TERÖR İLE MÜCADELEDE
YENİ BİR DÖNEME GİRİLİYOR
GÜNÜMÜZÜN
PARMAK ISIRTAN YÜKSEK TEKNOLOJİYE SAHİP YENİ KONSEPT TERÖRLE MÜCADELE
SİLAHLARI, GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN İLGİSİNİ ÇEKMEKLE KALMAYARAK ENVANTERLERİNDE
DE YER ALMAYA BAŞLADI…
Çok yakın bir gelecekte TSK, Jandarma ve Emniyet güçlerimiz bu üstün teknolojiye sahip terörle mücadele ürünlerini kullanmaya başlayacak. Hazırlıklar büyük bir hızla devam ediyor. Ama ne yazık ki; bu alanda da ihale şaibelerinin önüne geçilemiyor....
Güncel gelişmelerdeki en önemli ve sevindirici taraf yalnızca bu yüksek teknolojik
ürünlerin ülkemizde de kullanılabilecek olması değil, üretimine geçilmesinin de planlanmış olması ve başlanılan umut verici çalışmalardır… !
Türk
kamuoyunun da yakından takip ettiği, uzun yıllardır ülkemizin en büyük gündemi
haline gelen ve bir çok vatan evladımızı kaybettiğimiz bölücü terör ve terörizm
ile mücadele konusu, güvenlik güçlerimizi çok daha yeni ve üstün teknolojileri
de kullanmaya mecbur kılmaktadır.
Yakın
geçmişte;
Çeşitli işbirlikçi
siyasal baskılar ve basiretsiz kadrolarının önemli mevkileri işgalleri nedeni
ile arzu edilen güncel teknoloji kullanımını bir türlü hayata geçiremeyen güvenlik
kuvvetlerimiz ve diğer ilgili birimlerimiz son yıllardaki başarılı atakları ile
bu açığı kapatacak çok önemli çalışmalar yapmaktadır.
Hatta sessiz
bir devrim gerçekleştirerek dünyada yalnızca birkaç ülke tarafından
üretilebilen silah ve mühimmatların da en az aynı kalitede seri üretimleri
aşamasına gelinmiştir.
Buraya
kadar yazdıklarım konunun sevindirici kısımları.
Ama ne yazık
ki, işin bir de sevimsiz ve düşündürücü yönleri var… !
Milletimiz ve
devletimiz açısından hayati önemi bulunan bu çalışmalara engellemelerin,
teknolojik sabotajların, yolsuzlukların, rüşvetin, iltimas ve torpillerin de
karışıyor olması…!
Daha çok yakın
bir geçmişe kadar milli aviyonik yazılımcılarımızın, ARGE mühendislerimizin,
imalatçı firmalarımızın ve önemli proje sahiplerimizin yaşadıkları zorluklara,
dahi ki başlarına gelen felaketlere hep beraber tanık olduk.
Uzun yıllardır
yine kamuoyumuzun gözleri önünde cereyan etmekte olan bu sıkıntılı günlerden,
dürüstlük ve disiplinin hakim kılınacağı günlere ulaşılarak milli
başarılarımızın bir an evvel hayata geçmesi gönülden arzumuzdur.
Bu
makaleyi yazmamdaki asıl amaç ise;
Bu
alanda devam eden teknoloji alımlarındaki siyasi, stratejik ve istihbarat temelli sabotaj sayılabilecek hataların ve yanlışlıkların (umarım KASITLI(!)
değildir) hala devam ediyor olmasıdır.
Emniyet Genel
Müdürlüğünün ve SSM’nın, yakın zaman içinde sonuçlanmış olan ve halen devam
etmekte olan birçok satın-almalarındaki şaibe söylentileri maalesef bir türlü yok olmuyor,
yok edilemiyor…
Bu
şaibeleri anlamak için müneccim veya istihbarat uzmanı olmanıza gerek yok!
Hazırlanan
Teknik ve İdari Şartnamelere şöyle bir göz atmanız yetiyor. Özellikle “Teknik Şartname”ler tabii… Bir çoğu bir
markayı tarif ederken, birçoğu da neredeyse bütün markalardan “kes-kopyala-yapıştır” özellikler
taşıyarak bir muamma şartnamesi durumuna giriyor…
Türk
kamuoyunun da malumu olduğu üzere;
Terörle
mücadelede en çok zayiatı maalesef pusulu “sniper” saldırılarında verdik… Bu kayıplarımızın yaşandığı
bölgelerdeki çatışma alanı derinliği ise ~500 - 800 mt. arasındadır.
İşte bu
çatışma alanı içindeki en önemli karşı savunma ve taarruz silahları; kısa, orta ve uzun menzilli “Bomba Atar”lar,
“Silahlı İHA”lar ve mühimmat yüklü “Kamikaze Drone”lardır.
Askerimizin,
Emniyet güçlerimizin, JÖH’ün, PÖH’ün, Özel Kuvvetlerimizin ve diğer terörle
mücadele birimlerimizin can güvenlikleri ve karşı taarruz başarılarının en
önemli desteği artık bu tür ve benzeri yük teknolojiye sahip yeni konsept silahlara
bağlıdır.
500-800 m.
içinde çok etkili bir silah olan 'sniper'ların üzerine Mehmetçiğin hayatı riske
edilmeden gidilmesi ve uzun menzilli atış kabiliyetine sahip pusu yuvalarının
imhası ancak bu tür yüksek teknolojik silahlarla mümkündür.
En
son yapılan “Bomba Atar” ihalesi ise oldukça düşündürücü.
Bu High-Tech Bomba
Atar ihalesi av tüfeği ve havalı silahlar üreten, bomba atar tecrübesi son
derece zayıf olan (belki de hiç olmayan!) bir şirkete verilmiş…
Yine aynı
firma;
Emniyet Genel Müdürlüğüne daha önce de çok hafif basit bir borudan gaz
mermisi atan bir basit silahı çok iyi bir fiyatla satmış... Biraz araştırınca, firmanın
bu tür stratejik önemi çok yüksek olan silahın henüz bir prototipine bile sahip
olmadığını öğrendik.
Oysa
ki;
Böylesine ileri
teknoloji içermesi gerekli bir silah yıllarca hem laboratuvar ortamında, hem de
poligonlarda denemiş ve en önemlisi çatışma alanında on binlerce mühimmatı
güvenle atabilmiş olması gerekir.
Bu konulardaki;
“Teknik Şartname Hazırlayıcılarımız”ı
ve
“Satın Alma Yetkililerimiz”i
tüm
dünya ile rekabete girdiğimiz şu günlerde çok daha dikkatli ve hassas
davranmalarını, dünyada kendini ispat etmiş en yüksek ve güvenli teknolojileri
esas almalarını şiddetle arzu ve temenni
etmekteyiz.
Ve
son olarak diyorum ki;
Sizler (İhale Komisyonları) umarım
yaşanılabilecek can kayıplı maddi kazaların ve hazin sonuçlara neden olabilecek
başarısızlıkların mimarları durumuna düşmezsiniz…
KAHRAMAN ASKERİMİZ VE KAHRAMAN EMNİYET GÖREVLİLERİMİZ KOBAY OLARAK
KULLANILAMAZ !!!
MEHMETÇİKLERİMİZİN DENEY DONÖRLERİ OLARAK KULLANILMASINA İZİN
VERMEYİZ, VEREMEYİZ !!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder