16 Şubat 2023 Perşembe

AMERİKA (HÂŞÂ) ALLAH İLE ANLAŞMA MI YAPTI?


 


ŞİFRELERLE DOLU “MC O,02”

 

Bir kez daha hatırlamamız gerekir ise;

ABD ordusu, 2002 yılında Nevada çöllerinde adını “Binyılın Meydan Okuması 2002” (Millenium Challenge 2002) koymuş oluğu Amerikan tarihinin en büyük askeri tatbikatını yapmıştı.

Tatbikata tüm NATO üyesi ülke temsilcileri davet edilmiş ama Türkiye bugün bile hala bilinmeyen (aslında bilinen!) bir sebeple çağrılmamıştı.

Tatbikat senaryosu ise tarihte bir ilk olan yabancı bir ülkede meydana gelen DEPREM olgusu üzerine kurgulanmıştı...

Taraf olmadığı ve imza koymadığı “Lozan Antlaşması”na gönderme olarak 24 Temmuz’da başlatılan harekât; “Kurtuluş Savaşı”mızın düşmana final darbesi olan “Büyük Taarruz” harekâtının fiilen başlama tarihi olan 15 Ağustos tarihinde de sona erdirilmiştir.


Kolayca anlaşılacağı üzere tatbikat tüm yönleri ile şifreler, kodlamalar, sırlar ve yalnızca gören gözlere aşikâr olan mesajlar içermektedir.

Tatbikatın yapıldığı “NEVADA” Latin etimolojisinde “Karla Kaplı Bölge” anlamına gelmesine karşın Ural-Altay dil grubu kök anlamı “Yeni Bölge -Yeni Alan”dır! Bu da başlı başına başka bir göndermedir.

Zaten bu kadar büyük çaplı operasyonlarda hiçbir şey RASTGELE değildir!

Güncel bir hesaplama ile yaklaşık yarım milyar dolara mal olan bu majör tatbikatın öznesi ise hiç şüphesiz ki “DEPREM”dir!

Daha açık söylemek gerekir ise:

Tatbikattan DEPREM çıkarılır ise, ortada tatbikat diye bir şey kalmaz!

Senaryoya göre; çok büyük bir ölçekli DEPRAM 3 tarafı denizlerle çevrili bir yarımada ülkesine altından kalkılamayacak ölçekte bir hasar verir.

Yarımada ülkesi mevcut imkânları ile kontrol edemediği deprem sonrası gelişmeleri ülkeyi KAOS’a ve KARMAŞA’ya taşır.

Hemen ardından da iç savaş boyutunda çatışmalar başlar.

Artık DEPREM ülkesindeki demokrasi ciddi boyutta tehlikeye girmiştir...

NATO ve Batı düşmanı olan Rusya, İran ve hatta Çin tarafından işgal edilmesi ve NATO/Batı ülkeleri ile sınır komşusu olması tehlikesi oluşmuştur.


Bu gelişme ise Batı dünyası ve NATO için asla kabul edilemez bir durumdur..

Sıra ABD’nin (ve NATO) 96 saatte Ankara'yı işgal etmesi senaryosunun hayata geçirilmesine kalmıştır.

Bu aşama; Harekât Raporunun 12’inci sayfasında, Kırmızı Ülkesinin DEPREM sonrası işgaline dayanan bir Simülasyon olarak açıkça görülmektedir.

 

Simülasyona göre:

Kırmızı Ülkesi doğal afet yaşar ve hukuki olarak sahip olmadığı adalar Mavi Takım tarafından ele geçirilir!

Fransa, Yunanistan, İsrail (vb) ülkeler ise bu süreçte ABD ile beraber hareket edeceklerini değişik zaman dilimlerinde beyan etmişlerdir.

Tüm buraya kadar yazmış olduklarımın çoğu kimselere için zaten malum bilgiler olduğu şüphesiz.

Lakin asıl meramımı ve mesajımı bu yazımın sonuna sakladım!

Bütün askeri tatbikat kurguları ya planlanmış bir gerçek operasyon ya da olası senaryolar üzerine simüle edilir.

Bu tatbikatın ana öznesi olan DEPREM günümüz dünyasında ve meydana gelişi ve diğer tüm yönleri ile başta akademik kimlikli bilim ekipleri ve olaya ilgi duyan milyonlarca kişi tarafından derinlemesine araştırılmakta ve her türlü bilgi alanı didik didik edilmektedir.

İşte bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan TESLA DEPREM CİHAZI, TEKNOLOJİLER HAARP, ELF, CHEMTRAILS,  GEO-ENGINEERING, WEATHER MODIFICATON, FRACKING/FRACTURING (VB) gibi teknolojilerin çoğu “SIR” olmaktan çık(arıl)mış kullanan ülkeler sınırlı da olsa, itiraf mahiyetinde açıklamalar yapmak zorunda kalmıştır.

