Kafkaslarda çok
uzun yıllardır gizli oyun kurucu olarak her taşın altından çıkan Siyonizm (Satanist Yahudilik)
bugün bir gecekondu devleti olan İsrail ile giderek daha aleni bir oyun kurucu haline geliyor.
CHUROLAR
TÜM KAFKASYAYA YAYILMIŞ OLAN (TÜRKİYE, İRAN, RUSYA VE AFGANİSTAN DAHİL) KAFKASLARIN KAPALI VE GİZ(EM)Lİ TOPLULUĞU DAĞ YAHUDİLERİ
Kafkasya
hinterlandındaki ülkelerin ekserisinde olduğu gibi Azerbaycan’da da çok
etkinler. Hatta ele geçirmiş durumdalar desek abartı olmaz…
Yahudi,
Osmanlının yıkılmasında olduğu gibi (Hazar Yahudileri, Kırımçaklar, Kırımiler, Sabetaycı
Yahudiler, Sefaratlar, Pakruduniler, Lak'lar, Tat'lar ve Romanyotlar) bu tür başarılarının çoğunu
o ülkenin kripto Yahudileri vasıtasıyla yapar.
Azerbaycan’da
da öyle.. Oradaki dominant grup Ermenistan’dakiler ile aynı DNA… Churo’lar, Tat'lar ve
Pakruduniler!!!
Nitekim Azerbaycan’ı
fena halde ele ele geçirdiler...
Bugünü anlamak
için dün’lerde dolaşmak, görmek ve dokunmak şart!
Gelin küçük
bir gezi yapalım yakın maziye…
Biz(!?) ise
1920'li yıllarda Rusya ve Kafkaslarda yaptığımız bir seri antlaşmalar (Moskova,
Kars, Batum, Gümrü, vb.) ile o bölgeyi Ruslara sattık resmen…
ÖNEMLİ BİR ANALİZ:
Yetmezmiş
gibi Osmanlı'yı parçalayan Yahudilerin gecekondu devleti olan İsrail gibi,
emsalsiz zulüm ve işkenceler ile milyonlarca Türkün kanına girmiş Ermenistan'ı
da "ilk tanıyan devlet” olma şerefini muhafaza ve müdafaa eylemekteyiz
halen.. .
En azılı
Türk soykırımcılarını ve seri katillerini İLK ödüllendiren ülke olduk hep...
Daha bir de
7 milyon evladımızı kaybettiğimiz Balkanlar boyutu var işin...
Bildiğiniz
gibi ebedi düşmanımız Yunanistan'dan ödül ve övgüler alan...
Romanya ve
Bulgaristan'a resmi öpücükler dağıtan...
Ve yaklaşık
6 milyon evladımızı kaybettiğimiz, kalanlarını da kaderlerine terk ettiğimiz
vatan topraklarında İngiliz müstemlekesi KUKLA Cetvel Devletçikleri ile SADABAT
PAKTI gibi bir ucube kuran...
Daha sonra
aslına, yani CENTO'ya (derin İngiltere) dönüşecek ve hemen 20 yıl sonrasında da
ülkeyi işgal edecek olan NATO (Derin Amerika) CENTO’nun yerini alarak en kılcal
damarlarımıza kadar nüfuz edecektir…
Hiçbirisine “ÇÜŞ”
diyemediğimiz gibi bir de üstüne üslük fener alayları ve histerik tezahüratlar
ile karşıladık cellâtlarımızı…
İngiliz
kralı, Yunan başbakanı, İran şahı, Rus Generalleri, Alman ve Fransızlar, kaçkın
Yahudiler ve daha birçok düşman unsuru Türklerden çok büyük bir ölçüde ayıklanmış
memleketi dingonun ahırına çevirmiş her yerinde cirit atıyorlardı..
Hatta dönemin
devlet(!?) yöneticileri neo-işgal ordularının askerlerinin şereflerine ve hususi(!)
hizmetlerine “malum evler”(imiz)e badana yapacak kadar eşi görülmemiş bir akıl,
ahlak ve şeref yoksunluğu içine gireceklerdi..
Tüm bunlar
da yetmez gibi tarihi düşmanımız olan Acemlerin KRALI için hususi davetler çıkarıp
şaşalı karşılamalar yapan, cıbıldak hatunlu partiler düzenleyen, ülkeyi yazboz
tahtasına, asli unsurlarını da kobay sıçanına çeviren bir tufanda Cumhuriyet...
Yetmezmiş
gibi çok daha ileri gidip evrensel bir rezalet ile o kral’a özel “Öz Soy
Operası” besteletmekler filan...
O gün
soramadık simdi soruyoruz:
Neyin ÖZ’ümüş
bu?
Hangi SOY’un
sopuymuş o zibidi?
Adına
operalar bestelenen o Türk düşmanı Farsi’nin “gizli” bir soy’u mu varmış yoksa!?
Olduğu
muhakkak!
Diğerleri
gibi!
Eee,
“N’luyor
ulan?” diyebilecek bir tane Türk kalmamış memlekette. Türklerden boşalttıkları
yerlere milyonlarca kripto çıfıt tepiştirilmiş…
“Gık” diyen
herkesin sorgusuz sualsiz kellelerinin alındığı keskin ve acımasız bir esaret ve
derin istibdat dönemi...
Bugün bile
tam olarak anlayamadığımız cephelerdeki kurmaca savaşlarda milyon milyon eritildik
birkaç yıl içinde…
Hayatta
kalanların da çıfıttan bozma Türkümsü soytarılara köle edildiği bir dönem.
Bunlar 1.Dünya
savaşının beklenilen planlanmış sonuçlarıydı.
20 küsur
İmparatorluğu parçalayarak yerlerine 200 civarında ne idüğü belirsiz, tamamının
başına bir kripto monte ettiği kukla ulus devletçikler kurduran SATANİST AKIL’ın
senden aldığı toprakları sana geri vereceğini sanacak kadar embesil değilsinizdir
sanırım!
Bu ara
serzenişlerden sonra konumuza devam edelim…
Bu tımarhane
kaçkınları şu günlerde bir yurttan sesler "fabrika ayarlarına dönüş"
korosu tutturmuş gidiyorlar…
Beni bir
gülme tutuyor, sormayın!
Fabrikanızı
yiyim sizin!
Ben bir FİLM
var bu işlerde deyince ayarı bozuluyor herkesin...
Gerçi zaten
bozuk olan bir şey yeniden bozulmaz da...
Konu başlığımız
Azerbaycan idi…
Ben de
Azerbaycan’a hiç dokunmadan can Azebaycan’ı yazdım.
Anlayana sivrisinek
saz!
DÜZELECEK!
Hem de
dümdüz olarak...
Bu vesile
ile:
Kafkas
fatihi muzaffer bir komutan ve gerçek bir asker olan ve dönemin Ankara’sı ile
Rus işbirliğindeki komplolar (başta Sarıkamış) ile telef edilen Enver Paşa ve
İngiliz ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynayan Halil paşalarımızın ruhları
şad olSun…
Ali Aslan DODURGA
TÜRK
BİZ
KAZANACAĞIZ!
TÜRKLER
KAZANACAK!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder