12 Eylül 2020 Cumartesi

BİR DURUM FOTOĞRAFI ve AZERBAYCAN
















TÜRKİYE “NEW WORLD ORDER”, TÜRKÇE ADIYLA “YENİ DÜNYA DÜZENİ” ÇETELERİNİN SATANİST KOALİSYON GÜÇLERİNE TEK BAŞINA KARŞI KOYMAYI SÜRDÜREN VE BUNDA DA GÖZ ALICI BİR BAŞARI GÖSTEREN YERYÜZÜNDEKİ YEGANE ÜLKEDİR.

* * *

"Bakü Tel-Aviv” yakınlaşması yıllardır göstere göstere ve yoğunlaşarak davam eden Türkiye'nin kuşatılması operasyonlarının en önemli halkasıdır.

Öyle ki;

Sebebi tarafımızca mülhem  “Satanist Safarad Netanyahu ile bir tarafı Ermeni olan Aliyev” dostluğu neredeyse bir kan kardeşliği boyutuna gelmiştir... 














İsrail'in ülke dışındaki en büyük ve en kapsamlı hava üssü Azerbaycan’ın güneyinde kendilerine tahsis edilmiş muazzam geniş bir arazi üzerindedir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Sitalchay_Military_Airbase 

Ayrıca lisans anlaşmalı ortak “Askeri Drone Fabrikaları” ve diğer benzer askeri ortaklıkları dikkate şayandır.

https://www.jpost.com/israel-news/israels-elbit-systems-sells-azerbaijan-skystriker-suicide-drone-577053

İsrail dış politikasının tüm uluslararası platformlarda açıkça Erivan'dan yana taraf olduğunu hatırlar isek, Azerbaycan ile bu kadar yakınlaşabilmesi ciddi derece manidardır, hatta absürttür.

Üstelik;

Gerek Azerbaycan dev şirketi SOCAR hisselerinin önemli bir %'sinin ve diğer teknolojik kuruluşların önemli paylarının “Siyonist ortaklar”ın elinde bulunduğu düşünülürse ortaya çıkan fotoğraf fazla karmaşıktır.














https://eurasianet.org/azerbaijan-socar-to-use-israeli-oil-field-as-proving-ground

https://www.azernews.az/region/143008.html

Özellikle “İki Devlet, Tek Millet” söylevine hem aklen, hem ruhen inanmış olan Azerbaycan Türklüğü en az diğer Asya Türk ülkelerindeki Türkler kadar baskı altındadır…

Belki de bu mevcut durumun en önemli nedenlerinden biri de, daha 1920’lerde Azerbaycan’ı “Moskova, Gümrü ve Kars Antlaşmaları” ile kendi ellerimizle Rusların inisiyatifine terk etmemiz ve Kızıl Ordunun Azerbaycan’a girip her şeyi yerle bir etmesidir…

Neredeyse bütün Türk ülkelerinin İslam düşmanı azılı Siyonist diktatörler tarafından yönetildiği günümüzde “Türk Avrasyacılığı” göstermelik ve kıytırık bir evcilik olmaktan öte gidememektedir…

Türk’ün ve Türklüğün ontolojik alandaki yegâne kalesi durumundaki Türkiye kelimenin tam anlamı ile yalnızdır. Tarihte de bu böyledir. Türk’ün dostu yoktur. İşte o efsanevi gücünü işte buradan almaktadır.

Çok kutuplu bir dünyaya doğru hızla yol alınırken “Türkiye’nin İşgali” senaryosu üzerine kurulan "Millenium Challenge 2002” tatbikatı yeni yüzyılın ilk çeyreğinin nasıl şekilleneceği konusunda önemli bir işaret vermiştir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Millennium_Challenge_2002

Senaryo;

Anadolu’da giderek çevresini daha çok tehdit etmeye başlayan bir rejimin bozduğu demokrasiyi yeniden tesis etmek üzere Amerikan ve NATO güçlerinin müşterek harekete geçmesidir.

“Planın start pimi”(!) sıradan bir Siyon çomarı Emmanu’EL’ Macron’a Yunanistan üzerinden çektirilmiştir.

Bu planın en önemli ve en stratejik ayağı ise sanılanın aksine Arabistan ülkeleri değil Kafkaslardır.

CIA ve MOSSAD ikilisinin aleni bir “Zion Proxsy”si olan FETÖ’nün “Hizmet(çiler)! Hareketi”nin en önemli ‘net-work’lerinden birini Gürcistan merkezli olmak üzere bu coğrafyada kurması boşuna değildir. 

Balkanlar, Ege, Akdeniz, Ortadoğu zaten malumumuzdur…

Türkiye bu konuda sanılandan çok daha fazla hazırlıklı ve antrenmanlıdır.

Sürprizleri ise zamanı gelince olası bir savaşın promosyonları olarak görünür alana herkesin küçük dillerini yutturacak bir boyutta inecektir…

Bilindiği üzre;

İsrail ve lejyoneri Amerika Türkiyeyi bölgesinde ve dünyada hem siyasi hem de iktisadi olarak yalnızlaştırmak için yaklaşık çeyrek yüzyıldır ultra bir performans sergilemektedir.

Daha düne kadar Türkiye'nin dostu olan komşu ülkelerin yönetimleri plastik ihtilaller ve darbeler ile Türkiye düşmanı haline dönüştürülmüştür. 

Lakin;

Bu ülkelerdeki halkın kahir ekseriyeti Türk Milletinin, Türkiye'nin, Türkiye’deki mevcut iktidarın ve hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hayranı ve açık destekçileridir.

İsrail’in "Bahar Operasyonları" yalnızca siyasi rejimleri ve yönetimleri değiştirebilmiş ama halkları asla devşirememiştir.

Bölgenin insanları (Afrika, Kafkaslar ve Balkanlar dâhil!) “1908 Jöntürk Darbesi” ile bozulan düzenlerine rağmen kendilerini asırlar boyunca gerçek bir barış, kardeşlik ve özgürlük içinde yaşatmayı başaran Osmanlı İmparatorluğuna hala gönülden ve sadakatle bağlıdır!

https://en.wikipedia.org/wiki/Young_Turk_Revolution

Satanist arka planlı Siyonist sekülerizmin Türk-Arap (Vb.) düşmanlığı filmleri tutmamıştır!

Libya, Mali, Sudan (vb.) ülkelerde alenen görüldüğü üzre yarın bir sıcak savaş durumunda tabandan gelecek güçlü tepkiler ve halk hareketleri olarak kendini belli edecektir.

Bu durumun Tapınakçı İsrail için asla(!) aşılamaz en büyük ve en korkutucu tehdit olarak varlığını muhafaza etmesi NWO kurmay karargâh maliklerinin uykularını bozmaktadır.

Daha açık bir söylev ile;

Yarın Türkiye'ye yapılacak olası bir saldırıda ve hatta malum senaryolara dayalı işgal girişimlerinde rejimleri kan, zulüm ve baskı ile metazori olarak Siyonistleştirilmiş eski Osmanlı hinterlandı içindeki halkların Ankara'nın yanında saf tutacağı ve ülkelerindeki kukla rejimlere karşı engellenemez halk hareketlerine dönüşeceği kesindir!

"Arap Baharları"na tepki, hatta bir yanıt(!) olarak çok güçlü “Arap 15 Temmuzları” beklenmelidir! 

Ve elbette ki mega soykırımlarla ele geçirdiği Afrika soygunculuğunu adım adım Türklere karşı kaybetmekte olan “Jack De Molay Fransa’sı”nın karın ağrısının dipte yatan asıl nedeni budur.

Bildiğiniz üzre;

Kökleri tarih kadar eski, hatta mitolojik bir söylev ile Âdem’in Cennetten kovulması kadar kadim olan bir şeytani rüya günümüzde hedef yükseltmiş ve o Âdem neslini dünyada da bitirmeye and içmiştir.

Gelinen son nokta itibarı ile, YHWH’ın çocukları Tanrının (Allah cc.) çocuklarını yeryüzünden temizlemek ve geride bırakacakları yeterli bir miktardaki “İnsan Nesli”ni de çipleyerek “Biyo-Robot”lar haline getirilmiş tam kontrollü köleler olarak kullanma kararlığındadır.

Aralıksız olarak devam etmekte olan HAARP, CHEMTRAILS, MK-ULTRA, GMO, 5G, ECHELON, CORONA-COVIT19, 25.KARE, ELF, EM (vb.) asimetrik saldırıları küreselci Satanist NWO çetesinin “mutlak egemenlik” yolundaki uygulamalarından başka bir şey değildir…

Kendisinin ve zürriyetinin kaderi kıyamete kadar diaspora olan YHWH (Veya Evrenin Ulu Mimarı) kod adlı zibidi şeytanın ilk hedefi olan 3.Mabet’in inşası rüyası hiç şüphesiz ki bir kez daha ibretlik hazin sonları ile nihayet bulacaktır.

Umuyorum ki;

Çok fazla uzun sürmeyecek olan bir gelecek içinde başta mütedeyyin Yahudi Milleti ve Museviler olmak üzre Satanist Siyonizmin gizli veya açık esareti ve zulmü altında perişan edilen herkes kurtulacaktır.  

TÜRKLER KAZANACAK!

BİZ KAZANACAĞIZ!


Ali Aslan Dodurga

Türk

12 Eylül 2020 - Ankara