Bu teknolojik ürün ve projeler yalnızca Amerika’da için alınan patentlerin sayısı ise yüzlercedir.

Sona Doğru:

Kendini 2.Dünya Savaşından beri dünyanın jandarması olarak gören ABD’nin DEPREM’e karşı olan alakası ve ilişkisi elbette ki askeri tatbikat senaryosundaki bir küçük ayrıntı değildir.

Yaklaşık çeyrek YY’dır Irak’ın kuzeyinde ve Suriye’de FETÖ gibi kendi imalatı olan dünyanın eli kanlı en büyük terör örgütü olan PKK uzantısı KÜRT unsurlarını yanaşık düzene sahip formal bir askeri ordu haline getirme çabası içindedir.

Keza Adalar Denizindeki ve Yunanistan’ın kuzenindeki askeri yığınakları, Akdeniz’deki (ve Karadeniz) donama gemileri, Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki yapılanması, Türkiye karşıtı ülkeler ile yaptığı askeri tatbikatlar ve kışkırtıcı sözde ticari faaliyetler çok açık bir “NİYET BEYANI”dır Amerika’nın…

NİYET ise;

Siyonizm’in kucağından kalkan, IMF ve Dünya Bankası boyunduruğundan tamamen kurtulan, CFR, Bilderberg, Bohemian Grove, B’nai B’rith, Skull & Bones, Trilateral Comission, Davos (vd.) kararlarına direnen bir Türkiye’yi tedip ve terbiye etme meselesidir.

100 önce, yazılmayan bir Amerikan işgali ile BATI kölesi yapılan Türk’lerin vesayet prangasını parçalayarak müstakil bir bölgesel ve küresel güç olma yönündeki kararlı ve güçlü ilerleyişinin durdurulması meselesidir…  

Dolayısı ile:

MÜDAHALE (işgal) kaçınılmaz olmuştur.

Sıra SEBEP yaratmaya gelmiştir!

Ve bulunması de uzun sürmeyecektir!

DEPREM !!!

 

İşte bu aşamadaki en KAHREDİCİ soru şu’dur!

DEPREM için ALLAH (cc) kanunları ve bilinmeyen bir kader tarihi mi beklenecektir !?

Yoksa;

Üzerine TATBİKAT yapılacak kadar nesnel bir gerçeklik olduğunu varyadığım(ız) teknolojiler mi kullanılacaktır !?

 

Sorunun yanıtı sanırım HERKES için aynıdır!

Demem o ki;

Artık bu kadar deşifre olmuş, üzerine binlerce makale, kitap, istihbarat raporu ve film yayınlanmış, akademik araştırmalar yapılmış ve doktora tezleri yazılmış olan HAARP, TESLA ve benzerleri gibi deprem tetikleyicisi olarak ta kullanılan mevcut teknolojileri yok saymak çok büyük bir gaflet, delalet ve dahi ki ihanettir!

Bu noktada bir ayrıntı da ben vereyim:

Siyonizm’in “Bin Yılın Meydan Okuması”na yanıt İstanbul’da verilmiş ABD Deniz Kuvvetleri USS NITZE Gemisi’nin Büyük İstanbul Depremi yaratmak için taşıdığı “Tesla Deprem Frekans Jeneratörü” Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin elinde olan ve KORAL’ımızın bin katı daha tesirli olan daha farklı bir teknoloji ile bloke edilmiş ve gemiden basılan güçlü ELF dalgalarının ancak üretebildiği bir 2.8'lik küçük bir Kağıtane sarsıntısı ile bertaraf edilmiştir.

İstanbul depremi rüyası elinde patlayan Amerika bunun üzerine B Planı olan Maraş Depremini Fracking & Fracturing çalışmaları ile önceden hazırlamış olduğu Pazarcık ve Kürecik gibi lokalizasyonlar üzerinden tektonik stresi yüksek fay hattını tetikleyerek gerçekleştirmiştir.

Dolayısı ile:

Birinci amaç hâsıl olmamış ve  “Ankara’nın 96 Saatte İşgali” rüyası bir başka bahara kalmıştır.

Tabii Amerika o bahara kadar kendisi ayakta kalabilirse..

Şimdi sıra:

Türkiye, Rusya, Çin (vd.) devletlerinin Akdeniz’de yapacağı dev bir ortak deniz tatbikatındadır!

Gün sonunda kazanan TÜRKİYE ve İNSAN NESLİ olacaktır! 

 

TÜRKLER KAZANACAK! 

BİZ KAZANACAĞIZ!