden biri, kendisini
Mahkemede temsil edecek üyeyi atamamis olursa, ilgili öteki Hükümetin istemesi
üzerine, Milletler Cemiyeti Meclisi bu üyeyi atamakla görevli olacaktir.
Mahkeme üyelerinden birinin ölümü ya da görevden çekilmesi halinde, ya da
herhangi bir neden yüzünden Mahkeme üyelerinden birisi görevini yapamayacak bir
durumda bulunursa, bu üyenin yeri, atanmasinda izlenen yöntem uyarinca
doldurulacaktir; öngörülen iki aylik süre, ölümün, görevden çekilmenin ya da
görev yapma olanaksizliginin usulüne uygun olarak saptandigi günden baslayarak
hesaplanacaktir..
MADDE 93
Hakemlik Karma Mahkemisinin toplanma yeri istanbul'da olacaktir. Davalarin
sayisi ve niteligi hakli gösterirse, ilgili Hükümetler, her mahkemede bir ya da
birkaç ek Daire kurmaya yetkili olacaklardir. Bu Dairelerden her birinin
toplanmasi için, gerekli görülebilecek herhangi bir yer saptanabilecektir. Bu
Dairelerden her biri 92 nci Maddenin 2 nci fikrasindan 5 nci fikrasina kadar
olan fikralarinda öngörüldügü biçimde, bir baskan yardimcisi ile iki üyeden
olusacaktir.
Her Hükümet, Mahkemede kendisini temsil ettirmek için, bir ya da birkaç ajan
atayacaktir.
Bir Hakemlik Karma Mahkemesinin ya da bu Mahkemenin Dairelerinden birinin
kurulusundan baslayarak üç yil sonra işbu Mahkeme ya da Daire çalismasini
bilirlememis bulunursa, bu Mahkemenin ya da Dairenin toplanti yerinin bulundugu
ülke Devleti isterse, sözkonusu Hakemlik Karma Mahkemesinin ya da bu Dairenin
toplanti yeri bu ülkenin disina çikartilacaktir.
MADDE 94
92 nci ve 93 ncü Maddeler uyarinca kurulmus Hakemlik Karma Mahkemeleri, işbu
Anlasma uyarinca yetkilerine giren anlasmazliklar konusunda hüküm
vereceklerdir.
Kararlar oyçokluguyla alinacaktir.
Bagitli Yüksek Taraflar, Hakemlik Karma Mahkemelerinin kararlarini kesin
saydiklarini ve kendi uyruklarına iliskin olarak bunlara uyulmasini zorunlu
kilacaklarini ve Mahkeme kararlari kendilerine bildirilir bildirilmez, hiç bir
yürütme karari [tenfiz karari, exequatur] beklemek gerekmeksezin, ülkelerinde
bunlarin uygulanmasini saglayacaklarini kabul ederler.
Bagitli Yüksek Taraflar, bundan baska, özellikle yargi bildirilerinin
iletilmesine ve kanitlarin toplanmasina iliskin konularda, kendi Mahkemelerinin
ve makamlarinin, Hakemlik Karma Mahkemelerine, elden gelen her türlü yardimi
dogrudan dogruya yapmalarini yükümlenir.
MADDE 95
Hakemlik Karma Mahkemeleri adalet, hakgözetirlik ve iyi niyet uyarinca karar
vereceklerdir.
Her Mahkeme, kendi önünde kullanilacak dili saptayacak, islerin iyice
anlasilmasini saglamak için gerekli çevirileri de yaptiracaktir; her Mahkeme,
kendi önünde izlenecek usul kurallarini ve sürelerini saptayacaktir. Bu
kurallarin asagidaki ilkelere uygun olmasi gerekecektir:
1. Yargilama usulü, taraflarin karşılıkli olarak bir layiha (mYmoire) ile bir
karsi-layiha (contre-mYmoire) sunulmasini gerektirecektir; bir cevap layihasi
(rYpliue) ile bir karsi-cevap (contre-rYplique) sunulabilecektir. Taraflardan
biri sözlü açiklamalarda bulunmak isterse, öteki tarafa da böyle davranma
olanaginin saglanmasi sartiyla, kendisine bu yolda izin verilecektir.
2. Mahkeme, sorusturma yapilmasini, belgeler sunulmasini, bilirkisiye
basvurulmasini buyrumaga, yerinde arastirmalar ve denetlemeler yapmaga, her
türlü bilgiler istemege, bütün taniklari dinlemege ve taraflardan yazili ya da
sözü açiklamalarda bulunmalarini istemege her bakimdan yetkili olacaktir.
3. İşbu Andlaşmadaki aykiri hükümler disinda, Mahkemenin kurulusundan
baslayarak alti aylik bir sürenin geçmesinden sonra, her bir istem kabul
olunmayacaktir; meger ki, söz konusu Mahkemece verilmis ve uzaklik ya da
kaçinilmaz zorunluluk (force majeure) gibi bir nedene dayanan kural-disi
[istisnai] olarak hakli gösterilebilecek özel bir izin ola.
4. Bir yil içinde sekiz haftayi asmayacak tatil dönemleri disinda, Mahkeme,
davanin çabuk görülmesi için her hafta gerekli sayida oturum yapmakta görevli
olacaktir.
5. Davanin Mahkemece görüsülmesine de baslandigi anlamina gelen, durusmanin
bitimi tarihinden sonra en çok iki ay içinde, hükümlerin verilmis olmalari
gerecektir.
6. Davada sözlü durusmalar olursa, bunlar açik oturumda yapilacaktir; hüküm,
her zaman, açik oturumda bildirilecektir.
7. Her Hakemlik Karma Mahkemesinin, islerin iyi yürütülmesi için gerekli
görürse, oturumlarin yapildigi yer disinda, bir ya da birkaç oturum yapabilme
yetkisi olacaktir.
MADDE 96
Ilgili Hükümetler, aralarinda anlasarak, her Mahkeme için, bir Genel Sekreter
ile bir ya da birkaç Sekreter atayacaklardir. Genel Sekreter ile Sekreterler
Mahkemeye bagli olacaklardir. Mahkeme, ilgili Hükümetlerin de uygun
bulmalariyla, yardimlari gerekli görülecek bütün görevlileri de
atayabileceklerdir.
Her Mahkemenin Sekreterlik daireleri Istanbul'da olacaktir; ilgili Hükümetler,
gerekli görülecek baska yerlerde de Sekreterlik daireleri kurabileceklerdir.
Her Mahkeme, kendisine sunulmus olacak davalara iliskin arsivleri, belgeleri ve
yazismalari saklayacak ve görevi sona erince, bunlari, oturumlarin yapildigi
ülke Hükümetinin arsivlerine teslim edecektir. Bu arsivler, ilgili Hükümetlerce
her zaman açik tutulacaktir.
MADDE 97
Her Hükümet, Hakemlik Karma Mahkemesine atadigi üyenin, her ajanin ve
sekreterin ödenecegini kendisi karsilayacaktir.
Baskanla Genel Sekreterin ödenekleri, ilgili Hükümetler arasında anlasmayla
saptanacak ve bu ödeneklerle her Mahkemeye iliskin ortak giderler, ilgili
Hükümetlerce yari yariya karsilanacaktir.
MADDE 98
İşbu Kesim, Türkiye ile Japonya arasında, işbu Andlaşma uyarinca, Hakemlik
Karma Mahkemesinin yetki alanina girebilecek islere uygulanamayacaktir; bu
anlasmazliklar, her iki Hükümet arasında varilacak anlasmayla çözüme
baglanacaktir.
KESIM VI
AndlaşmaLAR
MADDE 99
İşbu Andlasmanin yürürlüge girmesiyle ve Andlaşmanın baska yerlerindeki
hükümlere halel gelmeksizin, asagida belirtilen ekonomik ya da teknik
nitelikteki çok-tarafli Andlaşmalar, Sözlesmeler ve Anlasmalar, Türkiye ile
bunlara taraf olan öteki Devletler arasında yeniden yürürlüge gireceklerdir:
1. Denizalti kablolarinin korunmasina iliskin 14 Mart 1884, 1 Aralik 1886 ve 23
Mart 1887 tarihli Sözlesmelerle, 7 Temmuz 1887 tarihli Kapanis Protokolü
(Protocole de clôture);
2. Gümrük tarifelerinin yayinlanmasina ve gümrük tarifelerinin yayinlanmasi
için bir Uluslararasi Birlik kurulmasina iliskin, 5 Temmuz 1890 tarihli
Sözlesme;
3. Paris'de Kamu Sagligi Uluslararasi Kurumu (Office Internationale d'Hygiène
Publique) kurulmasina iliskin, 9 Aralik 1905 tarihli Sözlesme;
4. Roma'da bir Uluslararasi Tarim Enstitüsü (Institut Internationale Agricole)
kurulmasina iliskin, 7 Haziran 1905 tarihli Sözlesme;
5. Escault nehri üzerinde geçis resmi haklarinin satin alinisina iliskin, 16
Temmuz 1863 tarihli Sözlesme;
6. İşbu Andlaşmanın 19 ncu Maddesinde öngörülen özel hükümler sakli kalmak
üzere, Süveys Kanali'nin serbest kullanilmasini güvence altina alacak bir rejim
kurulmasina iliskin, 29 Ekim 1888 Sözlesmesi;
7. Madrid'de 30 Kasim 1920 tarihinde imzalananlari da kapsamak üzere, Dünya
Posta Birligi'e (Union Postale Universelle) iliskin Sözlesmeler ve Anlasmalar;
8. 10/22 Temmuz 1875 tarihinde Saint-Petersbourg'da imzalanan Uluslararasi
Telgraf Sözlesmesi ile, 11 Haziran 1908 de Lizbon'da Uluslararasi Telgraf
Konferansinda kararlastirilan yönetmelikler ve tarifeler.
MADDE 100
Türkiye, asagida belirtilen Sözlesmeler ya da Anlasmalara katilmagi ya da
bunlari onaylamagi yükümlenir:
1. Otomobilllerin uluslararasi dolasimina iliskin, 11 Ekim 1909 Sözlesmesi;
2. Gümrük uygulanacak vagonlarin kursunlanmasina iliskin, 15 Mayis 1886 tarihli
Anlasma ve 18 Mayis 1907 tarihli Protokol;
3. Denizde çatmalar, deniz kazalarinda yardim ve kurtarma konusundaki
kurallarin birlestirilmesine iliskin, 3 Eylül 1910 tarihli Sözlesme;
4. Hastane gemilerinin liman resim ve harçlarindan bagisik tutulmalarina
iliskin, 21 Aralik 1904 tarihli Sözlesme;
5. Kadin ticaretinin yasaklanip önlenmesine iliskin, 18 Mayis 1904, 4 Mayis
1910 ve 30 Eylül 1921 tarihli Sözlesmeler;
6. Açik-saçik [müstehcen] yayinlarin yasaklanip önlenmesine iliskin, 4 Mayis
1910 tarihli Sözlesme;
7. 54 ncü, 88 nci ve 90 nci Maddelere iliskin çekinceler [ihtitazi kayitlar]
sakli kalmak üzere, 17 Ocak 1912 tarihli Saglik Sözlesmesi;
8. Filoksera (phylloxYra) ya karsi alinacak tedbirlere iliskin, 3 Kasim 1881 ve
15 Nisan 1889 tarihli Sözlesmeler;
9. Afyon konusunda La Haye'de 23 Ocak 1912 tarihinde imzalanmis Sözlesme ve
1914 tarihli ek Protokol;
10. Uluslararasi Radyo-Telegrafi konusunda, 5 Temmuz 1912 tarihli Sözlesme;
11. Afrika'da alkollü maddelere uygulanacak rejim konusunda,
Saint-Germain-en-Laye'de, 10 Eylül 1919 da imzalanmis Sözlesme;
12. 26 subat 1885 tarihli Berlik Senedi'nin ve 2 Temmuz 1890 tarihli Brüksel
Genel Senedi ile Brüksel Bildirisinin yeniden gözden geçirilmesine iliskin
olarak Saint-Germain-en-Laye'de, 10 Eylül 1919 da imzalanmis Sözlesme;
13. 1 Mayis 1920 tarihli Protokol hükümlerinin uygulanmasiyla, Türkiye,
cografya açisindan durumunun gerekli kildigi degisiklik yapilmasini elde
ederse, Hava ulasiminin düzenlenmesi konusunda, 13 Ekim 1919 tarihli Sözlesme;
14. Kibrit yapiminda beyaz fosfor kullanilmasinin yasaklanmasina iliskin
olarak, Bern'de, 26 Eylül 196 da imzalanmis Sözlesme.
Türkiye, bundan baska, Telegrafi ve Radyo-Telegrafi konusunda, uluslararasi
yeni Sözlesmelerin hazirlanmasina katilmayi da yükümlenir.
BÖLÜM IV
ULASIM YOLLARI VE SAGLIK SORUNLARI
KESIM I
ULASIM YOLLARI
MADDE 101
BÖLÜM
ULASIM YOLLARI VE SAGLIK SORUNLARI
-------------
KESIM I
ULASIM YOLLARI
-------------
MADDE 101
Türkiye, transit serbestligi konusunda Barselona Konferansinca 14 Nisan 1921
tarihinde kabul edilmis olan Sözlesme ve Statü ile, uluslararasi yarari olan su
yollari rejimine iliskin olara, ayni Konferansça 19 Nisan 1921 tarihinde kabul
edilen Sözlesme ile Statüye ve ek Protokole katildigini bildirir.
Bunun sonucu olarak, Türkiye, işbu Anlasmanin yürürlüge girişiyle, bu
Sözlesmelerin, Statülerin ve Protokollerin hükümlerini uygulamaya koymagi
yükümlenir.
MADDE 102
Türkiye, "deniz kıyısından yoksun Devletlerin bayrak hakkının (droit au
povillon) taninmasina iliskin", 20 Nisan 1921 tarihli Barselona
Bildirisine katildigini bildirir.
MADDE 103
Türkiye, uluslararasi rejim uygulanan limanlara iliskin olarak, 20 Nisan 1921
tarihli Barselona Konferansinin Tavsiyelerine katildigini bildirir. Türkiye, bu
rejim altina konulaca limanlarini sonradan açiklayacaktir.
MADDE 104
Türkiye, 20 Nisan 1921 tarihli Barselona Konferansinin, uluslararasi
demiryollarina iliskin Tavsiyelerine katildigini bildirir. Bu Tavsiyeler,
karşılıkli olmak çekincesiyle [ ihtirazi kaydiyla], işbu Andlaşmanın yürürlüge
girişiyle, Türk Hükümetince uygulamaya konulacaktir.
MADDE 105
Türkiye, işbu Andlaşmanın yürürlüge girişiyle, 14 Ekim 1890, 20 Eylül 1893, 16
Temmuz 1895, 16 Haziran 1898 ve 19 Eylül 1906 tarihlerinde Bern'de imza edilen,
demiryollariyla yük (marchandises) tasinmasina iliskin Sözlesmeler ve Düzenlemelere
katilmagi yükümlenir.
MADDE 106
Yeni sınırlarin çizilmesi sonucu olarak, ayni ülkenin iki parçasını birlestiren
bir demiryolu bir baska ülkeden geçerse, ya da bir ülkede baslayan bir
demiryolu kolu [sube hatti, ligne d'embranchement] bir baska ülkede sona
ererse, iki ülke arasındaki ulasima iliskin isletme sartlari, ilgili
demiryollari isletmeleri [idareleri] arasında yapilacak bir anlasma ile
düzenlenecektir.. Bu isletmeler [idareler], böyle bir düzenlemenin sartlari
üzerinde anlasmaya varamazlarsa, bu sartlar hakemlik yoluyla saptanacaktir.
Türkiye ile komsu Devletler arasındaki bütün yeni sınır-istasyonlarinin (gares
frontières) kurulmasi ve bu istasyonlar arasındaki demiryollarinin isletilmesi,
ayni sartlar içinde yapilacak anlasmalarla düzenlenecektir.
MADDE 107
Türkiye'den ya da Yunanistan'dan gelecek, ya da Türkiye'ye ya da Yunanistan'a
gidecek ve Dogu demiryollarinin Yunan-Bulgar sınırı ile Kuleli Burgaz
yakininaki Yunan-Türkiye sınırı arasında bulunan üç parçasindan transit geçerek
yararlanacak yolcularla mallar [ticaret esyasi, yük, marchandises], bu transit
yüzünden, hiç bir vergi ya da resmi, pasaport islemine ya da gümrük denetimine
bagli kilinmayacaklardir..
İşbu Maddedeki hükümlerin yürütülmesi, Milletler Cemiyeti Meclisinin seçecegi
bir Komiser araciligiyla saglanacaktir.
Yunan ve Türk Hükümetlerinden her birinin, bu Komiserin yanina birer temsilci
atamaya hakkı olacaktir; görevini yapmak için gerekli bütün kolayliklardan
yararlanacak olan bu temsilci, yukarıdaki hükümlerin uygulanmasina iliskin her
sorunu, Komiserin dikkatine sunmakla görevli olacaktir. Bu temsilciler, ihtiyaç
duyacaklari alt-kademe memurlarin sayisi ve niteligi konusunda, Komiserle
anlasacaklardir.
Komiser, sözü geçen hükümlerin yürürlüge konulmasina iliskin sorunlardan, kendi
basina çözemedigi her sorunu, Milletler Cemiyeti Meclisinin kararina
sunabilecektir. Yunan ve Türk Hükümetleri, Milletler Cemiyeti Meclisinin
oyçokluguyla alacagi her karara uymagi yükümlenirler.
Söz konusu Komiserin maasi ve hizmetinin yerine getirilmesine iliskin giderler,
Yunan ve Türk Hükümetlerince esit paylar olarak karsilanacaktir.
Türkiye, ileride, Edirne'ye Kuleli Burgat ile Istanbul arasındaki demiryoluna
baglayacak bir demiryolu yaparsa, bu Maddenin, Kuleli Burgaz ile Bosna-Köy
yakinindaki Yunan-Türk sınır noktalari arasında karşılıkli olarak transite
iliskin hükümleri geçerli olmaktan çikacaktir.
Ilgili iki Devletten her birinin, işbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden
baslayarak beş yillik bir sürenin bitiminde, işbu Maddenin 2 nci fikrasindan 5
nci fikrasina kadar olan fikralarinda öngörülen denetimin yürürlükte
tutulmasinin gerekip gerekmedigine karar verilmesi için, Yunan-Bulgar sınırı
ile Bosna-Köy arasında Dogu demiryollarinin iki parçasinda transit bakimindan, ilk
iki fikra hükümlerinin yürürlükte kalmasi kararlastirilmistir..
MADDE 108
Türk Hükümetinin ya da özel ortaklıklarin mülkiyetinde olan ve işbu Andlaşma
geregince Osmanli Imparatorlugundan ayrilan ülkelerde (topraklarda) bulunan
limanlarin ve demiryollarinin geçirimine [transferine] iliskin özel hükümlerle,
işbu Andlaşmanın ayricalik [imtiyaz] sahiplerine ve memurlarin emeklilik
islerine iliskin mali hükümleri sakli kalmak üzere, demiryollarinin geçirimi
[transferi] asagidaki sartlar içinde yapilacaktir:
1. Bütün demiryollarinin yapilari ve tesisleri (auvrages et installations)
bütünüyle ve mümkün oldugu kadar iyi bir durumda birakilacaktir;
2. Kendisine özgü tekerlekli araç ve gereçleri (materiel roulant) olan bir
demiryolu sebekesi, bütünüyle, Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis bir ülkede
bulunmakta ise, bu araç ve gereçler, 30 Ekim 1918 dökümüne [envanterine] göre,
eksiksiz olarak birakilacaktir;
3. İşbu Andlaşma geregince, yönetimi bölüsülmüs demiryollari baskimindan,
tekerlekli araç ve gereçlerin bölüsülmesi, demiryolunun çesitli kollari
kendilerine verilen isletmeler arasında, dostça anlasmayla yapilacaktir. Bu
anlasmada, 30 Ekim 1918 tarihli son döküme göre, bu demiryollari üzerinde
kütüge geçirilmis bulunan araç ve gereçlerin önemi, hizmet hatlarini da
kapsamak üzere demiryollarinin uzunlugu, trafigin niteligi ve önemi göz önünde
tutulmak gerekir. Anlasmaya varilamazsa, uyusmazliklar hakemlik yoluyla
çözümlenecektir. Bu hakemlik, gerekirse, her kesime birakilacak yolcu ve yük
(esya) vagonlarini belirtecek, bunlarin teslim sartlarini saptayacak ve simdiki
isyerlerine tasinan araç ve gereçlerin, sınırli bir süre boyunca, günlük bakimi
için gerekli görecegi düzenlemeleri yapacaktir;
4. Donatim depolari, demirbaslar ve takimlar, tekerlekli araç ve gereçlere
uygulanan ayni sartlar içinde birakilacaktir.
MADDE 109
Aykiri hükümler bulunmadikça, yeni bir sınırın çizilmesi yüzünden bir Devletin
sular sistemi (kanal açmalar, su tasimalari, sulama, akaçlama (drainage) ya da
benzeri konular), bir baska Devletin ülkesinde yapilan çalismalara bagli
bulunursa, ya da bir Devletin ülkesinde, savas öncesi kullanimlar uyarinca,
kaynagi bir baska Devletin ülkesinde olan sular ya da su gücü (Ynergie
hydraulique) kullanıldığı durumlarda, ilgili Devletler arasında, her birinin
çikarlarini ve kazanilmis haklarini sakli tutacak biçimde, bir anlasma
yapilmasi gerekir.
Anlasmaya varilamazsa, bu anlasmazlik, hakemlik yoluyla çözümlenecektir.
MADDE 110
Romanya ile Türkiye, Köstence-Istanbul kablosunun isletme sartlarini
hakgözetirlikle saptamak üzere, aralarinda anlasacaklardir. Anlasmaya
varamazlarsa, bu konu, hakemlik yoluyla çözüme baglanacaktir.
MADDE 111
Türkiye, kendi adina oldugu kadar uyruklarınin adina da, artik kendi ülkesinde
karayla birlesmeyen kablolarin tümü ya da bir parçasi üzerindeki -ne nitelikte
olursa olsun- bütün haklarindan, sifatlarindan ya da ayricaliklarindan
vazgeçer.
Yukarıdaki fikra uyarinca el degistirmis [transfer edilmis] olan kablolar ya da
bunlarin bir parçasi özel mülkiyette ise, bu kablolarin kendilerine geçirilmis
oldugu Hükümetler, maliklere zarar-giderim [tazminat] ödeyeceklerdir. Zarar
giderimin tutari konusunda anlasmaya varilamazsa, bu tutar, hakemlik yoluyla
saptanacaktir.
MADDE 112
Türkiye, kendi ülkesinde, kara ile hiç olmazsa bir noktada birlesen kablolar
üzerinde, eskiden sahip oldugu mülkiyet hakkını elinde tutacaktir.
Söz konusu kablolarin, Türk olmayan ülkede kara ile birlesmelerine iliskin
haklarin kullanilmasi ve bunlarin isletilme sartlari, ilgi Devletlerce dostça
anlasarak düzenlenecektir. Anlasmaya varilamazsa, uyusmzlik, hakemlik yoluyla
çözüme baglanacaktir.
MADDE 113
Bagitli Yüksek Taraflar, her biri kendisiyle ilgili olmasi bakimindan,
Türkiye'de yabanci postanelerin kaldirilmasini kabul ettiklerini bildirirler.
KESIM II
SAGLIK SORUNLARI
-------------
MADDE 114
Istanbul Yüksek Saglik Meclisi kaldirilmistir. Türkiye kıyılarinin ve
sınırlarinin saglik islerinin düzenlenmesi ile Türk Yönetimi görevlidir.
MADDE 115
Türk bayragi ile yabanci bayraklar arasında hiç bir ayirim yapilmaksizin, bütün
gemilere ve Türk uyruklarıyla yabanci Devletlerin uyruklarına, ayni sartlar
altinda, oranlari ve sartlari hakgöztir olmasi gereken, bir tek ve ayni
tarifesi uygulanacaktir.
MADDE 116
Türkiye, açikta kalmis olan saglik memurlarinin, eski Istanbul Yüksek Saglik
Meclisinin fonlarindan bir zarar-giderim [tazminat] alma haklarini, ve bu
Meclisin saglik memurlari ve eski saglik memurlariyla bunlarin hak sahiplerinin
kazanilmis [muktesep] bütün öteki haklarini tanimagi yükümlenir. Bu haklara,
eski Istanbul Yüksek Saglik Meclisi yedek fonlarinin kullanimina verilecek
yöne, eski saglik yönetiminin mali ve yönetsel bakimlardan kesin tasfiyesine
iliskin bütün sorunlarla, bunlara benzer ya da bunlarla baglantili bütün
sorunlar bir Özel (Ad Hoc) Komisyonca çözümlenecektir; bu Komisyon -Almanya,
Avusturya ve Macaristan disinda- Istanbul Yüksek Saglik Meclisine katilan
Devletlerden her birinin birer temsilcisinden kurulacaktir.. Gerek yukarıda
belirtilen tasfiye ve gerek bu tasfiyeden sonra artacak paralarin ne yönde
kullanima ayrilacagina iliskin bir sorun yüzünden, bu Komisyon üyeleri arasında
anlasmazlik çikarsa, bu Komisyonda temsil edilen Devletlerden her birinin
Milletler Cemiyeti Meclisine basvurmaga hakkı olacaktir; Milletler Cemiyeti
Meclisinin kararlari son ve kesin olacaktir.
MADDE 117
Türkiye ile, Kudüs ve Hicaz Hac Yolculuklarinin ve Hicaz demiryolunun
denetiminde ilgili bulunan Devletler, uluslararasi saglik sözlesmeleri
uyarinca, uygun düsen tedbirleri alacaklardir. Bu tedbirlerin uygulanmasinda
tam bir tekdüzen (uniformitY) saglamak amaciyla, bu Devletlerle Tükkiye, bu Hac
yolculuklarina iliskin saglik isleri için bir Esgüdüm [koordinasyon] Komisyonu
kuracaklardir; bu Komisyonda Türkiye Saglik servisleriyle, Denizcilige Iliskin
Saglik ve Karantina Isleri Iskenderiye Meclisi temsil edilmis olacaktir.
Bu Komisyon, ülkesinde toplanacagi Deletin rizasini önceden almak zorunda
olacaktir.
MADDE 118
Hac Isleri Esgüdüm [Koordinasyon] Komisyonunun çalismalarina iliskin raporlar,
Milletler Cemiyeti Saglik Komitesiyle, Kamu Sagligi Uluslararasi Kurumuna, ve
haclarla ilgili olup da raporlari isteyecek her ülkenin Hükümetine
gönderilecektir. Komisyon, Milletler Cemiyetince, Kamu Sagligi Uluslararasi
Kurumunca ya da ilgili Hükümetlerce, kendisine sunulacak her konu üzerinde
görüsünü bildirecektir.
BÖLÜM V
ÇESITLI HÜKÜMLER
---------------
I.SAVAS TUTSAKLARI
---------------
MADDE 119
Bagitli Yüksek Taraflar, ellerinde kalmis savas tutsaklariyla gözalti edilmis
bulunan sivilleri hemen yurtlarina geri göndermeyi yükümlenirler.
Yunanistan'la Türkiye'nin, karşılıkli olarak tutuklamis bulunduklari savas
tutsaklariyla gözalti edilmis sivillerin mübadelesi, işbu Hükümetler arasında
30 Ocak 1923 tarihinde imza edilmis olan özel anlasmaya konu olmustur.
MADDE 120
Disipline aykiri kabahatler yüzünden hüküm giyebilecek ya da hüküm giymis olan
savas tutsaklariyla gözalti edilmis siviller, cezalarinin ya da kendilerine
karsi baslatilmis kovusturmanin sona ermesini beklemeksizin, yurtlarina geri
verileceklerdir.
Disiplin suçlarindan baska olaylar yüzünden hüküm giyebilecek ya da hüküm
giymis olan savas tutsaklariyla gözalti edilmis sivillerin tutukluluk durumu
süregidecektir.
MADDE 121
Bagitli Yüksek Taraflar, kaybolmus kimselerin aranmasi, ya da ülkelerine geri
gönderilmeme istegini açiklamis olan savas tutsaklariyla gözalti edilmis
sivillerin kimliklerinin belirtilmesi için, kendi ülkelerinde, her türlü
kolayliklari saglamagi yükümlenirler.
MADDE 122
Bagitli Yüksek Taraflar, işbu Sözlesmenin yürürlüge girmesiyle, savas
tutsaklarina ve gözalti edilmis sivillere ait olan ya da olmus bulunan elkonmus
her türlü esyanin, paranin, degerli kagitlarin, belgelerin ya da kisisel
esyanin geri verilmesini yükümlenirler.
MADDE 123
Bagitli Yüksek Taraflar, ordularinca ele geçirilmis savas tutsaklarinin bakimi
için yapilmis giderlerin istenmesinden, karşılıkli olarak vazgeçtiklerini
bildirirler.
2.MEZARLAR
---------------
MADDE 124
Asagidaki 126 nci Maddenin konusu olan özel hükümlere halel getirmeksizin,
Bagitli Yüksek Taraflar, içlerinden her birinin, 29 Ekim 1914 tarihinden bu
yana savas alaninda can vermis, ya da yaralanma, kaza ve hastalik yüzünden
ölmüs askerleri ve denizcileriyle, ayni tarihten bu yana tutsaklikta ölmüs
savas tutsaklari ve gözalti edilmis sivillerin, kendi yetkileri (otoriteleri)
altindaki topraklarda bulunan mezarlıklarına, mezarlarina ve kemikliklerine ve
onlari anmak için dikilmis anitlarina saygi gösterecekler ve bunlarin bakimini
saglayacaklardir.
Bagitli Yüksek Taraflar, karşılıkli olarak ülkelerinde, sözü geçen
mezarlıkların, kemikliklerin ve mezarlarin kimligini ortaya çikartmak ve
bunlari kütüge yazmak, bunlarin bakimiyla ugrasmak ya da bunlarin bulunduklari
yerlere uygun düsecek anitlar dikmek isleriyle her birinin görevlendirebilecegi
Komisyonlara, görevlerini yerine getirmeleri için her türlü kolayliklari
gösterme konusunda anlasacaklardir. Bu Komisyonlarin hiç bir askeri niteligi
olmayacaktir.
MADDE 125
Bagitli Yüksek Taraflar, bunun baska, karşılıkli olmak sartiyla:
1. Tutsaklikta ölmüs savas tutsaklariyla gözalti edilmis sivillerin
kimliklerini belirtmeye yararli bütün bilgileri de ekleyerek, bunlarin tam bir
çizelgesini;
2. Kimlikleri belirtilmeden gömülmüs bulunan ölülerin mezarlarinin sayisina ve
yerlerine iliskin her türlü bilgiyi, birbirlerine vermeyi yükümlenirler.
MADDE 126
Romanya ülkesinde 27 Agustos 1916 tarihinden bu yana ölmüs Türk askerlerinin,
denizcilerinin ve savas tutsaklarinin mezarlari, mezarlıkları, kemikleri ve bu
askerlerle denizcileri anmak için dikilmis anitlarin bakimi ile gözalti edilmis
sivillere iliskin olarak 124 ncü ve 125 nci Maddelerden dogan bütün öteki
yükümler konusunda, Romanya Hükümeti ile Türk Hükümeti arasında özel bir
anlasma yapilacaktir..
MADDE 127
124 ncü ve 125 nci Maddelerin genel nitelikteki hükümlerini tamamlamak üzere,
bir yandan Ingiliz Imparatorlugu, Fransa ve Italya Hükümetleri, öte yandan da
Türkiye ve Yunanistan Hükümetleri, 128 nci Maddeden 136 nci Maddeye kadar olan
Maddelerdeki özel hükümler üzerinde anlasmaya varmislardir.
MADDE 128
Türk Hükümeti, Ingiliz Imparatorlugu, Fransiz ve Italya Hükümetlerine karsi,
kendi ülkesinde, bunlarin, savas alaninda can vermis ya da yaralanmis, kaza ve
hastalik yüzünden ölmüs askerleri ve denizcileriyle, tutsaklikta ölmüs savas
tutsaklari ve gözalti edilmis sivillerine ait mezarlari, mezarlıkları,
kemiklikleri ve onlari anmak için dikilmis anitlari kapsayan toprak parçalarini
[arsalari] bu Hükümetlerin kullanimina ayri ayri ve sürekli olarak birakmagi
yükümlenir.. Bunun gibi, Türk Hükümeti, 130 ncu Maddede öngörülen Komisyonlara,
bir araya toplama mezarlıkları (cimetières de groupement), kemiklikler kurmak,
ya da anitlar dikmek için ileride gerekli görülecek toprak parçalarini da, sözü
geçen bu Hükümetlerin kullanimina birakacaktir.
Türk Hükümeti, bundan baska, söz konusu mezarlara, mezarlıklara, kemikliklere
ve anitlara giris serbestligi tanimagi ve gerekirse, buralarda cadde ve yollar
yapilmasina izin vermegi yükümlenir.
Yunan Hükümeti de, kendi ülkesine iliskin olarak, ayni yükümleri kabul eder.
Yukarıda belirtilen hükümler, böyle bir amaçla birakilmis olan toprak parçalari
üzerinde, duruma göre, Türk ya da Yunan egemenligine halel vermez.
MADDE 129
Türk Hükümetince kullanimi birakilacak toprak parçalari arasında, özellikle
Ingiliz Imparatorlugu için, 3 sayili Haritada gösterilmis olan Anzac (Ari
Burnu) bölgesindeki toprak parçalari da bulunmaktadir.
Ingiliz Imparatorlugunun yukarıda adi geçen toprak parçasindan yararlanmasi
asagidaki sartlara bagli olacaktir:
1. Bu toprak parçasi, Barış Andlaşmasıyla belirtilen amacindan baska herhangi
bir amaçla kullanilmayacaktir; bu yüzden, hiç bir askerlik ya da ticaret
amaciyla, ya da yukarıda belirtilen asil amaci disinda kalan baska herhangi bir
amaçla kullanilmayacaktir;
2. Türk Hükümetinin, bu toprak parçasını -mezarlıkları da kapsamak üzere-
denetlemege her zaman hakkı olacaktir;
3. mezarlıklari korumakla görevli sivil bekçilerin sayisi, mezarlık basina bir
bekçiden çok olmayacaktir. Mezarlıklar disindaki toprak parçasi için ayrica
bekçiler bulunmayacaktir;.
4. Bu toprak parçasinda, ister mezarlıklar içinde ister disinda, ancak bekçiler
için kesin olarak gerekli konutlardan baska konutlar yapilmayacaktir;
5. Bu toprak parçasının kıyısında, insan ya da yük yüklemegi ya da karaya
çikartmagi kolaylastirabilecek, hiç bir rihtim, dalga kiran ya da iskele
yapilmayacaktir;
6. Bu toprak parçasını ziyaret için gerekli bütün islemler yalniz Boğazlar'in
iç kıyısında yapilabilecek ve bu toprak parçasina Ege Denizi kıyısından
girmege, ancak bu islemlerin tamamlanmasindan sonra izin verilecektir.. Türk
Hükümeti, mümkün oldugu kadar basit olmasi gereken söz konusu islemlerin,
Türkiye'ye gelecek öteki yabancilarin bagli tutulacaklari islemlerden daha
külfetli olmamasi ve gereksiz her türlü gecikmeye yol açmayacak kosullar
altinda yapilmasini, işbu Maddenin öteki hükümlerine halel gelmemek sartiyla,
kabul eder;.
7. Bu toprak parçasını ziyaret isteginde bulunan kimseler silahli
olmayacaklardir; Türk Hükümetinin, bu yasagin uygulanmasini denetlemege hakkı
olacaktir;
8. Türk Hükümeti, 150 kisiyi asan ziyaretçi topluluklarinin girişinden, en az
bir hafta önce haberli kilinacaktir.
MADDE 130
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetlerinden her biri, Türk ve Yunan
Hükümetlerinin de birer temsilci gönderecekleri bir Komisyon kuracak ve bu
Komisyon, mezarlara, mezarlıklara, kemikliklere ve anitlara iliskin sorunlari,
yerinde, çözüme baglayacaktir. Bu komisyonlarin baslica görevleri sunlar
olacaktir:.
1. Ölülerin gömüldügü ya da gömülmüs olabilecegi bölgelerde kesifler yaparak,
oralarda bulunan mezarlari, mezarlıkları, kemiklikleri ve anitlari kütüge
yazmak;
2. Mezarlarin, gerektiginde bir araya toplanmasina ne gibi kosullar altinda
girişilecegini saptamak; Türk ülkesinde Türk temsilcisiyle, Yunan ülkesinde de
Yunan temsilcisiyle anlasarak, bir araya toplama mezarlıklarınin, kemikliklerin
ve dikilecek anitlarin yerlerini kararlastirmak; bu amaçla ayrilacak yerlerin
sınırlarini, gerekli en küçük alan ölçüsünde, saptamak;
3. Kendi uyruklarına ayrilmis ya da ayrilacak mezarlara, mezarlıklara,
kemikliklere ve anitlara iliskin kesin plani, her Komisyonun bagli oldugu
Hükümet adina, Türk ve Yunan Hükümetlerine bildirmek.
MADDE 131
Kendilerine toprak parçasi ayrilmis olan Hükümetler, bu topraklari yukarıda
belirtilenden baska maksatlarla kullanmamagi ve kullanilmasina izin vermemegi
yükümlenirler. Bu toprak parçalari deniz kıyısında bulunmakta ise, bu kıyı,
kendisine toprak parçasi ayrilmis olan Hükümetçe kara ya da denizle ilgili
askerlige ya da ticarete iliskin baska hiç bir maksat için kullanilmayacaktir.
Mezarlara ve mezarlıklara ayrilmis olan yerler bu amaçla ya da anit dikilmesi
için kullanilmayacaksa, bu yerler, duruma göre, Türk ya da Yunan Hükümetlerine
geri verilecektir.
MADDE 132
128 nci Maddeden 130 ncu Maddeye kadar olan Maddelerde öngörülen toprak
parçalarina iliskin tam ve eksiksiz yararlanma hakkının Ingiliz, Fransiz ve
Italyan Hükümetlerine sürekli olarak birakilmasi için gereken yasama ya da
yönetim tedbirleri, 130 ncu Maddenin 3 ncü fikrasinda öngörülen bildiriyi
izleyecek alti ay içinde., Türk ve Yunan Hükümetlerince alinacaktir.
Kamulastirmalar yapilmasi gerekirse, bunlar Türk ülkesinde yapilacaksa Türk
Hükümetince, Yunan ülkesinde yapilacaksa Yunan Hükümetince gerçeklestirilecek
ve giderleri ülke Hükümetince karsilanacaktir.
MADDE 133
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetleri, kendi uyruklarına ait mezarlarin,
mezarlıkların, kemikliklerin ve anitlarin yapimini, düzenlenmesini ve bakimini,
uygun görecekleri bir yürütme organina [uygulama örgütüne] emenat etmekte
serbest olacaklardir. Bu örgütler [organlar] askeri nitelikte olmayacaklardir.
Yalniz mezarlarin bir araya toplanmasi ve mezarlıklarla kemikliklerin kurulmasi
için gerekli sayilacak durumlarda ölü kalintilarinin mezarlardan çikartilmasi,
tasinmasi ile, kendilerine toprak ayrilmis Hükümetlerin, yurtlarina
gönderilmelerini zorunlu görecekleri ölü kalintilarinin mezarlarindan
çikartilmasi ve tasinmasi islerinde yetkili olacaklardir.
MADDE 134
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetlerinin, Türkiye'de bulunan mezarlarinin,
mezarlıklarınin, kemikliklerinin ve anitlarinin korunmasini, kendi uyrukları
arasında atanacak bekçilerce yaptirmaga haklari olacaktir. Bu bekçiler Türk
makamlarinca [resmen] taninacaklar ve mezarlarin, mezarlıkların, kemikliklerin
ve anitlarin korunmasini saglamak için, Türk makamlarindan yardim
göreceklerdir. Bekçilerin askeri hiç bir niteligi olmayacak, fakat kendilerini
savunmak üzere bir rövolver ya da otomatik tabanca tasiyabileceklerdir.
MADDE 135
128 nci Maddeden 131 nci Maddeye kadar olan Maddelerde öngörülen toprak
parçalarina, duruma göre, Türkiye ve Türk makamlarinca, ya da Yunanistan ve
Yunan makamlarinca herhangi bir kira, resim ya da vergi uygulanmayacaktir.
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetlerinin temsilcileriyle, bu mezarlari,
mezarlıkları, kemiklikleri ve anitlari ziyaret etmek isteyenler için, buralara
giris, her zaman serbest olacaktir. Türk Hükümetiyle Yunan Hükümetine kendi
ülkelerinde bulunan söz konusu toprak parçalarina ulastiracak yollarin bakimini
sürekli olarak üzerlerine alacaklardir.
Türk Hükümetiyle Yunan Hükümeti, söz konusu mezarlarin, mezarlıkların,
kemikliklerin ve anitlarin bakimi ya da bunlarin korunmasiyla görevlendirilmis
kimselerin ihtiyaçlarina yetecek ölçüde suyun saglanmasi bakimindan, Ingiliz,
Fransiz ve Italyan Hükümetlerine her türlü kolayliklari göstermegi, karşılıkli
olarak yükümlenirler.
MADDE 136
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetleri, Türkiye'den ayrilan ülkeleri de
kapsamak üzere, kendi yetkileri [otoriteleri] altindaki ülkelerde gömülü
bulunan Türk askerleriyle denizcileri için mezarlar, mezarlıklar, kemiklikler
yapmak ve anitlar dikmek konusunda, 128 nci Madde ile 130 ncu Maddeden 135
Maddeye kadar olan Maddelerdeki hükümlerden yararlanma hakkını, Türk Hükümetine
tanimayi yükümlenirler..
3. GENEL HÜKÜMLER
-------------------
MADDE 137
Bagitli Yüksek Taraflar arasında kararlastirilmis aykiri hükümler disinda, 30
Ekim 1918 tarihinden baslayarak, işbu Andlaşmanın yürürlüge girişine kadar,
Istanbul'u isgal eden Devletlerin makamlarinca ya da bu makamlarla görüs
birligi içinde, kendi uyruklarıyla yabancilarin ya da Türk uyruklarınin
mallari, haklari ve çikarlari, ve bu kimselerin Türkiye makamlariyla iliskileri
konusunda verilmis kararlar ya da buyruklar [emirler] geçerli sayilacak ve bu
kararlarla buyruklar yüzünden, bu Devletlere ya da onlarin makamlarina karsi
hiç bir istemde bulunulamayacaktir.
Yukarıda sözü edilen kararlar ve buyruklar yüzünden ugranilan bir zarardan
dogan bütün öteki istemler, Hakemlik Karma Mahkemesine sunulacaktir.
MADDE 138
Genel affa iliskin bugünkü tarihli Bildirinin IV ncü ve VI nci paragraflarina
halel gelmemek sartiyla, yargi konularinda, 30 Ekim 1918 tarihinden baslayarak
işbu Andlaşmanın yürürlüge girişine kadar, Istanbul'u isgal eden Devletlerin
yargiçlari, mahkemeleri ya da makamlarinca oldugu gibi, 8 Aralik 1912 tarihinde
kurulmus geçici Yargi [Adalet] Karma Komisyonunca da Türkiye'de verilmis olan
kararlar ve buyruklar, uygulama tedbirleriyle birlikte, geçerli sayilacaktir..
Bununla birlikte, bir askeri mahkeme ya da bir kolluk [polis] mahkemesince,
hukuk islerinde, verilmis bir hüküm yüzünden, bir özel kisinin, baskasinin
yararina ugramis oldugu bir zararin onarilmasi için bir istemde bulunmasi
durumunda, işbu istem Hakemlik Karma Mahkemesine götürülecek ve bu Mahkeme,
gerekli görürse, bir zarar-giderimde [tazminatta] bulunulmasini, üstelik,
oldugu gibi eski duruma getirmeyi restitution) zorunlu kilabilecektir.
MADDE 139
Sivil [mülki], yargisal ya da mali yönetim kurumlariyla vakiflarin yönetimine
iliskin olup da, yalniz Osmanli Imparatorlugundan ayrilan bir ülkenin
Hükümetini ilgilendiren ve Türkiye'de bulunan arsivler, kütükler, planlar ve
her türlü belgelerde, Osmanli Imparatorlugundan ayrilan bir toprakta bulunup,
yalniz Türk Hükümetini ilgilendiren bu çesit belgeler, karşılıkli olarak, her
iki tarafça birbirine verilecektir..
Yukarıda belirtilen arsivleri, kütükleri, planlari, senetleri ve öteki
belgeleri elinde bulunduran Hükümet de kendisini bu belgelerle ilgili
saymaktaysa, bu belgeler, istek üzerinde, ilgili Hükümete bunlarin
fotografilerini ya da onaylanmis örneklerini [kopyalarin] vermek sartiyla, o
Hükümetçe saklanabilecektir.
Gerek Türkiye'den gerekse ayrilmis topraklardan alinmis arsivler, kütükler,
planlar, senetler ve öteki belgeler, yahniz alinmis olduklari ülkeyi
ilgilendirmekteyseler, bunlarin asillari, karşılıkli olarak geri verilecektir.
Bu islemlerin gerektirecegi giderler, belgeleri isteyen Hükümetçe
karsilanacaktir.
Yukarıdaki hükümler, eski Osmanli Imparatorluguna ait olup da 1912 yilindan
önce Yunanistan'a geçirilmis bulunan ilçelerdeki [kazalardaki, districts]
mallara ya da vakiflara iliskin kütüklere de ayni sartlar içinde
uygulanacaktir.
MADDE 140
Türkiye ile öteki bagitli Devletler arasında, savas sirasinda ve karşılıkli
olarak, 30 Ekim 1918 tarihinden önce elde edilmis bütün deniz genimetleri
[ganaim-i bahriye, prises martimes] hiç bir isteme yol açmayacaktir. Istanbul'u
isgal eden Devletlerce, bu tarihten sonra, silah-birakisiminin [mütarekenin]
bozulmasi yüzünden, yapilmis olan elkoymalar [zaptlar, prises] konusunda da
ayni hüküm uygulanacaktir.
Surasi kararlastirilmistir ki, Istanbul'u isgal eden Devletlerin Hükümetleri ve
uyruklarınca ya da Türk Hükümeti ve Türk uyruklarınca, bu Hükümetlerin, 29 Ekim
1914 tarihinden 1 Ocak 1923 tarihine kadar, kendi lamanlarina ya da isgal
ettikleri limanlarda kullanmis bulunduklari her çesit küçük tonajli deniz tasitina,
yatlara (yachts) ve mavnalara iliskin olarak, hiç bir istem öne
sürülemeyecektir.. Bununla birlikte, işbu hüküm, genel affa iliskin olarak
bugünkü tarihle imzalanan Bildirinin VI nci paragrafi hükmüne halel vermeyecegi
gibi, 29 Ekim 1914 tarihinden önceki haklara dayanarak, özel kisilerce baska
özel kisilere karsi öne sürülebilecek istemlere de halel getirmeyecektir.
30 Ekim 1918 den sonra elkonulmus [zaptedilmis] Türk ve Yunan gemileri, her iki
Hükümetçe, karşılıkli olarak geri verilecektir.
MADDE 141
İşbu Andlaşmanın 25 nci Maddesinin ve 28 Haziran 1919 tarihli Versailles
Andlaşmasınin 155 nci, 150 nci ve 440 nci maddeleri ile III ncü Ek'inin VIII
nci Bölümünün (Onarimlar) uygulanmasiyla, savas sirasinda Alman Hükümeti ya da
Alman uyruklarınca Osmanli Hükümetine ya da Osmanli uyruklarına, simdi bu
gemileri elinde bulunduran Müttefik Hükümetlerin rizasi olmaksizin geçirilmis
[transfer edilmis] bulunan bütün Alman gemilerine iliskin olarak, alman
Hükümetine ya da Alman uyruklarına karsi kendilerine düsebilecek her yükümden
Türk Hükümetinin ve Türk uyruklarınin kurtulmus (libérés) sayildiklari
bildirilir..
Türkiye ile, Türkiye'nin yaninda savasmis öteki Devletlerin iliskilerinde de,
gerekirse, bi hüküm uygulanacaktir.
MADDE 142
Yunan ve Türk halklarinin mübadelesine iliskin olarak, Yunanistan ile Türkiye
arasında 30 Ocak 1923 de yapilmis olan özel Sözlesme, söz konusu iki Yüksek
Taraf arasında, işbu Andlaşmanın içindeymi gibi, ayni güç ve degerde olacaktir.
MADDE 143
İŞBU ANDLASMA, mümkün olan en kisa süre içinde onaylanacaktir.
Onama belgeleri Paris'te sunulacaktir.
Japon Hükümeti, onamanin yapilmis oldugunu, Paris'teki diplomatik temsilcisi
araciligiyla, Fransa Cumhuriyeti Hükümetine bildirmege yetkili olacak ve bu
durumda, Japo Hükümeti onama belgesini mümkün olan en kisa süre içinde
gönderecektir.
Imzaci Devletlerden her biri, İşbu Andlaşmayla birlikte, imzalamis olduklari ve
Lausanne Konferansinin Son [Nihai] Senedinde belirtilen Senetler -bunlar onama
gerektirmekteyseler- tek ve ayni belge ile onaylayacaktir.
Bir yandan Türkiye, ve öte yandan Ingiliz Imparatorlugu, Fransa, Italya ve
Japonya, ya da bunlarin arasında üçü, onama belgelerini sunduklari zaman, bir
ilk sunus tutanagi (procès-verbal de dépot) düzenlenecektir.
Bu ilk tutanagin tarihinden baslayarak, Andlaşma, onu böylece onaylamis olan
Bagitli Yüksek Taraflar arasında yürürlüge girecektir. Bundan sonra, öteki
Devletler için, onama belgelerinin sunulusu tarihinde yürürlüge girecektir.
Fransiz Hükümeti, onama belgelerinin sunus tutanaklarinin dogrulugu onaylamis
birer örnegini bütün Imzaci Devletlere teslim edecektir.
BU HÜKÜMLERE OLAN INANÇLA, adlari asagida belirtilen Tamyetkili Temsilciler,
işbu Andlaşmayı imzalamislardir.
LAUSANNE'de, yirmi dört Temmuz bin dokuz yüz yirmi üç tarihinde, yalniz bir
nüsha olarak düzenlenmistir; bu nüsha Fransa Cumhuriyeti Hükümetinin
arsivlerine konulacak ve bu Hükümet, Imzaci Devletlerden her birine, bunun,
dogrulugu onaylanmis birer örnegini verecektir.
(L.S.) Horace RUMBOLD
(L.S.) PELLE
(L.S.) GARRONI
(L.S.) G.C. MONTAGNA
(L.S.) K. OTCHIAI
(L.S.) E.K. VÉNISÉLOS
(L.S.) D. CACLAMANOS
(L.S.) Const. DIAMANDY
(L.S.) Const. CONTZESCO
(L.S.) M. ISMET
(L.S.) Dr.RIZA NUR
(L.S.) HASAN
II. BOGAZLAR REJIMINE ILISKIN
SÖZLESME
24 TEMMUZ 1923 TARIHINDE IMZALANMISTIR.
------------------
INGILIZ IMPARATORLUGU, FRANSA, ITALYA, JAPONYA, BULGARISTAN, YUNANISTAN,
ROMANYA, SIRP-HIRVAT-SLOVEN DEVLETI VE TÜRKIYE, Trakya sınırları üzerinde
Barışın korunması kaygısıyla,
Ve bugün imzalanan Barış Andlaşmasının 24 ncü Maddesinde öngörüldügü gibi, bu
amaçla birtakım özel tedbirlerin karşılıklı olarak alınmasını gerekli sayarak,
Bu konuda bir Sözlesme yapmayı kararlastırmıslar ve asagıda yazılı Tamyetkili
Temsilcilerini atamıslardır:
MAJESTE BÜYÜK-BRITANYA VE IRLANDA BIRLESIK-KRALLIGI VE DENIZLER ÖTESI INGILIZ
ÜLKELERI KRALI, HINDISTAN IMPARATORU:
Çok Sayın Sir Horace George Montagu RUMBOLD, Baronet, G.C.M.G., Istanbul'da
Yüksek-Komiser;
FRANSA CUMHURBASKANI:
Korgeneral Sayın Maurice PELLÉ, Fransa Büyükelçisi, Cumhuriyet'in Dogu'da
Yüksek-Komiseri, Légion d'Honneur ulusal Nisanının Grand Officier rütbesi:
MAJESTE ITALYA KRALI:
Sayın Marki Gamille GARRONI, Krallık Senatörü, Italya Büyükelçisi, Istanbul'da
Yüksek-Komiser, Saints Maurice et Lazare Nisanlarıyla Couronne d'Italie
Nisanının Grand-Croix rütbesi;
M.Jules César MONTAGNA, Atina'da Olaganüstü Temsilci ve Tamyetkili Ortaelçi,
Saints Maurice et Lazare Nisanlarının Commandeur rütbesi, Couronne d'Italie
Nisanının Grand Officier rütbesi:
MAJESTE JAPONYA IMPARATORU:
M.Kentaro OTCHIAI, Jusammi, Soleil Levant Nisanının Birinci Sınıf rütbesi,
Roma'da Olaganüstü ve Tamyetkili Büyükelçi;
MAJESTE BULGARLAR KRALI:
M.Bogdan MARPHOFF, Demiryolları, Posta ve Telgraf Isleri eski Bakanı;
M.Dimitri STANCIOFF, Hukuk Doktoru, Londra'da Olaganüstü Temsilci ve Tamyetkili
Ortaelçi, Saint-Alexandre Nisanının Grand-Croix rütbesi;
MAJESTE YUNANLILAR KRALI:
M.Eleftherios K.VENISELOS, eski Basbakan, Sauveur Nisanının Grand-Croix
rütbesi;
M. Démètre CACLAMANOS, Londra'da Tamyetkili Ortaelçi, Sauveur Nisanının
Commandeur rütbesi;
MAJESTE ROMANYA KRALI:
M.Constantin I.DIAMANDY, Tamyetkili Ortaelçi;
M.Constantin CONTZESCO, Tamyetkili Ortaelçi;
MAJESTE SIRPLAR, HIRVATLAR VE SLOVENLER KRALI:
M.Dr.Miloutine YOVANOVITCH, Bern'de Olaganüstü Temsilci ve Tamyetkili Ortaelçi;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ HÜKÜMETİ:
İSMET Paşa, Dışişleri Bakanı, Edirne Milletvekili;
Dr.RIZA NUR Bey, Sağlık İşleri ve Sosyal Yardım Bakanı, Sinop Milletvekili;
HASAN Bey, eski Bakan, Trabzon Milletvekili.
TEMSILCILER, yetki belgelerini gösterdikten ve bu belgeler usulüne uygun ve
geçerli kabul edildikten sonra, asagıdaki hükümler üzerinde anlasmaya
varmıslardır:.
MADDE 1
Ege Denizi'nden Karadeniz'e kadar, Türkiye'yi Bulgaristan ve Yunanistan'dan
ayıran sınırların her iki yanındaki topraklar, asagıdaki sınırlar içinde ve
yaklasık olarak otuz kilometre genisliginde olmak üzere, askerlikten
arındırılacaktır (Ekli haritaya bakılması).
1. Türk ülkesinde, Ege Denizi'nden Karadeniz'e kadar:
Bugünkü tarihle imza edilen Barış Andlaşmasının 2 nci Maddesinin 1 nci ve 2 nci
paragraflarında tanımlanan, Türkiye'nin Yunanistan ve Bulgaristan ile olan
sınırına oldukça kosut [paralel] bir çizgi. Bu çizgi, Kırk-Kilise bölgesinde,
Kırk-Kilise kasabasını ve bu kasabanın merkezinden 5 kilometre yarıçapında bir
çevreyi askerlikten arındırılmıs bölge dısında bırakmak sartıyla, bu sınırdan
en az 30 kılometre uzaklıkta çızılecektır. Bu çızgı, Ege Denızı'nde ıbrıce
Burnu'ndan (Cap ıbrıje-Burnu) baslayarak Karadeniz'de Serbes Burnu'nda (Cap
Serbes-Burnu) sone erecektir.
2. Yunan ülkesinde, Ege Denizi'nden Yunan-Bulgar sınırına kadar:.
Makri Burnu'nun (Cap Makri) ucundan (Makri kasabası dısarıda kalmak üzere)
baslayarak, Kuzeye dogru Tahtalı'ya kadar Meriç'in akım yoluna oldukça kosut
bir dogrultuda gittikten sonra, Meherkoz'un Dogusundan geçerek Küçük Derbend'in
yaklasık onbeş kilometre Batısında, Yunan-Bulgar sınırında saptanacak bir noktaya
ulasan çizgi.
3. Bulgar ülkesinde, Yunan-Bulgar sınırından Karadeniz'e kadar:.
Yukarıda tanımlanan noktadan baslayarak, Edirne yolunu Papas-Köy'ün beş
kilometre Batısında Kosü-Kavak'da (Kossukavak) kestikten sonra, Yunan Bulgar
sınırıyla Türk-Bulgar sınırından en az 30 kilometre uzaklıktan geçerek ve
yalnız Harmanlı bölgesinde Harmanli Kasabasını ve bu kasabanın merkezinden beş
kilometre yarıçapında bir çevreyi askerlikten arındırılmıs bölgenin dısında
bırakmak sartıyla, Karadeniz'de Anberler'in Kuzey-Batısında bulunan körfezin en
içerlek bir noktasinda sona erecek çizgi.
MADDE 2
İşbu Sözlesmenin yürürlüge girişinden baslayarak onbeş gün içinde kurulacak bir
sınırlandırma Komisyonu, 1 nci Maddede tanimlanan sınırı toprak [arazi]
üzerinde saptamak ve çizmekle görevlendirilecektir. Bu Komisyon, Fransa Ingiliz
Imparatorlugu, Italya, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'nin -her Devletten
birer temsilci olmak sartiyla- atayacaklari temsilcilerden kurulacaktir.
Bulgar, Yunan ve Türk ülkelerinde kendilerine düsen islemlere katilacaklardir;
bununla birlikte, bu islemlerin sonucu olarak ortaya çikacak çalismanin tümü,
Komisyonun genel oturumunda karara baglanacak ve tutanaga geçirilecektir.
MADDE 3
Birinci Maddede tanimlanan bölgelerin askerlikten arindirilmasi, asagidaki
hükümler uyarinca yapilacak ve bu hükümlere bagli kalacaktir:
1. Bu bölge içinde simdi varolan gerek sürekli tahkimat, gerekse sahra
tahkimati niteligindeki bütün tesisler, ülkesinde bulunduklari Devletçe
silahtan arindirilacak ve sökülecektir. Söz konusu bölgede bu çesit hiç bir
yeni tesis yapilmayacak, hiç bir silah deposu kurulmayacaktir; kara, deniz ve
hava kuvvetlerine iliskin olarak, saldiri ya da savunma amacina yönelmis, baska
hiç bir tesis de kurulmayacaktir.
2. Jandarma, polis, gümrük memurlari, sınır bekçileri gibi, iç düzeni saglamak
ve sınırlari göz altinda tutmak için gerekli özel unsurlar disinda silahli hiç
bir kuvvet ne konaklayabilecek ne de dolasabilecektir.
Hiç bir hava gücü bulunmamasi zorunlu olan bu özel unsurlarin mevcudu asagidaki
sayilari asmayacaktir:
a) Türk ülkesinin askerlikten arindirilmis bölgesinde toplam olarak 5.000 kisi;
b) Yunan ülkesinin askerlikten arindirilmis bölgesinde toplam olarak 2.500
kisi;
c) Bulgar ülkesinin askerlikten arindirilmis bölgesinde toplam olarak 2.500
kisi.
Bunlarin silahlari -her çesit top yasak olmak üzere- yalniz rövolver, kiliç ve
tüfekle, her 100 kisi basina 4 makineli tüfek olacaktir.
Bu hükümler, 27 Kasim 1919 tarihli Neuilly Andlaşması uyarinca Bulgaristan'a
düsen yükümlere halel getirmeyecektir.
3. Askerlikten arindirilmis bölge üzerinde -bayragi ne olursa olsun- kara ya da
deniz askeri uçaklarinin uçmalari yasaktir.
MADDE 4
İşbu Sözlesmede ülkesi söz konusu edilen sınırdas Devletlerden birinin, işbu hükümlere
uyulmasi konusunda öne sürecegi herhangi bir istemi olursa, bu Devlet, istemini
Milletler Cemiyeti Meclisine bildirecektir.
MADDE 5
İŞBU SÖZLESME onaylanacaktir.
Onaylama belgeleri en kisa süre içinde Paris'de sunulacaktir.
İşbu Sözlesme, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'ce onaylanir onaylanmaz
yürürlüge girecektir. Özel bir tutanakta bu onamalar belirtilecektir. İşbu
Sözlesmeyi bu anda henüz onaylamamis olan öteki Devletler bakimindan, bu
Devletler onama belgelerini sundukça, Sözlesme yürürlüge girecektir; Fransa
Cumhuriyeti Hükümeti, bu Devletlerin onama belgelerini sunduklarini, öteki
Bagitli Devletlere bildirecektir.
Japon Hükümeti, onamanin yapilmis oldugunu Paris'deki diplomatik temsilcisi
araciligiyla Fransa Cumhuriyeti Hükümetine bildirmege yetkili olacak ve, bu
durumda, Japon Hükümeti onama belgesini mümkün olan en kisa süre içinde
gönderecektir.
BU HÜKÜMLERE OLAN INANÇLA, yukarıda adlari belirtilen Tamyetkili Temsilciler,
işbu Sözlesmeyi imzalamislardir.
LAUSANNE'da, 24 Temmuz 1924 tarihinde, yalniz bir nusha olarak düzenlenmistir;
bu nusha Fransa Cumhuriyeti Hükümetinin Arsivlerine konulacak ve bu Hükümet,
imzaci Devletlerden her birine, bunun, dogrulugu onaylanmis birer örnegini
verecektir.
(L.S.) Horace RUMBOLD
(L.S.) PELLÉ
(L.S.) GARRONI
(L.S.) G.C.MONTAGNA
(L.S.) K.OTCHIAI
(L.S.) B.MORPHOFF
(L.S.) STANCIOFF
(L.S.) E.K. VÉNISÉLOS
(L.S.) D.CACLAMANOS
(L.S.) Const. DIAMANDY
(L.S.) Const. CONTZESCO
(L.S.) M. ISMET
(L.S.) Dr.RIZA NUR
(L.S.) HASAN
IV. YERLESMEYE VE YARGI YETKISINE ILISKIN SÖZLESME 24 TEMMUZ 1923 TARIHINDE
IMZALANMISTIR.
----------------
Bir yandan,
INGILIZ IMPARATORLUGU, FRANSA, ITALYA, JAPONYA, YUNANISTAN, ROMANYA,
SIRP-HIRVAT-SLOVEN DEVLETI
Ve öte yandan,
TÜRKIYE,
Türkiye'de öteki Bagitli Devletler uyruklarınin yerlesme [ikamet,
établissement] sartlariyla, bu Devletlerin ülkelerinde Türk uyruklarınin
yerlesme sartlarini ve yargi yetkisine (compétence judiciaire) iliskin birtakim
sorunlari çagdas Devletler hukuku (droit des gens moderne) uyarinca düzenlemek
isteyerek,
Bu amaçla bir Sözlesme yapmagi kararlastirmislar ve adlari asagida yazili
Tamyetkili Temsilcilerini atamislardir:
MAJESTE BÜYÜK-BRITANYA VE IRLANDA BIRLESIK-KRALLIGI VE DENIZLER ÖTESI INGILIZ
ÜLKELERI KRALI, HINDISTAN IMPARATORU:
Çok Sayin Sir Horace George Montagu RUMBOLD, Baronet, G.C.M.G., Istanbul'da
Yüksek-Komiser;
FRANSA CUMHURBASKANI:
Korgeneral Sayin Maurice PELLÉ, Fransa Büyükelçisi, Cumhuriyet'in Dogu'da
Yüksek-Komiseri, Légion d'Honneur ulusal Nisaninin Grand Officier rütbesi;
MAJESTE ITALYA KRALI:
Sayin Marki Camille GARRONI, Krallik Senatörü, Italya Büyükelçisi, Istanbul'da
Yüksek-Komiser, Saints Maurice et Lazare Nisanlariyla Couronne d'Italie
Nisaninin Grand-Croix rütbesi;
M.Jules César MONTAGNA, Atina'da Olaganüstü Temsilci ve Tamyetkili Ortaelçi,
Saints Maurice et Lazare Nisanlarinin Commandeur rütbesi, Couronne d'Italie
Nisaninin Grand Officier rütbesi;
MAJESTE JAPONYA IMPARATORU:
M.Kentaro OTCHIAI, Jusammi, Soleil Levant Nisaninin Birinci Sinif rütbesi,
Roma'da Olaganüstü ve Tamyetkili Büyükelçi;
MAJESTE YUNANLILAR KRALI:
M.Eleftherios K.VENISELOS, eski Basbakan, Sauveur Nisaninin Grand-Croix
rütbesi;
M.Démètre CACLAMANOS, Londra'da Tamyetkili Ortaelçi, Sauveur Nisaninin
Commandeur rütbesi;
MAJESTE ROMANYA KRALI:
M.Constantin I. DIAMANDY, Tamyetkili Ortaelçi;
M.Constantin CONTZESCO, Tamyetkili Ortaelçi;
MAJESTE SIRPLAR, HIRVATLAR VE SLOVENLER KRALI:
M.Dr.Miloutine YOVANOVITCH, Bern'de Olaganüstü Temsilci ve Tamyetkili Ortaelçi;
TÜRKIYE BÜYÜK MILLET MECLISI HÜKÜMETI:
ISMET Pasa, Disisleri Bakani, Edirne Milletvekili;
Dr.RIZA NUR Bey, Saglik Isleri ve Sosyal Yardim Bakani, Sinop Milletvekili;
HASAN Bey, eski Bakan, Trabzon Milletvekili.
TEMSILCILER, yetki belgelerini gösterdikten ve bu belgeler usulüne uygun ve
geçerli kabul edildikten sonra, asagidaki hükümler üzerinde anlasmaya
varmislardir:.
BÖLÜM I
YERLESME SARTLARI
--------------
MADDE 1
İşbu Bölümdeki hükümlerden her birinin Türkiye'de öteki Bagitli Devletlerin
uyruklarına ve ortaklıklarına [sirketlerine] uygulanmasi, işbu Devletlerin
ülkelerinde Türk uyruklarına ve ortaklıklarına tam bir karşılıkli islem
[mütekabiliyet, réciprocité] uygulanmasi sartina baglidir.
Bu Devletlerden biri, kanunlari yüzünden ya da baska bir nedenle, söz konusu
hükümlerden herhangi biri için karşılıkli islemde bulunmayi reddedecek olursa,
bu Devletin uyrukları ve ortaklıkları da Türkiye'de ayni hükümden
yararlanamayacaklardir.
İşbu Maddenin uygulanmasinda, dominion'lar, sömürgeler ve Bagitli Devletlerin
korumasi altina konmus ülkeler, tek tek, bagitli ülkeler (pays contractants)
gibi sayilacaktir.
KESIM I
GIRIS VE OTURMA
-----------------
MADDE 2
Türkiye ülkesinde, öteki Bagitli Devletlerin uyrukları, kisileri ve mallari
bakimindan, ortak Devletler hukuku (droit international commun) uyarinca kabul
ve islem göreceklerdir. Söz konusu uyruklar, kisileri, mallari, haklari ve
çikarlari bakimindan, Türkiye'de, ülke kanunlarinin ve makamlarinin en tam ve sürekli
korumasindan yararlanacaklardir. Göç konusundaki hükümlere halel gelmeksizin,
bu uyruklar, Türkiye'ye giris ve orada yerlesme bakimindan tam bir özgürlük
[serbestlik] içinde olacaklar ve böylece, ülkede yürürlükte olan kanunlara ve
yönetmeliklere [tüzüklere] uygun davranmak sartiyla, Türkiye'ye
gidip-gelebilecekler ve orada oturabileceklerdir.
MADDE 3
Türkiye'de, öteki Bagitli Devletler uyruklarınin, ülke kanunlarina ve
yönetmeliklerine [tüzüklerine] uygun davranmak sartiyla, her çesit tasınır ya
da tasinmaz mal edinmege, bunlari mülkiyetlerinde tutmaga ya da baskasina
geçirmege haklari olacaktir; özellikle, bu mallari satis, degis-tokus, bagis,
vasiyet ya da baska herhangi bir biçimde kullanabilecekleri gibi, bu mallari
yasa uyarinca miras, bagis ya da vasiyet yoluyla da edinebileceklerdir..
MADDE 4
Türkiye'de, öteki Devletler uyruklarınin ve buna karşılık da, bu Devletlerin
ülkelerinde Türk uyruklarınin çesitli ticaret, meslek ya da endüstri kollarinda
çalismalari, işbu Sözlesmenin yürürlüge giris tarihinden baslayarak oniki ay
içinde, Türkiye ile söz konusu Devletler arasında yapilacak özel sözlesmelere
konu olacaktir.
Surasi kararlastirilmistir ki, söz konusu sözlesmelerin yapilmasina kadar, 1
Ocak 1923 tarihindeki statu quo sakli tutulacak ve sözü edilen oniki aylik
sürenin sone erisinde sözlesme yapilamazsa, bireylerin [özel kisilerin] 1 Ocak
1923 tarihindeki kazanilmis [muktesep] haklarina saygi göstermek sartiyla,
Bagitli Devletlerden her biri davranis özgürlügünü yeniden elde edecektir.
MADDE 5
Tasima ortaklıklarıyla [nakliye sirketleriyle] sigorta ortaklıklarıni da
kapsamak üzere, Bagitli Devletlerden birinin ülkesinde geregi gibi kurulmus
bulunan ortaklıklar, Türkiye'de de taninacaklardir.
Bunlar, kuruluslari, hukuk açisindan yetenekleri ve mahkemelerde taraf olmalari
[dava haklari] konularinda, kendi ulusal kanunlarina göre islem göreceklerdir.
Bu ortaklıklar, Türkiye ülkesinde yerlesebilecekler ve kurulduklari ülke
uyruklarınin girisebilecekleri ve söz konusu ülkede ulusal ortaklıklara
yasaklanmamis her çesit ticaret ya da endüstri islerini yapabileceklerdir. Bu
ortaklıklar, Türkiye'de islerini, kamu düzenine iliskin hükümlere uygun
davranmak sartiyla, serbestçe yürütebilecekler ve bu bakimdan benzer her ulusal
ortaklıkla ayni haklardan yararlanacaklardir.
Söz konusu ortaklıkların, ülke kanunlarina ve yönetmeliklerine [tüzüklerine]
uygun davranmak sartiyla, her çesit tasınır mal edinmege, bunlari
mülkiyetlerinde tutmaga ya da baskalarina geçirmege haklari olacaktir;
ortakligin isleyebilmesi için gereken tasinmaz mallar bakimindan ayni hüküm
uygulanacaktir; ancak, tasinmaz mal edinimi ortakligin kurulus amaci olmamak
gerekir.
MADDE 6
Türkiye'de, öteki Bagitli Devletlerin uyrukları, askerlik hizmetine iliskin
kanunlara bagli olmayacaklardir. Söz konusu uyruklar, askerlik hizmeti yerine
sayilacak her türlü hizmetten, her çesit yükümden ya da mali yükümden
(vergiden) bagisik olacaklardir.
Kamu yararina oldugu yasalara uygun olarak kabul edilmis bir nedene
dayanmadikça ve bu durumda da kendilerine adaletli ve önceden [pesin] ödenecek
bir zarar-giderim [tazminat] verilmedikçe, söz konusu uyrukların mallari
kamulastirilamayacak ya da bu uyruklar mallarindan yararlanma haklarindan,
geçici bile olsa, yoksun biraktirilmayacaklardir. Önceden ilan edilmedikçe, hiç
bir kamulastirma yapilmayacaktir.
MADDE 7
Türkiye, gerek kanuna dayanan bir mahkeme karari, gerek ahlak, saglik ve
dilencilik kolluguna [zabitasina] iliskin kanunlar ve yönetmelikler [tüzükler]
uyarinca, gerekse Devletin iç ve dis güvenligiyle ilgili nedenlerle, öteki
Bagitli Devletlerin uyruklarıni, her birine teker teker uygulanacak
tedbirlerle, yurtdisi etme hakkıni sakli tutar; öteki Bagitli Devletler,
bunlari ve ailelerini her zaman geri almagi yükümlenirler..
Yurtdisi etme [tard ve teb'it, expulsion] saglik ve insanlik kurallarina uygun
olarak yapilacaktir.
KESIM 2
VERGILERE ILISKIN HÜKÜMLER
-----------------
MADDE 8
Türk ülkesinde oturmak ve yerlesmek bakimindan oldugu kadar, öteki Bagitli
Devletlerin uyruklarına, 4 ncü Maddede belirtilen sartlar uyarinca, Türkiye'de
izin verilen her çesit ticaret, meslek, endüstri ve isletme, ya da ne nitelikte
olursa olsun, herhangi bir is yapabilmeleri için, söz konusu uyruklara,
niteligi ve adi ne olursa olsun, Türk uyruklarına uygulananlardan baska ya da
daha agir hiç bir vergi, resim ya da mali yüküm uygulanmayacaktir..
