TÜRKİYEMİZİN KÜRESEL ASKERİ VARLIĞI VE
ASKERİ İÇERİKLİ TBMM TEZKERELERİ
Bir Pro-Aktif Güç
Projeksiyonunun Kapsamlı ve Tarihsel Anatomisi
Türkiye
Cumhuriyeti'nin yurtdışına asker gönderme politikası, Soğuk Savaş döneminin
reaktif ve ittifaklara bağlı tutumundan, 21. yüzyılın çok kutuplu dünyasında
kendi ulusal çıkarlarını "sert güç" (hard power) unsurlarıyla
proaktif bir şekilde koruyan ve şekillendiren bir doktrine evrilmiştir.
Bu analiz
bir THINK-ANK çalışmasıdır
Ali Aslan
Dodurga
17.07.2025
Ankara
Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nın 92. maddesi uyarınca, Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin (TSK) yabancı ülkelere gönderilmesi veya yabancı silahlı
kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM)
iznine tabidir.
TSK'nın temel görevi, Türk vatanını dış tehditlere karşı savunmaktır ve bu
görev, TBMM kararıyla yurtdışı misyonlarını da kapsayabilmektedir. Bu
tezkereler, artık sadece bir savunma mekanizması değil, aynı zamanda
Türkiye'nin diplomatik ve stratejik hedeflerine ulaşmasında kullandığı kritik
bir araçtır ve Türkiye'nin dış politikasının, güvenlik anlayışının ve
uluslararası ilişkilerdeki konumunun tarihsel bir yansımasıdır.
Aşağıda, bu dönüşümün izleri, tarihsel ve stratejik başlıklar altında,
teferruatlı bir şekilde verilmektedir.
B Ö L Ü M 1:
TARİHSEL TEMELLER VE SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ
MİSYONLARI
Türkiye'nin bugünkü pro-aktif askeri duruşunu anlamak için, Cumhuriyet
tarihinin dönüm noktası niteliğindeki ilk yurtdışı görevlerini ve bunların
stratejik sonuçlarını incelemek elzemdir.
1. Kore Savaşı (1950-1953)
NATO Üyeliğine Giden Yol
• Tezkere ve Gerekçesi: Soğuk
Savaş'ın başlangıcında Türkiye, Batı
Bloku ile bütünleşmeyi ve
NATO'ya üye olmayı hedefliyordu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin
(BMGK) Kuzey Kore'nin Güney Kore'yi işgaline karşı askeri müdahale kararı
alması üzerine, Adnan Menderes hükümeti 25 Haziran 1950'de Kore'ye bir tugay
(yaklaşık 5.000 asker) gönderilmesi için TBMM'den yetki istedi. Tezkere,
Türkiye'nin uluslararası sorumluluklarını yerine getirme ve kolektif güvenlik
sistemine katkıda bulunma arzusuyla Meclis'ten geçti.
• Sonuçları: Türk Tugayı, Kore'de
gösterdiği başarılarla uluslararası
alanda büyük takdir
topladı. Bu askeri katkı, Türkiye'nin stratejik önemini kanıtladı ve 1952
yılında NATO'ya tam üye olarak kabul edilmesinde kilit bir rol oynadı. Bu,
Türkiye'nin ilk büyük çaplı yurtdışı askeri misyonu ve Batı ittifakına
entegrasyonunun en önemli adımı oldu.
2. Kıbrıs Barış Harekâtı (1974)
Garantörlük Hakkının
Kullanımı
• Tezkere ve Gerekçesi: 15 Temmuz
1974'te Yunanistan'daki cunta
desteğiyle Kıbrıs'ta
EOKA-B lideri Nikos Sampson tarafından bir darbe yapıldı ve adanın Yunanistan'a
ilhakı (Enosis) hedeflendi. Türkiye, 1960 Garanti Antlaşması'ndan doğan
garantörlük haklarını kullanarak ve adadaki Türk toplumunun can güvenliğini
sağlama amacıyla askeri müdahale kararı aldı. TBMM, 20 Temmuz 1974'te hükümete
bu yetkiyi verdi.