Söz konusu Devletlerin uyruklarından, yurt disinda yerlesmis olup da, Türk
ülkesinden geçisleri sirasinda herhangi bir is tutacak olanlara, ayni nitelikte
ve ayni önemde bir is yapan Türk uyruklarıyla, Türkiye'de yerlesmis
yabancilarin, ülkede uygulanmakta olan hükümler uyarinca, bagli olduklari
vergi, resim ve mali yükümlerden -niteligi ve adi ne olursa olsun- baskasi ya
da daha agiri uygulanmayacaktir..
Söz konusu Devletler uyruklarınin Türk ülkesindeki mallari, haklari ve
çikarlari, bunlarin edinimi elde bulundurulmasi ya da bunlardan yararlanma
bakimindan oldugu kadar, bunlari baskasina birakma, bunlarin degis-tokusu ya da
miras yoluyla baskasina geçirilmesi bakimindan da, Türk uyruklarınin mallarina,
haklarina ve çikarlarina uygulananlardan baska ya da daha agir, hiç bir mali
yüküm, resim, dolayli ya da dogrudan bir vergi uygulanmayacaktir..
MADDE 9
Tasima )transport) ortaklıklarıyla sigorta ortaklıklarıni da kapsamak üzere,
öteki Bagitli Devletlerden birinin kanunu uyarinca kurulmus ve işbu Sözlesmenin
5 nci Maddesi uyarinca Türkiye'de yerlesmis ya da orada is yapan ticaret,
endüstri ve maliye ortaklıklarına, Türk kanununa göre, Türkiye'de kurulmus ayni
nitelikteki ortaklıklara uygulananlardan baska ya da daha agir -ne nitelikte ya
da nasil bir adla olursa olsun- hiç bir vergi, resim ya da mali yüküm
uygulanmayacaktir.
Söz konusu ülkelerin firmalarina ya da ortaklıklarınin, 5 nci Maddede öngörülen
sartlar içinde, Türkiye'de yerlesmis bulunan ya da Türkiye'de is yapan
kollarina, subelerine, ajanslarina [acentalarina] ya da baska temsilciliklerine
de ayni hükümler uygulanacaktir; surasi kararlastirilmistir ki, işbu firmalarin
ve ortaklıkların yönetim merkezleri Türkiye disinda bulunmaktaysa, söz konusu
kollar, subeler, ajanslar ya da baska temsilcilikler ancak Türkiye'de
yatirilmis gerçek sermayeleri üzerinden, ya da, vergi uygulanacak sermaye
açiklanamaz ya da denetlenemez ise, bu sermayeyi kestirmege yarayabilecek olan
gerçek kazanç ve gelirler üzerinden vergiye baglanacaklardir..
MADDE 10
Türk Hükümeti, niteligi ve adi ne olursa olsun, vergi bagisikliklari koyacak
olursa, bu bagisikliklar Türk uyruklarına ve Türk kanunlari uyarinca kurulmus
ortaklıklara oldugu kadar, öteki Bagitli Devletlerin Türkiye'de yerlesmis
uyruklarına ya da ortaklıklarına da uygulanacaktir.
Bu hüküm, Devletçe kurulmus kurumlara ya da bir kamu hizmeti ayricaligi
sahiplerine taninan vergi bagisiklarindan yararlanmak istemek üzere, öne
sürülemeyecektir.
MADDE 11
8 nci Maddeden 10 Maddeye kadar olan Maddelerde öngörülen bütün konularda,
Türkiye'de, öteki bagitli Devletlerin uyruklarına, il yönetimlerince ya da
yerel yönetimlerce yükletilebilecek mali yükümler, resimler ve vergiler, Türk
uyruklarına uygulananlardan baska ya da daha agir olmayacaktir.
MADDE 12
Türkiye'de yerlesmis ya da Türkiye'de is yapan öteki bagitli Devletlerin
uyruklarına ya da bunlarin Türk ülkesindeki mallarina, haklarina ve çikarlarina
ve söz konusu Devletlerden birinin kanunu uyarinca kurulmus olup da Türkiye'de
yerlesmis bulunan ya da Türkiye'de is yapan ortaklıklara, bunlarin kollarina,
subelerine ya da ajanslarina, savas durumunda bile, hiç bir zorunlu borçlanma
(emprunt forcé) ya da olaganüstü varlik [servet] vergileri (prélevement
exceptionnel sur la fortune) yükletilmeyecektir..
MADDE 13
Kapitülasyonlara son verilmis oldugu için, Türkiye, yabanci Devletlerin
uyruklarına, kendi uyruklarına sagladigindan daha elverisli bir islemde
bulunmayacak ve yukarıdaki hükümlerde öngörülen konular bakimindan, kendi
uyruklarıyla öteki bagitli Devletlerin uyruklarına esit islemde bulunma
ilkesini uygulayacaktir.
BÖLÜM II
YARGI YETKISI
------------
MADDE 14
Türkiye'de, öteki bagitli Devletlerin uyrukları, ve buna karşılık, söz konusu
Devletlerin ülkelerinde Türk uyrukları, 18 nci Madde hükümleri sakli kalmak
sartiyla, ülke mahkemelerine, ülke uyruklarıyla her bakimdan ayni sartlar
altinda, serbestçe basvurabilecekler, davaci ya da davali olabileceklerdir.
MADDE 15
16 nci Madde hükmü sakli kalmak sartiyla, Türkiye ile öteki bagitli Devletler
arasındaki iliskilerde, her konuda, yargi yetkisine iliskin sorunlar, Devletler
hukuku (droit international) ilkeleri uyarinca çözüme baglanacaktir.
MADDE 12
İmroz (Imbros) adası ile Bozcaada (Tenedos) ve Tavşan adaları (Iles aux Lapins)
dışında, Doğu Akdeniz adaları ve özellikle Limmi (Lemnos), Semadirek
(Semendirek, Samothrace), Midilli (MitylYne), Sakız (Chio), Sisam (Samos) ve
Nikarya (Nicaria) adaları üzerinde Yunan egemenliği konusunda 17/30 Mayıs 1913
tarihli Londra Andlaşmasının 5 nci ve 1/14 Kasım 1913 tarihli Atina
Andlaşmasının 15 nci Maddeleri hükümleri uyarınca alınan ve 13 Şubat 1914
tarihinde Yunan Hükümetine bildirilen karar, bu Andlaşmanın, İtalya'nın
egemenliği altına konulan ve 15 nci Maddede belirtilen adalara ilişkin
hükümleri saklı kalmak üzere, doğrulanmıştır.. İşbu Andlaşmada aykırı bir hüküm
bulunmadıkça, Asya kıyısından 3 milden az bir uzaklıkta bulunan adalar, Türk
egemenliği altında kalacaktır.
MADDE 13
Barışın sürekli olmasını sağlamak amacıyla, Yunan Hükümeti, Midilli, Sakız,
Sisam ve Nikarya adalarında, aşağıdaki tedbirlere uymayı yükümlenir:
1. Bu adalarda hiç bir deniz üssü kurulmayacak, hiç bir istihkâm
yapılmayacaktır.
2. Yunan askeri uçaklarının Anadolu kıyısı toprakları üstünde uçmaları yasak
olacaktır.
Buna karşılık, Türk Hükümeti de askeri uçaklarının bu adalar üstünde uçmalarını
yasaklayacaktır.
3. Bu adalarda, Yunan askeri kuvvetleri, askerlik hizmetine çağrılmış ve
bulundukları yerde eğitilebilecek normal asker sayısında çok olmayacağı gibi,
jandarma ve polis kuvvetleri de, bütün Yunan ülkesindeki jandarma ve polis
kuvvetlerine orantılı bir sayıda kalacaktır.
MADDE 14
Türk egemenliği altında kalan İmroz adasıyla Bozcaada, yerel [mahalli] yönetim
ile can ve mal güvenliği bakımından, Müslüman-olmayan yerli halka gerekli bütün
güvenceyi sağlayan, yerel unsurlardan kurulu bir özel yönetim örgütünden
yararlanacaktır. Bu adalarda düzenin korunması yukarıda öngörülen yerel yönetim
örgütünün aracılığıyla yerli halktan seçilmiş ve bu örgütün emrinde bulunan bir
polis kuvvetince sağlanacaktır.
Rum ve Türk halklarının mübadelesine ilişkin olarak Türkiye ile Yunanistan
arasında kararlaştırılmış ya da kararlastırılacak olan hükümler, İmroz ve
Bozcaada adaları halkına uygulanmayacaktır.
MADDE 15
Türkiye, aşağıda sayılan adalar üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından
İtalya yararına vazgeçer: Bugünkü durumda İtalya'nin işgali altında bulunan
Stampalia (Astropolia), Rodos (Rhodes, Rhodos), Kalki (Calki, Khalki),
Skarpanto (Scarpanto), Kazos (Casos, Casso), Piskopis (Piscopis, Tilos),
Miziroz (Misiros, Nisyros), Kalimnos (Calimnos, Kalymnos), Leros, Patmos,
Lipsos (Lipso), Simi (Symi) ve İstanköy (Cos, Kos), adaları ile, bunlara bağlı
adacıklar, ve Meis (Castellorizo) adası (2 sayılı Haritaya bakılması).
MADDE 16
Türkiye, işbu Andlaşmada belirtilen sınırlar dışında bulunan topraklar
üzerindeki ya da bu topraklara ilişkin olarak, her türlü haklarıyla
sıfatlarından ve egemenliği işbu Andlaşmada tanınmış adalardan başka bütün
öteki adalar üzerindeki her türlü haklarından ve sıfatlarından vazgeçmiş
olduğunu bildirir; bu toprakların ve adaların geleceği [kaderi], ilgililerce
düzenlenmiştir ya da düzenlenecektir..
İşbu maddenin hükümleri, Türkiye ile sınırdaş olan ülkeler arasında komşuluk
durumları yüzünden kararlaştırılmış ya da kararlaştırılacak olan özel hükümlere
halel vermez.
MADDE 20
Türkiye, İngiliz Hükümetince 5 Kasım 1914 tarihinden ilan edilen, Kıbrıs'ın
[İngiltere'ye] katılışını tanıdığını bildirir.
MADDE 21
5 Kasım 1914 tarihinden Kıbrıs adasında yerleşmiş bulunan Türk uyrukları, yerel
kanunun saptadığı şartlar içinde, İngiliz uyrukluğunu edinecekler ve bu
kimseler Türk uyrukluğunu yitireceklerdir. Bununla birlikte, işbu Andlaşmanın
yürürlüğe girişinden başlayarak iki yıllık bir süre içinde, Türk uyrukluğunu
seçme yetenekleri olacaktır; bu durumda, seçme hakkını (option) kullandıkları
tarihi izleyecek oniki ay içinde Kıbrıs adasından ayrılmaları zorunlu
olacaktır.
İşbu Andlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihte Kıbrıs adasında yerleşmiş olup da,
bu tarihte, yerel kanunun öngördüğü şartlar içinde yapılmış başvurma üzerine
İngiliz uyrukluğunu edinmiş bulunan ya da edinmekte olan Türk uyrukları da bu
yüzden Türk uyrukluğunu yitireceklerdir.
şurası kararlaştırılmıştır ki, Kıbrıs Hükümetinin, Türk Hükümetinin rızası
olmaksızın Türk uyrukluğundan başka bir uyrukluk edinmiş olan kimselere,
İngiliz uyrukluğunu reddetme yeteneği olacaktır.
MADDE 58
Bir yandan Türkiye ve öte yandan (Yunanistan disinda) öteki Bagitli Devletler,
bu Devletlerle (tüzem kisileri de kapsamak üzere) uyruklarınin, 1 Agustos 1914
tarihiyle İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihi arasındaki süre boyunca
ugramis olduklari, gerek savas eylemleri, gerekse zoralim, haciz, diledigi gibi
kullanma ve elkoyma tedbirlerinden dogan kayip ve zararlardan dolayi her türlü
parasal istemde bulunanma hakkında karşılıkli olarak vazgeçerler..
Bununla birlikte, yukarıdaki hüküm, İşbu Andlaşmanın II ncü Bölümünde (Ekonomik
hükümleri) öngören hükümlere halel getirmeyecektir.
Türkiye, Almanya ile yapilmis 28 Haziran 1919 tarihli Barış Andlaşmasınin 259
ncu Maddesinin birinci fikrasi ve Avusturya ile yapilmis 10 Eylül 1919 tarihli
Barış Andlaşması 210 ncu Maddesinin birinci fikrasi uyarinca, Almanya ile
Avusturya'nin geçirmis [transfer etmis] olduklari altin paralar üzerindeki her
türlü haktan, (Yunanistan disinda) öteki Bagitli Devletler yararina vazgeçer..
Sürüme [tedavüle] çikarilan birinci tertip Türk kagit paralarina iliskin
olarak, gerek 20 Haziran 1331 (3 Temmuz 1915) tarihli sözlesme, gerekse söz
konusu kagit paralarin arkasinda yazili metin uyarinca, Osmanli Devlet Borcu
Meclisine yükletilmis bütün ödeme yükümleri geçersiz sayilmistir.
Bunun gibi, Türkiye, Osmanli Hükümetince Ingiltere'ye ismarlanmis ve Ingiliz
Hükümetince 1914 de elkonmus olan savas gemileri için ödenmis bulunan paranin
geri verilmesini Ingiliz Hükümetinden ya da Ingiliz uyruklarından istememegi
kabul eder ve bu yüzden her türlü istemde bulunmaktan vazgeçer.
MADDE 59
Yunanistan, Anadolu'da, savas yasalarina aykiri olarak, Yunan ordusu ya da
Yunan yönetiminin eylemleriyle islenmis zararlari onarma yükümünü kabul eder.
Öte yandan, Türkiye, Yunanistan'in, savasin uzamasindan ve savas sonuçlarindan
dogan mali durumunu dikkate alarak, onarimlar karsiligi olarak, Yunan
Hükümetine karsi yöneltebilecegi her türlü zarar-giderim isteminde kesinlikle
vazgeçer.
MADDE 127
124 ncü ve 125 nci Maddelerin genel nitelikteki hükümlerini tamamlamak üzere,
bir yandan Ingiliz Imparatorlugu, Fransa ve Italya Hükümetleri, öte yandan da
Türkiye ve Yunanistan Hükümetleri, 128 nci Maddeden 136 nci Maddeye kadar olan
Maddelerdeki özel hükümler üzerinde anlasmaya varmislardir.
MADDE 128
Türk Hükümeti, Ingiliz Imparatorlugu, Fransiz ve Italya Hükümetlerine karsi,
kendi ülkesinde, bunlarin, savas alaninda can vermis ya da yaralanmis, kaza ve
hastalik yüzünden ölmüs askerleri ve denizcileriyle, tutsaklikta ölmüs savas
tutsaklari ve gözalti edilmis sivillerine ait mezarlari, mezarlıkları,
kemiklikleri ve onlari anmak için dikilmis anitlari kapsayan toprak parçalarini
[arsalari] bu Hükümetlerin kullanimina ayri ayri ve sürekli olarak birakmagi
yükümlenir.. Bunun gibi, Türk Hükümeti, 130 ncu Maddede öngörülen Komisyonlara,
bir araya toplama mezarlıkları (cimetières de groupement), kemiklikler kurmak,
ya da anitlar dikmek için ileride gerekli görülecek toprak parçalarini da, sözü
geçen bu Hükümetlerin kullanimina birakacaktir.
Türk Hükümeti, bundan baska, söz konusu mezarlara, mezarlıklara, kemikliklere
ve anitlara giris serbestligi tanimagi ve gerekirse, buralarda cadde ve yollar
yapilmasina izin vermegi yükümlenir.
Yunan Hükümeti de, kendi ülkesine iliskin olarak, ayni yükümleri kabul eder.
Yukarıda belirtilen hükümler, böyle bir amaçla birakilmis olan toprak parçalari
üzerinde, duruma göre, Türk ya da Yunan egemenligine halel vermez.
MADDE 129
Türk Hükümetince kullanimi birakilacak toprak parçalari arasında, özellikle
Ingiliz Imparatorlugu için, 3 sayili Haritada gösterilmis olan Anzac (Ari
Burnu) bölgesindeki toprak parçalari da bulunmaktadir.
Ingiliz Imparatorlugunun yukarıda adi geçen toprak parçasindan yararlanmasi
asagidaki sartlara bagli olacaktir:.
1. Bu toprak parçasi, Barış Andlaşmasıyla belirtilen amacindan baska herhangi
bir amaçla kullanilmayacaktir; bu yüzden, hiç bir askerlik ya da ticaret
amaciyla, ya da yukarıda belirtilen asil amaci disinda kalan baska herhangi bir
amaçla kullanilmayacaktir;.
2. Türk Hükümetinin, bu toprak parçasını -mezarlıkları da kapsamak üzere-
denetlemege her zaman hakkı olacaktir;
3. mezarlıklari korumakla görevli sivil bekçilerin sayisi, mezarlık basina bir
bekçiden çok olmayacaktir. mezarlıklar disindaki toprak parçasi için ayrica
bekçiler bulunmayacaktir;
4. Bu toprak parçasinda, ister mezarlıklar içinde ister disinda, ancak bekçiler
için kesin olarak gerekli konutlardan baska konutlar yapilmayacaktir;
5. Bu toprak parçasının kıyısında, insan ya da yük yüklemegi ya da karaya
çikartmagi kolaylastirabilecek, hiç bir rihtim, dalga kiran ya da iskele
yapilmayacaktir;
6. Bu toprak parçasını ziyaret için gerekli bütün islemler yalniz Boğazlar'in
iç kıyısında yapilabilecek ve bu toprak parçasina Ege Denizi kıyısından
girmege, ancak bu islemlerin tamamlanmasindan sonra izin verilecektir. Türk
Hükümeti, mümkün oldugu kadar basit olmasi gereken söz konusu islemlerin,
Türkiye'ye gelecek öteki yabancilarin bagli tutulacaklari islemlerden daha
külfetli olmamasi ve gereksiz her türlü gecikmeye yol açmayacak kosullar
altinda yapilmasini, işbu Maddenin öteki hükümlerine halel gelmemek sartiyla,
kabul eder;.
7. Bu toprak parçasını ziyaret isteginde bulunan kimseler silahli
olmayacaklardir; Türk Hükümetinin, bu yasagin uygulanmasini denetlemege hakkı
olacaktir;
8. Türk Hükümeti, 150 kisiyi asan ziyaretçi topluluklarinin girişinden, en az
bir hafta önce haberli kilinacaktir.
MADDE 130
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetlerinden her biri, Türk ve Yunan
Hükümetlerinin de birer temsilci gönderecekleri bir Komisyon kuracak ve bu
Komisyon, mezarlara, mezarlıklara, kemikliklere ve anitlara iliskin sorunlari,
yerinde, çözüme baglayacaktir. Bu komisyonlarin baslica görevleri sunlar
olacaktir:.
1. Ölülerin gömüldügü ya da gömülmüs olabilecegi bölgelerde kesifler yaparak,
oralarda bulunan mezarlari, mezarlıkları, kemiklikleri ve anitlari kütüge
yazmak;
2. Mezarlarin, gerektiginde bir araya toplanmasina ne gibi kosullar altinda
girişilecegini saptamak; Türk ülkesinde Türk temsilcisiyle, Yunan ülkesinde de
Yunan temsilcisiyle anlasarak, bir araya toplama mezarlıklarınin, kemikliklerin
ve dikilecek anitlarin yerlerini kararlastirmak; bu amaçla ayrilacak yerlerin
sınırlarini, gerekli en küçük alan ölçüsünde, saptamak;
3. Kendi uyruklarına ayrilmis ya da ayrilacak mezarlara, mezarlıklara,
kemikliklere ve anitlara iliskin kesin plani, her Komisyonun bagli oldugu
Hükümet adina, Türk ve Yunan Hükümetlerine bildirmek.
MADDE 131
Kendilerine toprak parçasi ayrilmis olan Hükümetler, bu topraklari yukarıda
belirtilenden baska maksatlarla kullanmamagi ve kullanilmasina izin vermemegi
yükümlenirler. Bu toprak parçalari deniz kıyısında bulunmakta ise, bu kıyı,
kendisine toprak parçasi ayrilmis olan Hükümetçe kara ya da denizle ilgili
askerlige ya da ticarete iliskin baska hiç bir maksat için kullanilmayacaktir.
Mezarlara ve mezarlıklara ayrilmis olan yerler bu amaçla ya da anit dikilmesi
için kullanilmayacaksa, bu yerler, duruma göre, Türk ya da Yunan Hükümetlerine
geri verilecektir.
MADDE 132
128 nci Maddeden 130 ncu Maddeye kadar olan Maddelerde öngörülen toprak
parçalarina iliskin tam ve eksiksiz yararlanma hakkının Ingiliz, Fransiz ve
Italyan Hükümetlerine sürekli olarak birakilmasi için gereken yasama ya da
yönetim tedbirleri, 130 ncu Maddenin 3 ncü fikrasinda öngörülen bildiriyi
izleyecek alti ay içinde, Türk ve Yunan Hükümetlerince alinacaktir..
Kamulastirmalar yapilmasi gerekirse, bunlar Türk ülkesinde yapilacaksa Türk Hükümetince,
Yunan ülkesinde yapilacaksa Yunan Hükümetince gerçeklestirilecek ve giderleri
ülke Hükümetince karsilanacaktir.
MADDE 133
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetleri, kendi uyruklarına ait mezarlarin,
mezarlıkların, kemikliklerin ve anitlarin yapimini, düzenlenmesini ve bakimini,
uygun görecekleri bir yürütme organina [uygulama örgütüne] emenat etmekte
serbest olacaklardir. Bu örgütler [organlar] askeri nitelikte olmayacaklardir.
Yalniz mezarlarin bir araya toplanmasi ve mezarlıklarla kemikliklerin kurulmasi
için gerekli sayilacak durumlarda ölü kalintilarinin mezarlardan çikartilmasi,
tasinmasi ile, kendilerine toprak ayrilmis Hükümetlerin, yurtlarina
gönderilmelerini zorunlu görecekleri ölü kalintilarinin mezarlarindan
çikartilmasi ve tasinmasi islerinde yetkili olacaklardir.
MADDE 134
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetlerinin, Türkiye'de bulunan mezarlarinin,
mezarlıklarınin, kemikliklerinin ve anitlarinin korunmasini, kendi uyrukları
arasında atanacak bekçilerce yaptirmaga haklari olacaktir. Bu bekçiler Türk
makamlarinca [resmen] taninacaklar ve mezarlarin, mezarlıkların, kemikliklerin
ve anitlarin korunmasini saglamak için, Türk makamlarindan yardim
göreceklerdir. Bekçilerin askeri hiç bir niteligi olmayacak, fakat kendilerini
savunmak üzere bir rövolver ya da otomatik tabanca tasiyabileceklerdir.
MADDE 135
128 nci Maddeden 131 nci Maddeye kadar olan Maddelerde öngörülen toprak
parçalarina, duruma göre, Türkiye ve Türk makamlarinca, ya da Yunanistan ve
Yunan makamlarinca herhangi bir kira, resim ya da vergi uygulanmayacaktir.
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetlerinin temsilcileriyle, bu mezarlari,
mezarlıkları, kemiklikleri ve anitlari ziyaret etmek isteyenler için, buralara
giris, her zaman serbest olacaktir. Türk Hükümetiyle Yunan Hükümetine kendi
ülkelerinde bulunan söz konusu toprak parçalarina ulastiracak yollarin bakimini
sürekli olarak üzerlerine alacaklardir.
Türk Hükümetiyle Yunan Hükümeti, söz konusu mezarlarin, mezarlıkların,
kemikliklerin ve anitlarin bakimi ya da bunlarin korunmasiyla görevlendirilmis
kimselerin ihtiyaçlarina yetecek ölçüde suyun saglanmasi bakimindan, Ingiliz,
Fransiz ve Italyan Hükümetlerine her türlü kolayliklari göstermegi, karşılıkli
olarak yükümlenirler.
MADDE 136
Ingiliz, Fransiz ve Italyan Hükümetleri, Türkiye'den ayrilan ülkeleri de
kapsamak üzere, kendi yetkileri [otoriteleri] altindaki ülkelerde gömülü
bulunan Türk askerleriyle denizcileri için mezarlar, mezarlıklar, kemiklikler
yapmak ve anitlar dikmek konusunda, 128 nci Madde ile 130 ncu Maddeden 135
Maddeye kadar olan Maddelerdeki hükümlerden yararlanma hakkını, Türk Hükümetine
tanimayi yükümlenirler..