• Sonuçları: Türk Silahlı
Kuvvetleri, iki aşamalı bir harekât gerçekleştirdi.
Harekât sonucunda ada
fiilen ikiye bölündü ve 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC)
kurulmasına giden süreç başladı. Bu müdahale, Türkiye'nin ulusal çıkarları ve
soydaşlarının güvenliği için tek taraflı askeri güç kullanabildiğini gösteren
en önemli örnek oldu. Ancak bu durum, Türkiye'ye yönelik uluslararası
ambargolara ve uzun süren diplomatik sorunlara da yol açtı.
3. 1990'lar:
Körfez Savaşı ve Balkanlar'da Barış Gücü Misyonları
• Birinci
Körfez Savaşı (1991)
Irak'ın Kuveyt'i işgali sonrası BM kararları doğrultusunda oluşturulan
uluslararası koalisyona destek vermek amacıyla Turgut Özal hükümeti, TBMM'den
tezkere talep etti. Tezkere, TSK'nın yurtdışına gönderilmesi ve yabancı
askerlerin Türkiye'de (özellikle İncirlik Üssü) konuşlanmasına izin veriyordu.
o Sonuçları:
Türkiye, savaşa fiilen katılmasa da hava sahasını ve üslerini koalisyon
güçlerine açarak önemli bir lojistik destek sağladı. Savaş sonrası Kuzey
Irak'ta oluşan otorite boşluğu, PKK terörünün tırmanmasına ve Türkiye'ye
yönelik büyük bir mülteci akınına neden oldu. Bu durum, ilerleyen yıllarda
Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi operasyonların temelini oluşturdu.
• Balkanlar
(Bosna-Hersek ve Kosova, 1992-1999):
Yugoslavya'nın dağılmasıyla başlayan Bosna ve Kosova'daki savaşlar ve insani
trajediler üzerine Türkiye, bölgedeki barışı tesis etmeyi amaçlayan
uluslararası güçlere asker gönderdi.
o Gerekçeleri:
NATO ve BM şemsiyesi altında barışı koruma (IFOR, SFOR, KFOR), insani yardım
sağlama ve bölgedeki tarihi ve kültürel bağlar.
o Sonuçları:
Türkiye, Balkanlar'da barışın sağlanmasına aktif katkıda bulunarak bölgedeki
etkinliğini ve uluslararası arenadaki "yapıcı güç" imajını
pekiştirdi. Bu misyonlar, TSK'nın çok uluslu harekât tecrübesini artırdı.
B Ö L Ü M 2
21. YÜZYILDA PROAKTİF GÜÇ PROJEKSİYONU
VE COĞRAFİ NÜFUZ ALANLARI
Soğuk Savaş ve sonrası dönemde atılan bu adımların ardından, 21. yüzyılda
Türkiye'nin askeri varlığı yeni bir doktrinle coğrafi olarak çeşitlenmiş ve
stratejik derinlik kazanmıştır.
1. KAFKASYA:
"TEK MİLLET, İKİ
DEVLET DOKTRİNİNİN SAHAYA YANSIMASI (AZERBAYCAN)
Türkiye'nin Kafkasya'daki askeri varlığı, pan-Türkist ideallerin ötesinde,
somut jeopolitik ve enerji güvenliği çıkarlarına dayanmaktadır.
• Misyon:
İkinci Karabağ Savaşı
(2020) Sonrası Ateşkesi Gözetleme ve Stratejik Ortaklık.
• Tezkere/Anlaşma:
TBMM, 17 Kasım 2020'de,
Azerbaycan'a asker gönderilmesine yönelik tezkereyi ezici bir çoğunlukla kabul
etti. Bu tezkere, Rusya ile varılan mutabakat çerçevesinde Ağdam'da kurulacak
Ortak Gözlem Merkezi'nde Türk askerinin görev yapmasına izin veriyordu. Tezkere
her yıl yenilenmektedir.
• Gönderilen
Birlikler ve Kapasite:
Görev, doğrudan muharip
bir güç göndermeyi değil, yüksek teknolojili bir gözlem ve denetim misyonunu
içerir.
o Personel: Kurmay subaylar,
istihbarat uzmanları, teknik personel ve
koruma unsurları.
o Teknoloji:
Türkiye'nin en büyük
askeri avantajı olan İnsansız Hava Araçları (İHA/SİHA) ile bölgeyi 7/24
gözetleme ve ateşkes ihlallerini anında tespit etme kapasitesi.
• Stratejik
Gerekçe ve Sonuçlar:
o Sahada
Denge:
Türkiye, savaşın
kazanılmasında Azerbaycan'a verdiği SİHA desteğiyle
oyun değiştirici olmuş,
savaş sonrasında ise kurulan Ortak Merkez ile Rusya'nın bölgedeki tek
arabulucu/güvenlik sağlayıcı olmasını engellemiştir. Bu, Kafkasya'da Rusya ile
bir denge kurma hamlesidir.
o Şuşa
Beyannamesi:
Bu askeri varlık, 15
Haziran 2021'de imzalanan ve "askeri ittifak" niteliği taşıyan Şuşa
Beyannamesi'nin temelini oluşturmuştur. Beyanname, taraflardan birine yönelik
bir saldırıyı diğerine yapılmış sayan bir güvenlik şemsiyesi kurmaktadır.
o Enerji
ve Lojistik Koridorları:
Türkiye, bu varlığıyla
Bakü-Tiflis-Ceyhan gibi enerji hatlarının güvenliğini pekiştirmiş ve Zengezur
Koridoru'nun açılması için stratejik bir baskı unsuru oluşturmuştur. Bu
koridor, Türkiye'nin Türk dünyasına kesintisiz kara bağlantısı kurma hedefine
hizmet etmektedir.
2. AFRİKA:
KÜRESEL GÜÇ OLMA YOLUNDA STRATEJİK
DERİNLİK
Türkiye'nin Afrika'daki askeri varlığı, kıtanın sadece insani yardıma muhtaç
bir coğrafya olmadığını, aynı zamanda büyük bir jeopolitik rekabet alanı
olduğunu anladığını göstermektedir.
a) LİBYA:
MAVİ VATAN DOKTRİNİ'NİN KILIÇ HAKKI
• Misyon:
BM tarafından tanınan
Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) Askeri Destek, Eğitim ve Danışmanlık.
• Tezkere:
2 Ocak 2020'de kabul
edilen tezkere, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki en cüretkâr hamlelerinden
biridir. Halife Hafter güçlerinin Trablus'u düşürmek üzere olduğu bir anda
gelmiştir.
• Gönderilen
Birlikler ve Kapasite:
Askeri Danışmanlar ve Özel Kuvvetler:
UMH birliklerini eğitmek
ve operasyonları planlamak üzere görevlendirilmiş elit personel.
o SİHA Filoları:
Savaşın seyrini tamamen
değiştiren Bayraktar TB2 SİHA'ları, Hafter'in zırhlı birliklerini ve hava
savunma sistemlerini (Pantsir) imha etmiştir.
o Deniz ve Hava Unsurları:
Türk Deniz Kuvvetleri,
lojistik desteği sağlamış hava operasyonları
• Stratejik
Gerekçe ve Sonuçlar:
o Deniz
Yetki Alanları Anlaşması'nın Korunması:
Tezkere, Türkiye ile UMH
arasında imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin
Mutabakat Muhtırası'nı korumak için çıkarılmıştır. Bu anlaşma, Yunanistan ve
Güney Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki maksimalist taleplerini boşa çıkaran
"Mavi Vatan" doktrininin hukuki temelidir. Askeri müdahale, bu hukuki
kazanımı sahada fiili güce dönüştürmüştür.
o Bölgesel
Dengeleme:
Türkiye, Libya'ya
müdahale ederek Mısır, BAE ve Fransa'nın desteklediği Hafter bloğunun
kazanmasını engellemiş ve Kuzey Afrika'da kendine sadık bir müttefik
yaratmıştır.
o Enerji
Kaynakları:
Libya'nın zengin petrol
ve gaz kaynakları üzerinde söz sahibi olma ve
gelecekteki enerji
projelerinde yer alma hedefini güvence altına almıştır.
b) SOMALİ:
HİNT OKYANUSU'NA AÇILAN KAPI
• Misyon:
Somali Ulusal Ordusu'nun
Eğitilmesi ve Ülke İstikrarına Katkı.
• Anlaşma
ve Varlık:
İkili askeri işbirliği
anlaşmaları çerçevesinde Türkiye,
2017'de Mogadişu'da
TURKSOM askeri üssünü kurmuştur. Bu, Türkiye'nin yurtdışındaki en büyük askeri
eğitim merkezidir.
• Gönderilen Birlikler ve
Kapasite:
o Eğitim
Kadroları:
Türk subay ve
astsubayları, Somali ordusunun binlerce askerini modern askeri taktikler
konusunda eğitmektedir.
o Deniz
Görev Gücü:
Türk donanması, Aden
Körfezi'nde deniz haydutluğuyla mücadele ve Somali karasularının güvenliği için
düzenli olarak görev yapmaktadır.
• Stratejik
Gerekçe ve Sonuçlar:
o Nüfuz
Projeksiyonu:
Türkiye, Afrika Boynuzu
gibi stratejik bir konumda kalıcı bir askeri varlık göstererek Kızıldeniz ve
Hint Okyanusu'ndaki deniz yolları üzerinde etkisini artırmaktadır.
o Yumuşak
Gücün Sert Güçle Desteklenmesi:
Türkiye'nin Somali'deki
hastane, okul gibi insani yatırımları, askeri varlıkla korunmakta ve
pekiştirilmektedir.
o Terörle Mücadele:
Eş-Şebab gibi terör
örgütleriyle mücadelede Somali hükümetine kritik bir destek sağlanmaktadır.
c) MALİ VE ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ
•
Misyon:
BM ve AB şemsiyesi altındaki barışı koruma misyonlarına (MINUSMA, EUTM)
sembolik düzeyde katılım.
• Kapasite: Genellikle birkaç
kurmay subay veya küçük lojistik birimlerle
sınırlıdır.
• Stratejik Gerekçe: Türkiye'nin
"Afrika'daki her soruna çözüm arayan
küresel bir aktör"
imajını pekiştirmek ve uluslararası platformlarda
görünürlüğünü artırmak.
3. ORTA DOĞU:
VAROLUŞSAL TEHDİTLERE KARŞI SÜREKLİ
MÜCADELE
a) AFGANİSTAN (2001-2021)
NATO İTTİFAKI VE UZUN SOLUKLU MİSYON
• Tezkere
ve Gerekçe:
11 Eylül saldırıları sonrası ABD'nin talebi ve NATO'nun 5. maddeyi ilk kez
işletmesiyle Türkiye, Afganistan'da kurulan Uluslararası Güvenlik Destek
Gücü'ne (ISAF) asker gönderdi. TBMM, 10 Ekim 2001'de ilk tezkereyi onayladı ve
bu tezkere 2021'e kadar düzenli olarak uzatıldı. Gerekçeler NATO müttefiklik
yükümlülükleri, uluslararası terörle mücadele ve bölgesel istikrara katkıydı.
• Sonuçları:
Türk askeri, Afganistan'da ağırlıklı olarak Kabil'in güvenliği ve Afgan güvenlik
güçlerinin eğitimi gibi muharip olmayan görevler üstlendi. Bu 20 yıllık misyon,
Türkiye'nin en uzun soluklu yurtdışı görevlerinden biri oldu ve NATO içindeki
güvenilir konumunu pekiştirdi.
b) IRAK VE SURİYE:
"TERÖR KORİDORU"NA KARŞI DEMİR YUMRUK
• Tezkere:
2007'de PKK terörüne karşı ilk kapsamlı Irak tezkeresi çıkarıldı. 2012'de
Suriye'deki iç savaş nedeniyle ilk Suriye tezkeresi geldi. 2014'ten itibaren
IŞİD tehdidinin artmasıyla bu iki tezkere birleştirilerek her yıl yenilenen
modern Türk dış politikasının en temel dayanağı haline geldi
• Gönderilen Birlikler ve Kapasite:
Bu,
Türkiye'nin en kapsamlı ve en yoğun askeri varlığıdır.
o Kara
Kuvvetleri:
Komando
tugayları, zırhlı birlikler, topçu ve Fırtına obüsleri.
o Özel
Kuvvetler:
Nokta operasyonlar ve yerel unsurların eğitimi için "Bordo
Bereliler".
o Hava
Kuvvetleri ve SİHA'lar:
F-16'lar ve Bayraktar TB2/Akıncı SİHA'ları, terör hedeflerine karşı sürekli bir
hava harekâtı yürütmektedir.
o Geçici
ve Kalıcı Üsler:
Irak'ın kuzeyinde ve Suriye'de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı
bölgelerinde onlarca askeri üs ve gözlem noktası kurulmuştur.
• Stratejik
Gerekçe ve Sonuçlar:
o Bekaa
Karşıtı Doktrin:
PKK terörünü 1990'lardaki gibi sınırda karşılamak yerine, tehdidi kaynağında,
yani Irak ve Suriye'deki inlerinde yok etme stratejisi.
o Büyük
Operasyonlar:
Bu
tezkerelere dayanılarak Fırat Kalkanı (IŞİD'i sınırdan temizledi),
Zeytin Dalı (Afrin'deki
YPG kantonunu dağıttı), Barış Pınarı (terör
koridorunu yardı), Bahar
Kalkanı (Suriye rejim güçlerini durdurdu) ve
Irak'taki Pençe Serisi
Operasyonları (PKK'nın ana kamplarını hedef
aldı) icra edildi.
o Fiili
Güvenli Bölgeler:
Türkiye,
Suriye'nin kuzeyinde milyonlarca Suriyelinin yaşadığı, kendi
kontrolünde fiili güvenli
bölgeler oluşturdu. Bu, hem yeni bir göç dalgasını engelledi hem de bölgenin
demografik yapısı üzerinde söz sahibi olmasını sağladı.
c) KATAR:
KÖRFEZ'DE STRATEJİK ÇIPA
• Anlaşma:
2014'te imzalanan askeri işbirliği anlaşmasıyla Katar'da bir Türk üssü kuruldu.
• Kapasite:
Tarık Bin Ziyad Kışlası'nda bir tabur seviyesinde (yaklaşık 3.000 asker) zırhlı
ve mekanize birlik konuşlandırılmıştır.
• Stratejik
Gerekçe ve Sonuçlar:
o Blokajı
Yarma:
Bu üs, 2017'de Suudi Arabistan ve BAE öncülüğünde Katar'a uygulanan blokaj
sırasında caydırıcı bir rol oynadı ve bir işgal ihtimalini ortadan kaldırdı.
o Körfez'de
Kalıcı Varlık:
Türkiye, bu üs sayesinde Basra Körfezi'ndeki güç dengelerinde kalıcı bir aktör
haline gelmiştir.
4. DOĞU
AKDENİZ VE BALKANLAR:
BARIŞI KORUMA VE NÜFUZ ALANINI SÜRDÜRME
• LÜBNAN
(UNIFIL)
2006 İsrail-Lübnan savaşından sonra oluşturulan BM barış gücüne (UNIFIL) bir
istihkam birliği ve deniz unsurlarıyla katkı sağlamaktadır. Bu, Türkiye'nin
Doğu Akdeniz'deki her gelişmede masada olma arzusunu yansıtır. Tezkere 2006'dan
beri düzenli olarak yenilenmektedir.
• KOSOVA
(KFOR) ve BOSNA-HERSEK (EUFOR)
Türkiye,
NATO ve AB misyonları kapsamında bu ülkelerde
kuruluşundan beri asker
bulundurmaktadır. Kosova'da KFOR komutasını dönem dönem üstlenmektedir. Bu,
Türkiye'nin Balkanlar'daki tarihi mirasını ve "yapıcı ağabey" rolünü
sürdürme politikasının bir parçasıdır.
B Ö L Ü M 3
:
ÖZET VE STRATEJİK DEĞERLENDİRME
Kapsamlı Özet Tablo:
(Türkiye'nin Küresel Askeri Ayak İzi)
1950 1953
Kore BM kararı
Batı ile ittifak Piyade Tugayı
(yaklaşık 5.000 asker)
NATO üyeliği
Uluslararası prestij
1974
Kıbrıs Garantörlük hakkı
Soydaş güvenliği
Çıkarma birlikleri
(Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri)
KKTC'nin kuruluşu
Adanın yarısının Türkleştirilmesi
Stratejik derinlik
1991
Irak (Körfez)
Koalisyona destek
BM kararı
Üslerin ve hava sahasının kullandırılması
Lojistik destek
Savaş sonrası güvenlik sorunları
1992
Bosna/Kosova
NATO/AB barış gücü
İnsani yardım
Barış gücü birlikleri
Komuta kademeleri
Bölgesel istikrara katkı
Artan bölgesel nüfuz
2001-2021
Afganistan NATO ittifakı
Terörle mücadele
Muharip ve muharip olmayan eğitim ve güvenlik birlikleri
Uzun süreli misyon
NATO içinde güvenilir ortak imajı
2006
Lübnan (UNIFIL)
BM barış gücü
Bölgesel istikrar
İstihkâm birliği
Deniz unsurları.
Doğu Akdeniz'de diplomatik varlık
2014
Irak & Suriye
PKK/YPG/IŞİD'i kaynağında yok etme
Tugaylar, komandolar
SİHA'lar
Üs bölgeleri
Fiili güvenli bölgeler
Terör koridorunun engellenmesi
2014
Katar
İkili anlaşma
Körfez'de denge
Tabur seviyesinde zırhlı birlik
Caydırıcı güç
Kalıcı Körfez varlığı
2017
Somali
İkili anlaşma
Afrika'da nüfuz
TURKSOM Üssü
Eğitimciler
Deniz Görev Gücü
Kalıcı üs
Bölgesel güç projeksiyonu
2020
Libya
Mavi Vatan'ı koruma
Enerji
Meşru hükümet
Askeri danışmanlar
SİHA'lar
Özel Kuvvetler
Savaşın seyrini değiştirme
Doğu Akdeniz'de stratejik üstünlük
2020
Azerbaycan
Stratejik ortaklık
Rusya'yı dengeleme
Gözlem Merkezi
SİHA
Teknik/özel personel
Kafkasya'da kalıcı denge unsuru
Askeri ittifak
2025
Is Ra El Tezkeresi
.... !!!
NİHAİ SONUÇ:
Türkiye'nin yurtdışına asker gönderme politikası, artık sadece uluslararası
çağrılara yanıt veren pasif bir eylem değildir!
AKSİNE:
Stratejik Otonomi arayışında olan, kendi göbeğini kendi kesen ve
çıkarlarını korumak için Karabağ dağlarından Libya çöllerine, Somali kıyılarından
Suriye ovalarına kadar geniş bir coğrafyada askeri güç kullanmaktan çekinmeyen
yeni ve iddialı bir Türkiye'nin dışavurumudur.
TBMM tezkereleri, bu yeni ve agresif TÜRK DOKTRİNİ'nin hukuki zeminini ve siyasi iradesini temsil etmektedir!